CHP kurultayında yeni rotanın, yeni yol haritasının belirleneceği bir gün yaşanacak. Her ne kadar kurultay CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'yla CHP Grup Başkanı Özgür Özel arasında geçse de esas “adayın” İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu herkes biliyor.

Analize geçmeden önce sıcak bazı bilgiler paylaşayım:

Cuma akşamı, yani bu akşam Genel Merkez dört ayrı yerde delegelere yemek verecek. “Değişimciler” de yine adam adama markaja devam edecek. Bir Genel Merkez yöneticisi şu bilgileri verdi:

“Bugün Genel Merkez ana baba günü. Uzun zamandır bu kadar kalabalık olmamıştı. Yine de İstanbul delegelerinin Özgür Özel tercihi insanları etkiledi. Kafa kafaya geçecek gibi. Bu arada Kılıçdaroğlu'nun Parti Meclisi listesini kimlerle hazırlayacağı merak konusu. Ki delegelerin de Parti Meclisi için yarışı başladı diyebiliriz.”

Analize devam.

Aslında bir tekrar yaşanıyor!

Nasıl mı?

14 Mayıs 2000'de yapılan Fazilet Partisi 1. Kongresi'nde gelenekçi ve yenilikçi kanatlar arasındaki çekişmeyi hatırlayın. Yenilikçi kanadın adayı Abdullah Gül 521, Recai Kutan 633 oy aldı. Kutan kazandı, gerçekte Gül'ün arkasındaki kuvvet olan Tayyip Erdoğan'ın önü açıldı. Yarın da aynı durum yaşanabilir.

28 Mayıs seçimlerinden bir gün sonra ilk videoyu yayımlayan ve işaret fişeğini yakan İmamoğlu'ydu:

“… Her sahada, her ortamda değişim. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç asla beklemeyeceğiz artık. Tıpkı 38 yaşındaki Mustafa Kemal Atatürk gibi tıpkı 21 yaşındaki Fatih Sultan Mehmet gibi yapacağız. Bana inanın yolumuz uzun, gençliğimiz var inancımız tam ve bana güvenin.”

Bu açıklamadan sonra telefonuma bir mesaj düştü, “kimden?” diye sormayın. Mesaj kısa ve netti: “Bazı şeyler başladı artık.” Başlayan sürecin finali de cumartesi günü!

İmamoğlu çevresinin düşüncelerini daha önce aktarmıştım, yinelemekte fayda var:

“AKP'nin kuruluşunda kurmay kadro Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Şener gibi isimlerden oluşuyordu. Şimdi de o dönem AKP nasıl yapmışsa, yeni bir planlama şart ve süreci yönetecek bir kadro lazım. Ekrem İmamoğlu illa genel başkan olacak diye bir durum yok. İki ya da üç genç isim, birlikte hareket eder ve kurultayı, yerel seçimleri planlarlar. Bir de CHP'yi yöneten kişi cumhurbaşkanı adayı olur algısı yanlış. Ekmeleddin ve Muharrem Bey örneğini biliyoruz. İmamoğlu neden 2028 adayı olmasın.”

Gelinen noktada İmamoğlu ve ekibinin seçimlere “asıldığını” biliyoruz. Özgür Özel'in kazanmasıyla birlikte “Erdoğan-Gül” ikilisinin yaşadığı bir gerçeklikle karşı karşıya kalacağımızı düşünüyorum. Ve bu nedenden dolayı da kurultayın Kılıçdaroğlu-İmamoğlu arasında geçeceğinin altını çiziyorum. Ki baktığımız zaman önceki gün KRT'de Genel Merkez'e yakınlığıyla bilinen CHP'nin ağır toplarından Oğuz Kaan Salıcı'nın bir cümlesinin bu değerlendirmemi haklı çıkarttığını söyleyebilirim. Salıcı dedi ki:

“Değişimin altını dolduramıyorlar. Danışmanları kaldıracağız diyorlar. Mesele kişiselleşiyor. 28 Mayıs akşamı terimiz daha soğumamış, 29 Mayıs değişim videosu yayınladılar. Bu video bir gecede hazırlanmadı. Burada bir terslik var.” Oğuz Kaan Salıcı'nın hedefindeki isim Ekrem İmamoğlu'ydu ve bu videonun seçimden önce hazırlandığını ima etti. Rakiplerini de açıklamış oldu böylece. Bunu çoğaltabilecek çok örnek var!

Bu arada bir not da şu: Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında, Altılı Masa sürecinin doğru olduğuna dair mesajlar vereceği, 2019'da büyükşehirlerin nasıl kazanıldığının altını çizeceği konuşulanlar arasında. Özgür Özel'inse “sol” vurgusu yüksek olan konuşma yapacağı belirtiliyor. Sonuçta, yarın kim kazanırsa kazansın CHP'de taşlar yerinden oynayacak ve pazar günü Parti Meclisi, sonrasında da yerel seçim adaylıkları için savaş yaşanacak. Bir kez daha vurgulayayım: Kurultay, Kılıçdaroğlu-İmamoğlu kurultayı.