Top
Selahattin Dönmez

Selahattin Dönmez

info@sdonmez.com

20/01/2024

Yaşlanmayı durdurup yağ kaybettiren brokoli diyeti

Kilo verirken yetersiz beslenme ya da yanlış diyetler; yüzde çökme başta olmak üzere pek çok yaşlılık işaretlerine sebep olur. Yeterli protein almak; brokoli, taze sebze, meyve ve kuruyemişlerle dengeli bir beslenme programıyla kolajen sentezini arttırıp, kas dokusunu koruyarak sağlıklı yaş almak mümkün

Zayıflarken önemli problemlerden biri, yüzde çökme ve vücudun hassas bölgelerinde sarkma ile yaşlı bir görünüme sahip olmadır. Bunun iki nedeni vardır. Biri proteinden yetersiz bir diyet uygulanması, ikincisi ise iyi planlanmamış egzersiz ile zayıflamak. Genel olarak kolajen kaybı ve kas dokusunda azalma ile seyreden zayıflama, yaşlı ve kırışıklıkların arttığı bir görünüme sebeptir. Bu durum geri dönüşü olmayan çatlaklara neden olur. Yeterli protein almak, taze sebze, meyve ve kuruyemişleri dengeli olan bir beslenme programı uygulamak kolajen sentezini arttırır, kas dokusunu korur. Böylece cilt elastikiyete maruz kalmaz tam tersi gerginleşerek zayıflamayı sağlar. Ayrıca dengesiz bir beslenme programı ile zayıflama hızlı yaşlanma belirtilerinin oluşmasında da etkilidir. Bu nedenle anti aging yani yaşlanma karşıtı besinlerin ön planda olduğu besin seçimi oldukça önemlidir sağlıklı zayıflama sırasında.





YAŞLANMA KARŞITI CİLDİ BESLEYEN 8 DOĞAL BESİN

1. BROKOLİ: C, K vitaminlerinden zengindir ve ciltteki kırışıklıkları önleyici etkisi bulunur. C vitamini kolajen sentezinin öncüsüdür. Ve brokoli yaşlanmayı yavaşlatıcı indoller ve izotiyosiyonat içerir. Brokoliyi buharda pişirerek yemek yaşlanma karşıtı etkiden maksimum yararlanmayı sağlar.
2.SİYAH ÇİKOLATA: Siyah çikolata polifenolleri tam bir yaşlanma yavaşlatıcı etkilidir.
Kakaoda bulunan flavonoidler cilt altı yağ dokusunun hızlı küçülmesini, cilt altı kan akışkanlığının artmasını sağlayarak cildin beslenmesini destekler. Ve nemlendirir. Ancak bu en az yüzde 70 oranında kakao içeren ve şekersiz çikolata olmalıdır. Siyah çikolata ayrıca magnezyumun da iyi kaynağıdır. Magnezyum cildin sıkılaşmasında aktif rol oynar.
3.BADEM: Badem, E vitaminini en fazla içeren kuruyemiştir. E vitamini cildin nemli kalmasında ve elastikiyetini kaybetmemesinde etkin rol oynar. Prebiyotik etkili inülin sayesinde bağırsaklarda yararlı bakteri sayısını arttırarak akne, egzema vb cilt hastalıklarının da önlenmesinde yardımcıdır.
4. PORTAKAL: Dokuların birbirleriyle bağlanmasını sağlayan ve yer çekimine karşı dokuları sıkı sıkı tutan kolajenin oluşumunda C vitamini olmazsa olmaz vitaminlerdendir.
Diğer adıyla askorbik asit olarakta söylediğimiz C vitamini suda çözünen ve fazlası genelde idrarla atılan vitaminlerdendir. C vitaminini yeterli aldığınızda kolajen de yeterli düzeyde üretilmekte ve dokuların dayanıklılığı artmakta, kemik, deri, kan damarları güçlenmekte hatta yaraların iyileşmesi de hızlanmaktadır.



5. TATLI PATATES: Tatlı patates A vitaminini çok fazla içerir. Araştırmalar yüksek A vitamini içeren doğal besinlerin kolajen hasarını önleyici etkisi olduğunu belirtmektedir. A vitamini cilt dokusunun çatlamasını ve cildin yumuşamasını önleyici etkiye sahiptir. Karotenoidler ve fenollerden zengin tatlı patates, cildin nem kazanmasına da yardımcıdır.
5. DOMATES: Özellikle pişmiş domates ve domates salçası cilde zararlı bileşiklerin detoksifiye edilerek nem kazanmasını, cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlar.
6. ZEYTİNYAĞI: E vitamini ve polifenollerden zengin zeytinyağı mükemmel bir cilt nemlendirici ve içerdiği antioksidanlar sayesinde yaşlanma karşıtı etkilidir.
7.SARDALYA VEYA HAMSİ BALIĞI: Omega 3 yağ asitlerinden zengin olan sardalya ve hamsi balığı ayrıca iyot, çinko, E vitamininde de zengindir. Cilt sarkmalarını önleyen besleyici besin bileşenlerini içerdiği için zayıflarken kaliteli hayvansal protein sağlaması sebebiyle de hem kolejn sentezini arttırır hem kas kaybını önleyerek cildi korur.
8. YOĞURT: Yoğurdun bilinmeyen en iyi faydası cildin ölü hücrelerini temizlemesidir.
O nedenle uzun yaşamın iksiri gençleşmenin doğal gücü olarak belirtilir bilimsel kaynaklarda. Laktik asit bakterileri doğal eksfoliant adlı enzimi aktive eder ki bu enzim dokusundaki ölmüş hücrelerin detoksifikasyonunu sağlar.

6 GÜNDE 3 KG YAĞ KAYBETTİREN YAŞLANMA KARŞITI BESLENME PROGRAMI




YAĞ KAYBETTİREN DİYET NASIL UYGULANMALIDIR?
Bu özel beslenme programı 6 günde 3 kg kadar yağ kaybetmenizi sağlarken ciltte ölü hücrelerin vücuttan uzaklaştırılmasını, telomerlerin hasar görmemesini ve cildin kolajen sentezinin arttırılarak genç görünümünü koruyarak zayıflamanızı sağlayacaktır. Beslenme programını 18 yaş üzeri tüm sağlıklı bireyler uygulayabilir. Bu beslenme programında günde 2 fincan yeşil çay, 2 bardak siyah çay, 2 fincan kahveyi geçmemek gerekir. 6 gün boyunda 45 dakika yürüyüş yapılmalıdır. 1.5 L su içilmesine dikkat edilmelidir. 2 küçük şişe doğal mineralli su isteyenler içebilir.




FAZLA TUZLU BESİNLERDEN UZAK DURUN
Tuzlu yemeyin tersine sağlığınız için tuzu azaltın. Sodyum normalde plazma hacmi, asit-baz dengesi, sinir iletimi ve normal hücre fonksiyonu için esansiyel mineraldir. Eksikliğinde mide bulantısı, kas krampları, yorgunluk, uyuşukluk, bilinç bulanıklığı ve koma görülür. Fazla alımında kan basıncını artırır, mide kanseri, obezite, osteoporoz, iç kulakta baş dönmesine neden olan Meniere, kardiyovasküler ve böbrek hastalıklarına neden olur. Ülkemizde günlük tuz tüketimi 10 g kadar olup yaklaşık 4000 mg sodyum eşdeğeridir. Dünya Sağlık Örgütü sağlığın korunmasında günde 1 silme tatlı kaşığına eşit olan 5 gram tuz yani yaklaşık 2000 mg sodyum alımını önermektedir. Tuz seçerken dünyada olduğu gibi ülkemizde de bebeğin ve çocukların beyin gelişimi, endemik guatrdan korunmak için iyotlu tuz olarak tercih edilmelidir. Kaya, deniz, okyanus ve sofra tuzu sodyum klorür içeriği aynıdır. Devlet güvencesinde üretilen rafine edilmiş iyot eklenmiş tuzları kullanın. İyotlu tuzda iyot uçucudur ve tuzluklarda tuzu bekletmeyin. Kapalı cam kavanozlarda iyotlu tuzu saklayın. Pişirme sırasında da iyotlu tuzun iyodu buharlaşır kaybolur. O nedenle pişirme sonunda tuzu ekleme yapın. Sodyum süt, et ve deniz ürünlerinde doğal olarak bulunur. Taze sebzeler, meyveler, kuru baklagiller ve kuru yemişlerde de sodyum vardır. Genel olarak dengeli beslenen kişilerin ek sodyuma ihtiyacı bulunmaz. Bunun dışında salça, turşu, peynir ve zeytin tuzun diğer beslenme kaynaklarıdır. Hazır soslar, tuzlu krakerler, tuzlu patlamış mısır, tuzlu kuruyemişler, salamura ve konserveler bolca tuz içermektedir.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp