Top
25/11/2023

Almanya’da Hükümet Krizi: Borç Freni ve Bütçe İptali

15 Kasım 2023 tarihinde Federal Anayasa Mahkemesi (BVG), İklim ve Dönüşüm Fonu'nu (KTF) oluşturan 2021 yılı ikinci ek bütçesinin (60 milyar avro) anayasaya aykırı olması sebebiyle 2023 yılı bütçesini iptal etti. Diğer bir ifadeyle Almanya'da hükümetin mevcut bütçesi iptal edildi ve devlet bütçesiz kaldı. Bu karar, hükümet nezdinde bomba etkisi yarattı. Mahkeme, koronavirüs krizinden kaynaklanan kredi yetkilerinin KTF için yeniden tahsis edilmesini Alman Anayasası'ndaki "borç freni" kuralını ihlal ettiğini söyledi.

Almanya'da uygulanan "borç freni" kuralı, federal hükümet ve eyaletlerin yeni borçlanmalarını sınırlayan anayasal bir kuraldır ve istisnai durumlar dışında borç limitinin artırılamayacağını belirtmektedir. 2009'da federalizm reformu kapsamında kabul edilip ve 2011'de yürürlüğe girmiştir. Federal hükümetin ve eyaletlerin, pozitif ekonomik büyüme yıllarında brüt yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 0,35'ini aşmayan yeni borçlanmalara izin verir. Negatif ekonomik büyüme yıllarında ise yeni borçlanma, GSYİH'nın yüzde 0,6'sına kadar sınırlandırılmıştır.

Borç freni düzenlemesi, Almanya'daki devlet borcunu sınırlamaya ve ülkenin finansal istikrarını sağlamaya yardımcı olmayı amaçlamaktadır. COVID-19 salgınının ardından borç freni, 2020'de devlete ek hareket alanı sağlamak için askıya alındı. 2023 yılında ise yeniden yürürlüğe girdi. Kullanımı ise bazı kurallara bağlıdır. Öyle ki borç freni kuralı federal meclisin üçte iki çoğunluğu kabul ettiği takdirde askıya alınabilir. Ancak bu yetkinin de kullanımı Federal Anayasa Mahkemesi tarafından sınırlandırılmaktadır.

Bütçenin İptali ve Enerji Krizi

2023 bütçesinin topyekûn iptali, hükümetin 2022 yılında 200 milyar avroluk kredi yetkisi verdiği Ekonomik İstikrar Fonu (WSF) için de geçerli olması hükümeti içinden kolaylıkla çıkamayacağı bir sınamaya tabi tutup, derin bir hükümet krizine sebebiyet verdi. Zira WSF, Almanya'nın enerji krizinin etkilerini azaltma çabalarının önemli bir parçası ve 2022 yılında hükümet tarafından kurulan özel bir fon. Söz konusu fon, özellikle Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle artan enerji fiyatlarına karşı vatandaşları ve işletmeleri korumak için kullanılmakta.

Bu doğrultuda WSF, 2022'den itibaren devreye sokulan farklı önlemler paketleriyle birlikte halkın ve iş dünyasının mağduriyetlerini karşılamakta önemli bir işlev gördü. Örneğin WSF, altı ay boyunca hane halkları ve küçük ve orta ölçekli işletmelerin gaz ve elektrik fiyatlarındaki artışın yarısı karşılamıştır (yaklaşık 30 milyar avro). Buna ek olarak KTF ve WSF kapsamında, yatırımları ve harcamaları teşvik etmek için vergi indirimleri, kredi garantileri ve enerji fiyatlarındaki artıştan tüketicileri korumak için diğer sübvansiyonlar yer almaktadır.

Federal Ekonomi Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi'nin bütçe kararının genel ekonomik kalkınma üzerinde gözle görülür olumsuz etkisi olmasını bekliyor. Bakanlık tarafından yapılan bir simülasyona göre KTF ve WSF'den kaynaklı kredilerin kullanılmama durumu GSYİH'nin yüzde 0,6'ya varan bir negatif etkiye sebebiyet vereceği açıklandı. Alman ekonomisinin 2023'te son üç çeyrekte gerilemiş olması (GSYİH, bir önceki çeyreğe göre sırasıyla %0,2 ve %0,1 azalmıştır) ve bunun üstüne son çeyrekte %0,6 küçülmenin de eklenmesi, Alman ekonomisinin ciddi bir resesyon sürecine girdiği anlamına geliyor.

Bu noktada Almanya ekonomisinin daralmasının birkaç nedeni var. Yüksek enflasyon, tüketicilerin satın alma gücünü azaltıyor ve tüketimi yavaşlatıyor. Artan faiz oranları, işletmelerin yatırım ve harcama yapma konusunda maliyeti artırıyor ve yavaşlatıyor. Ayrıca Rusya-Ukrayna savaşı enerji ve gıda fiyatlarında artışa neden olarak enflasyonu daha da artırıyor ve ekonomiyi baskılıyor. Öyle ki 2023 yılı bazında G7 ülkeleri arasında Almanya, ekonomisinin daraldığı tek ülke konumuna düştü.