Top
Seda Diker

Seda Diker

seda.diker@sabah.com.tr

11/08/2012

İşler istediğiniz gibi gitmiyor mu?

Bir gün New York'tayken bir erkek danışanıma regresyon yapmıştım. Koltuğa uzanıp kendisini rahatsız eden duygunun içine iyice girmişti. Derken benim sorularımla birlikte kendisini bir geçmiş yaşam öyküsünün içinde buldu. Görünüşe göre çok heyecanlı bir sahnenin içindeydi. Savaş meydanındaydı. Ama danışanım nedense tepkisiz duruyordu. Oysa sahne çok acıklı olmalıydı.
Çocuklarından uzakta, bir askerdi. Ortaçağ gibi bir dönemde meydan savaşında yaralanmıştı.
Karısını görmek istiyordu.
Sordum.
- Ne hissediyorsun?
Boş bir bakışla kafasını iki yana salladı. Yeniden sordum ama cevabı bilmiyordu. Sonra aniden sorumu değiştirdim.
- Ne hissettiğini düşünüyorsun?
İşte o zaman sıralamaya başladı.
- Sanırım üzüntülüyüm. Karımı özlüyorum.
Savaşa katıldığım için pişmanım.
Bu çok tipik bir durumdur. Özellikle de erkekler için. Genelde sol beyin ağırlıklı oldukları için analiz sorularını, ne düşündüklerini çok iyi cevaplayabilirler.
Ama duygularını ayırd edemezler bazen. O yüzden de duygu değiştirme ya da korkularını temizleme programında erkek sistemi, kadınlara uygulanandan farklı olmalıdır. Aynı yöntemler işe yaramaz.
Hayatınızda bir şeyler kötü gidiyorsa, gidişatı değiştirebilmek için yapmanız gereken ilk şey, bakış açınızı değiştirmektir. Çoğu zaman bunu kağıt üstünde yazarak yaparsanız işiniz kolaylaşır. Çünkü içsel olarak düşünce zincirinizde nerede hata olduğunu böyle daha kolay görebilirsiniz. Eğer basit bir bakış açısı kazanabilir ve kalbinizin arzusu ile mantığınızı aynı hizaya getirebilirseniz, kendinizi huzurlu ve mutlu hissedersiniz. Bu kendiliğinden oluşur. Ve çekim yasası işlemeye başlar.
Geçtiğimiz günlerde erkeklerin ya da matematik zekası kuvvetli iş kadınlarının kullanabileceği bir teknikten bahsetmiştim.
Şimdi onu buradan vermek istiyorum. Eğer zihninizden silmek istediğiniz bir inanç ya da düşünce kalıbınız varsa, bu yöntem hiç transa girmeden, duyguları ayırt etmeye çalışmadan işe yarayacaktır.
Öncelikle çok istediğiniz ama bir türlü duygusunu hissedemediğiniz bir şeyi bir kağıda yazın. Sonra da konuyla ilgili olumsuz durumu yazın. Örnek veriyorum: "İşimde terfi etmek istiyorum, ama olmuyor." Kendinizi terfi ederken hayal edemiyor ve bunun sizi ne kadar mutlu edebileceğini kalbinizde hissedemiyorsanız, ilk yazmanız gereken olumsuz durumdur. Mesela: "Benim de yaratıcı fikirlerim var ama kimse beni fark etmiyor."
Öyleyse sizin "Kimse beni fark etmiyor," cümlesini mantık ve düşünce zinciriyle 15-20 cümlede "Artık terfi etmeye hazırım," benzeri bir olumlu cümleye dönüştürmelisiniz.
Burada her cümle için kendinize "Neden", "Bu bana ne hissettirir?", "Böyle olsa ne olurdu?" gibi sorular sorarak mantık yönlendirmesi yapabilirsiniz. İlk birkaç cümle muhakkak negatif olacaktır. Endişelenmeyin.
Sonra bir kırılma noktası gelecek. İşte o an, her cümleniz biraz daha pozitif bir bakış açısı yakalamalı.
- Beni kimse fark etmiyor.
- Kendimi görünmez hissediyorum.
- Gerekli adımları atmaya korkuyorum.
- Kendimi başarısız ve küçük hissediyorum.
- Belki ben de fark edilmek için gerekli adımları atmıyorum.
- Eğer bu adımları atsaydım, bazı fikirlerim gerçekten işe yarayabilirdi.
- Sadece benim değil, şirketin de çok işine yarayabilecek fikirlerim olabilir.
- Bunları dile getirseydim, muhakkak beğenirlerdi.
- Acaba denesem ve kendime bir şans versem mi? Ne kaybederim? En fazla beni ciddiye almazlar.
- Ama şirketin de menfaati varsa neden ciddiye almasınlar ki?
- Evet bunu en yakın zamanda deneyeceğim.
- Ve beni ilk defa fikir verirken görecekler.
Bu fikir beni heyecanlandırdı.
- Belki de beni fark etmeye başlarlar.
- Fark edilirsem ve gerçekten işe yarayan fikirlerimi verebilirsem, terfi etme şansım artar.
- Evet beni terfi ettirebilirler.
- Ve bu beni çok rahatlatacak.
Bu kısa bir örnekti. Kendi hayatınızla ilgili bir deneme yapmaya ne dersiniz?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp