Hep aynı hakemin başına bir şeyler geliyorsa bir çapanoğlu aranır maalesef…  Geçmişte yöneticilik, psikoloji, futbol bilgisini işin içine katmadan kuralları motamot uyguladığını düşünen bir hakemin yönettiği maçlar yarım kalmıştı, hakemliğini de bitirmişti zamanın MHK’sı. Günümüzün Süper Lig’i, eskinin 1. Lig’i Karadeniz takımlarından birinin maçına, çok koşmasıyla ünlü bir FİFA hakemini, o takımın yöneticileri, ‘Bize uğursuz geliyor, onunla her maçı kaybediyoruz, onu görünce oyuncularımızın bacakları titriyor, oynayamıyorlar’ diyerek istemezlerdi. O zamanki MHK da o hakemi, o takımın maçlarına vermezdi.

Şimdi de Halil Umut Meler’in her maçı bir olay! Ankaragücü maçında  yumruk, tekme, Beşiktaş- Galatasaray derbisinde onay görmeyen kararlar, Trabzonspor-Fenerbahçe maçında 90 dakika içi ve dışı  olaylar. Bunların hepsi de Meler’i mi buluyor! Acaba sebep Meler’in yetersizliği mi? Yoksa bir uğursuzluk mu var Meler’de!

Meler’in durumu zordu! Maçı masa başına bırakmadı, bitirdi, dert oldu! Bitirmese de başka bir dert olur muydu? Yani ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabildi!

Galatasaray maçındaki Atilla Karaoğlan’ın sahada bir titrek, sarsak görüntüsü var, hiç güven vermiyor. Beşiktaş maçında Burak Pekkan sanki 80’lik Ajda hakemlik yapsa daha iyi mi olurdu dedirtti. Hızını alamayıp kalecinin dibine kadar koşan Bahattin Şimşek, kendine  kabadayı yürüyüş tarzını şekil yapan Cihan Aydın batırdılar kendilerini. Diğer hakemler ise az hasarlarla kapattılar haftayı.