Top
31/10/2023

McDonald’s ilanı Starbucks’ın sahibi

At izi, it izine karıştı.

Tam da bugünler için söylenmiş bir deyim.

İsrail'in Gazze'yi bombalamaya başladığı günden bu yana (7 Ekim) medyada “algı” savaşları aldı başını yürüdü. Bu savaşın bir de “İsrail ürünleri” üzerinden yapılanı vardı!

Örneğin…

28 Ekim 2023. Mersin Mezitli'de bir kişi McDonald's şubesine “Ya Allah Bismillah, Allah-u Ekber” diyerek saldırdı. Önce şubenin camlarını kıran şahıs daha sonra içeriye molotof attı. Atılan molotof nedeniyle şubede yangın çıktı. İsrail'in Filistin'e saldırısını protesto etmek için olayı gerçekleştirdiği ileri sürülen şahıs polis tarafından gözaltına alınırken, itfaiye ekipleri yangına müdahale etti.

Neden böyle bir “eylem” yaşandı? İsrail'de faaliyet gösteren McDonald's İsrail işletmesi, İsrail ordusuna hamburger dağıtmış ve bu durum medyada yer almıştı. Özellikle iktidara yakın medya, “Bebek katillerine McDonald's yemek dağıttı” haberlerine yer vermişti.

Sonrasında… Şirket tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'deki McDonald's'ın yerel bir işletme olduğu, tüm mülkiyeti ve işletmesinin Katarlı Boheme Investment şirketi tarafından denetlendiği belirtilirken, “McDonald's İsrail işletmesi ile McDonald's Türkiye'nin faaliyetlerinin hiçbir bağlantısı yoktur. İsrail'deki McDonald's, işletmemizden ayrı bir varlık olarak faaliyet gösterir. Dolayısıyla McDonald's Türkiye'den bağımsız olarak kendi iş ve iletişim kararlarını alır” ifadeleri kullanılmıştı: “McDonald's Türkiye olarak; başta kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olmak üzere savaş mağduru olan Gazze halkına 1 milyon dolarlık insani yardım desteğini sunacağımızı kamuoyuna arz ederiz” ifadeleri kullanılmıştı.

Sonrasında… 29 Ekim'de de gazetelere şirket tarafından “Cumhuriyet Bayramı” ilanı verildiği hatta iktidara yakın medyanın tamamında da McDonald's ilanı yer aldığı görüldü.

Neyse ki iktidar medyası Katarlı McDonald's konusunda ikna oldu.

Bu durum Starbcuks için de geçerli.

ABD'li kahve zinciri Starbucks, İsrail'in Gazze'deki katliamları nedeniyle Filistin ile dayanışma mesajı yayınlayan “Starbucks Workers United” sendikasına dava açacağını açıkladı. Geçen hafta sosyal medya hesabından açıklama yapan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Yalçın, “Yüksek Hızlı Trenlerimizde kafeteryaların işletmeciliğini yapan yüklenici firmaya, bahse konu kahve üreticisi firmanın ürünlerinin yerine, alternatif ürünlerin yolcularımıza sunulması ile ilgili resmi bildirimde bulunulmuştur” dedi.

Filistin konusunda yaşanan hassasiyete kimse bir şey diyemez.

Ancak…

Önce şirketin kendisini tanıyalım:

“Kuveyt merkezli Alshaya Grubu 2002 yılında, Türkiye'deki operasyonuna başlamıştır. Bugün, giyim, güzellik-bakım ve gıda perakendeciliği alanlarında Türkiye'de temsil ettiği uluslararası markaların mağazacılık operasyonlarını yürütmektedir. Bath and Body Works, Pinkberry, Shake Shack, Starbucks, The Body Shop ve Victoria's Secret Türkiye'de Alshaya Group tarafından temsil edilen markalardır. Yaygınlaşan mağaza operasyonlarıyla mevcut marka portföyünü tüketiciyle buluşturmaya devam ederken, büyüyen marka portföyüyle de yeni markaların lansmanlarını hedeflemektedir.”

Starbucks Türkiye'nin sahibi 2003'ten bu yana Kuveyt merkezli Alshaya Grubu. Bu grupla ilgili kısa bir araştırma yapınca iktidarla olan yakınlığı da ortaya çıkıyor.

Örneğin…

Tarih 27 Nisan 2015. Kuveyt Emiri Şeyh Sabah El Ahmet El Cabir El Sabah'ın davetlisi olarak bu ülkeye resmi ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan onuruna, Kuveytli iş adamı Muhammed Al Shaya akşam yemeği verdi.

Bu arada… AKP Gençlik Kolları Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyüp Kadir İnan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “AKP Gençlik Kolları (AK GENÇLİK) olarak 81 İlimizde ve tüm ilçelerimizdeki Starbucks şubelerinin içerisinde Filistin atkılarımızla yarım saat boyunca oturarak ‘yer kapatma eylemi' gerçekleştiriyoruz” dedi. Ve “yer kapattılar”!

Yine de insan merak ediyor: 2003'ten bu yana zaman zaman ekonomi sayfalarında, köşelerde övülen Kuveyt merkezli Alshaya Group'un AKP döneminde Türkiye'de ciddi işler yaptığını kimse bilmiyor mu?

Bir kez daha aynı cümleyi kuruyorum:

Sorun sözde değil eylemde ancak daha gerçekçi eylemde.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp