90'lı yıllarda Futbol Federasyonu seçimleri ‘Baba' filmini aratmazdı. Mustafa Kefeli, Haluk Ulusoy ve Alp Yalman arasındaki geçen seçim, mafya ile derin devleti karşı karşıya bile getirmişti. Yalman, mafya tarafından tehdit edilince çekilmiş, dönemin ‘derinci'leri otelde üs kurmasına rağmen Kefeli, Ulusoy'a karşı kaybetmişti. Ulusoy kazanmıştı ve mafya ile arasını düzeltmek için 40 tane kurban kestirmişti. 2000'li yıllarda mafya gitmiş yerini siyasete bırakmıştı. Artık silahlar değil, siyasi güç peydah olmuştu. Kulüplerin başına kendine yakın iş insanlarını koymaya başlayan siyaset yöneticileri de kendine bağımlı hale getirmişti..

HANİ ÇEBİ’Yİ DESTEKLİYORDUK?

Kulüpler Birliği Vakfı'nın (KBV) son toplantısına Ahmet Nur Çebi'nin yerine Beşiktaş'ı temsilen yardımcısı Engin Baltacı gitmişti. Tesadüf bu ya siyasetin adaylık konusunda kulüplere dayattığı TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi de icraatlarını anlatmak için KBV toplantısına davetliydi. Toplantı öncesi başkanların Büyükekşi'ye destek olunduğunu gören Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç'un, “Arkadaşlar, hani Ahmet Nur Çebi'yi destekliyorduk? Ahmet Bey'e ayıp olmuyor mu?” diyeceği tuttu.“ Borç içindeki kulüpleri yönetenlerden ne beklenir ki?” demek geldi ya neyse…

Büyükekşi, bunu duyunca Koç'a “Bana aday olun demediniz mi?”, Koç da “Aday olmak istiyorsanız olun” demiş. Böylece hem Çebi'ye hem de Büyükekşi'ye adaylık için yeşil ışık yakıldığı da ortaya çıkmış. Çebi Başkan onurlu ve gururludur, camianın ağırlığını da taşır. Doğal olarak toplantıya katılmayıp yardımcısını göndermiş.

Trajikomik taraf ise bazılarının ANÇ'nin adaylığından haberdar olmaması, bazılarının ise “Özgür irademiz” demesi. KBV toplantısına dönersek… Büyükekşi zaten tek aday olmanın rahatlığıyla icraatlarını ve projelerini anlatmış. Engin Baltacı, masada Büyükekşi'nin adaylığına tek karşı çıkan camianın görüşlerini aktarmaya başlamış.

ÇEBİ’YE ŞOK SUÇLAMA

Burada anlatacaklarım kulübümün kurumsal görüşüdür” diyen Baltacı, “Sayın Büyükekşi… Başkan Çebi'nin yakınlarını arayarak, şahsınıza tribünlerimizden küfür edildiğini ve bunun Çebi Başkan tarafından organize edildiğini söylemişsiniz. Bunu burada olan başkanlarımızdan birisi söyledi. Bu hoş olmayan bir suçlamadır. Bunu anlatan, kırgın olduğunuzu da söyledi. Çok üzüldüğümüzü bilin. Başkanımız böyle bir tavırda olmaz. Tribünlerimizin 32 bloğunun Konya maçında cezalı olduğunu ve bu koltuklarda başkalarına devredildiğini de unutmayın.”

BEŞİKTAŞ’I AŞAĞILIYORSUNUZ

Baltacı, “TFF'nin yanlı, tarafgir tavırları, sizin de Beşiktaş'ı küçümseyen, aşağılayan sözleriniz var; camia şahsınıza yönelik büyük bir kırgınlık içindedir. Bu kırgınlığı aşmak için herhangi bir açıklama yapmayı, çıkıp Beşiktaş camiasına üzüntülülerinizi ifade etmeyi neden düşünmediniz? Başka bir kulübün başkanı ne söylüyorsa aynısını dile getirdiniz…”

BALTACI: YANLI BAŞKANSINIZ

Salonda tansiyon yükselmiş ancak Baltacı'nın geri vitesi yok:

“Camiamız, başka bir kulübün ağzı ile konuştuğunuzu, Beşiktaş'ı ‘o kulüp, bu kulüp' gibi söylemlerinizle aşağıladığını düşünüyor. Ve bu yüzden size karşı yumuşak davranıldığını düşünenlerce Başkan Çebi'nin, ailesine nasıl küfür edildiğini biliyor musunuz? Tribünlerden size gelen küfürlere üzülürüz ama sizin kızgın olmanızı anlayamayız. Beşiktaş'a kızgın olmanıza anlam veremiyoruz…”

Mehmet Büyükekşi, “Ligden çekilen takımlarla ilgili alınan karar sonrası camianız bana taktı” diyerek kendini savunmuş.

‘BİZE AKILSIZ DİYEMEZSİNİZ’

Baltacı, “Açıklamanızda, ‘akıl dışı, mantık dışı' derseniz kendinizi itiraf etmiş, bize de ‘akılsız' diyerek saygısızlık yapmış olursunuz. Çarpıtıyorsunuz, tarihleri karıştırıyorsunuz. 11 Şubat'ta bir kulübün istediği gibi karar verdiniz. O kulüple çok iyi ilişkiler içinde olduğunuz konuşuluyor. Toplantıdan ayrılıyorum. Beşiktaş olarak size destek vermiyoruz” dedi.

Büyükekşi, “Sizin desteğinize ihtiyacım yok beyefendi; Beşiktaş da umurumda değil” demiş. Baltacı ise ortamı germemek için cevap vermeyerek salonu terk etmiş.

NEREDEN NEREYE

Daha fazlası da yaşanmıştır ama bizim duyduğumuz bunlar. Mafyalı, kavgalı TFF seçimleri de kötüydü, Türkiye'ye yakışmıyordu ancak gelinen nokta da gerçekten üzüntü verici. Adayları kim belirliyor, oyları kim istiyor, kurulları kim seçiyor bilen biri gelsin… Ahmet ağabey üzülmesin de kim üzülsün. TFF Başkanlık seçimi 22 Haziran'da. Bakalım daha neler göreceğiz.