Top
Okan Müderrisoğlu

Okan Müderrisoğlu

ferhat.unlu@sabah.com.tr

29/12/2003

Yıldızınız kuvvetli parlıyor

1999 yılında uluslararası doktorların tedavi altına aldığı Türkiye ekonomisi, aradan geçen dört yılda bitkisel hayattan güçlükle çıkabildi. Yeni bir yılın eşiğindeyiz. Bir günlüğüne bile olsa sorunlarımızı unutmak, umutlarımızı yüceltmek istiyoruz. İyi de nasıl görünüyoruz? Kendimize çeki düzen verebildik mi? Yapısal dönüşümü başarabildik mi? Geleceğimiz aydınlık mı? Bu soruların yanıtını, köşemize konuk ettiğimiz Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink'le birlikte bulacağız. Bay Vorkink, hem yabancı hem de içimizden biri. Öğrencilik yaşamının bir bölümü Türkiye'de geçti. ABD'de, Atatürk Devrimleri üzerine tez verdi. Şimdi, yeni Türkiye gerçeğini çalışıyor. Öyle, dayatmacı, küstah biri değil. Konusuna hakim, görevinin bilincinde. Diyaloğa açık. Gerçekleri dürüstçe söyleyecek kadar samimi. İşte, bir başka gözle Türkiye...

* Ekonominin önündeki riskler neler? Siyasi kadro bu riskleri yönetebiliyor mu?
Ekonomideki iyileşmeye rağmen bazı kırılganlık noktaları hala mevcut. Finans sektörü bunlardan ilki. 2000 ve 2001 yılları çok problemliydi. Bu alanda birçok değişiklik yapıldı. Son bankalar yasası bu açıdan yararlı oldu. Mevduat yönetim ve gözetimiyle sigorta sisteminin birbirinden ayrılması doğru bir adım. Bankalar da artık devlete yatırım yapmak yerine, insana, üretime yatırım yapmalı. İkinci kırılma noktası ise borç stokunun durumu. Yüksek borç stokuyla her ülke risk taşır. Borç stokunun düşürülmesi riskleri azaltır. Bu açıdan hükümetin dikkatli bir yönetimi var. Ayrıca, başka ülkelerden kaynaklanan krizler de Türkiye için risk oluşturmaya devam ediyor. Dünya sistemi birbirine bağlı. Krizin mutlaka Türkiye'de çıkması gerekmiyor.

İŞSİZLİK ZAMANLA AZALIR
* Uygulanan program, enflasyonu ve reel faizleri azaltıyor ama işsizliğe çare olamıyor. Sosyal sıkıntı algılıyor musunuz?
Sosyal alanda risk görmüyorum. 3 Kasım seçimleri piyasaların güvenini artırdı. Ama reformlar sokaktaki insanı yordu. Yorgunluk bu hükümetten kaynaklanmıyor. Yıllardır reform yapılıyor. 1980'lerde, 90'larda, 2000'de reform yapıldı. "Hâlâ neden reforma ihtiyaç var?" deniyor. Maalesef tutarlı ve yeterince cesur reformlar yapılmadı. İki yıl önceki reformların olumlu etkileri şimdi görülüyor. Faiz oranları geriliyor. Türkiye enflasyona çok alışmıştı, o düşüyor. Sokaktaki insan hemen sonuç alınması istiyor. Ekonomi iyileştikçe işsizlik de azalacak. İşsizlik, zamanla düzelecek bir konu. 3-6 ayda değil ama 1-2 yıl içinde iyileşme olur.

POPÜLİZM HERYERDE VAR
* Popülizm tehlikesi görüyor musunuz?
Demokrasilerde popüler değilsen seçilemezsin. Hükümetler söz veriyor ve yerine getiremiyorsa halkın gözünde popüler olamaz. "Popülizm ile sosyal politikalar arasında fark nerede başlar, nerede biter" kim söyleyebilir ki. Popülizm her demokratik ülkede görülebilen bir olgu. Ancak bu hükümet, genel olarak sözlerini yerine getiriyor.

* Peki, yerel seçimler istikrar açısından sorun çıkarır mı?
Yerel seçimlerin sorun yaratacağını düşünmüyorum. Bazen yerel yönetimlerin merkezi yönetimle aynı partiden olması avantaj sağlar. Hükümetin düşündüğü reformla yerel idarelere daha fazla otonomi veriliyor. Bölgesel harcamalar için doğru kararlar alınıyor. Her bölgenin koşulları farklı. İzmir ile Erzurum bambaşka şeylere ihtiyaç duyabiliyor. Bu nedenle merkezi yönetim esasen gözetim rolü üstlenmeli.

* Dünya Bankası; tarım, enerji, telekomünikasyon, bankacılık, eğitim, kamu maliyesi gibi çok farklı alanlarda programlar uyguluyor. Türkiye, güzelleşmek uğruna estetik operasyon yapılan bir kadına mı benziyor?
Türkiye zaten güzel. Amacımız Türkiye'yi daha güzel değil daha sağlıklı yapmak. Küçük küçük çok sayıda proje yerine daha az ama kapsamlı projeler uygulayacağız. 3 eğitim projesi, 2 sağlık projesi geliştiriyoruz. Anneçocuk sağlığı üzerinde duruyoruz. Enerjide stratejimiz yenilenebilir kaynaklar üzerine.

Herkese iyi yıllar dileyerek son sözü yine Mr. Vorkink'ten alalım: "Türkiye'nin etrafında tüm yıldızlar hazır. Ülkenizin yıldızları daha kuvvetli parlıyor!"

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp