Avrupa'da hükümetlerin ve işçi sendikalarının Türkiye isyanı giderek büyürken özellikle Fransa'da, otomotiv firmalarının Türkiye'ye yatırım yapması büyük tepki görüyor. Hükümet ve sendikalardan çekinen firmalar da, yatırım kararlarını gizli tutmaya çalışıyor. Ama malum iletişim çağındayız. Dünyada artık gizli bir şey kalmadı. Bu yüzden de herkesin her şeyden gecikmeli de olsa haberi oluyor. Daha geçenlerde Fransa'da sendikalar ayaklandı. Yeni nesil Clio'nun ana üretim merkezinin Türkiye olduğunu, üretimin yüzde 70'nin Bursa'da yapılacağını öğrenince seslerini yükselttiler. Aba altından sopa gösterip, bu kararın sendika ile Fransız hükümeti arasında gerginlik yaratacağını söylediler. Firma yaptığı açıklamada, lafı geveledi. Aslında Clio gerilimi ilk kez yaşanmıyor. Daha önce Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'yi Clio'nun Türkiye'de üretilmemesi için siyasi baskı yapmıştı. Ancak siyasi ömrü yetmedi. Sarkozy'ye rağmen yeni nesil Clio üretimi için Bursa seçildi. Hatta Clio'nun station wagon versiyonu Grand Tour ve performans versiyonu GT için de merkez Bursa oldu.
Yakın bir gelecekte daha büyük kıyamet kopacak. Çünkü Renault'nun yeni bir motor yatırımı gündemde. 224 milyon euro yatırımla 3 silindirli küçük motor Bursa'da üretilecek. Yetkililer yatırımın karar aşamasında olduğunu söyleseler de, seçim çoktan yapılmış görünüyor. Bursa ağır basıyor.
Fransız hükümeti ve sendikaların bu yatırımdan henüz haberi yok. Ama yakın zamanda duyulur. Kavga çıkar, kıyamet kopar. Sadece Fransa değil, İtalya'da da sendikalar ve hükümet ayakta. Fiat'ın üretimini Türkiye'ye kaydırmasından endişe ediyorlar. Bu yaşananlar ne ilk ne son. Avrupa'da daha çok Türkiye kavgası yaşanacak.