Top
06/08/2023

Enflasyonda trend sonu

Enflasyonun önümüzdeki 6 ila 9 aylık süreçte artmaya devam etmesi bekleniyor. Aylık bazda artış oranları daha düşük gelecektir. Yılı yüzde 58’in üzerinde kapatma olasılığımız yüksek

Yıllık bazda enflasyon, Kasım 2022- Haziran 2023 arasında sekiz ay arka arkaya gerilemişti. Temmuz ayı itibarıyla bu trendin sonuna geldik. Döviz kurlarındaki yükseliş, vergi ayarlamaları ve akaryakıt zamları art arda gelince enflasyon kafasını yeniden kaldırdı. Enflasyon yüzde 38.21'den yüzde 47.83'e yükseldi. Normalde temmuz, mevsim etkisinden dolayı enflasyonun ortalamadan düşük seyrettiği bir aydır. Bu kez öyle olmadı. Temmuzda enflasyon aylık bazda yüzde 9.49 artış kaydetti. Bu, tüm zamanların en yüksek temmuz enflasyonu olarak kayıtlara geçti.




Hizmet fiyatlarındaki yükseliş, sanayi ürünlerine kıyasla çok daha belirgin. Bu durumun arkasında yatan üç sebep var: (1) Hizmetler sektörünün asgari ücret artışlarına daha fazla duyarlı olması, (2) hizmet talebinin daha canlı bir seyir izlemesi ve (3) hizmetler sektöründeki şirketlerin fiyatlama davranışlarının daha belirgin biçimde bozulması. Yıllık enflasyonun önümüzdeki 6 ila 9 aylık süreçte artmaya davam etmesi bekleniyor. Merkez Bankası, geçen hafta enflasyon için yıl sonu tahminini yüzde 58 olarak güncellemişti. Bu tahmin, öncekilere kıyasla daha gerçekçi olsa da enflasyonda yukarı yönlü risklerin olduğunu belirtmeliyiz. Yıl sonuna kadar bir kez daha temmuzdaki kadar sert bir aylık artış yaşanmayabilir. Aylık bazda artış oranları daha düşük gelecektir. Ama yılı yüzde 58'in üzerinde kapatma olasılığımız yüksek.

İMALAT SANAYİNDE YAVAŞLAMA
Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan imalat sanayi PMI verisi, altı ay sonra daralmaya işaret etti. Bu daralma 16 sektörden altısına yayılmış durumda. Enflasyonist baskıların güçlenmesi, imalat sanayindeki yavaşlamayı tetikleyen ana unsur oldu. PMI verisinin detayları, girdi maliyetlerinin hissedilir oranlarda arttığını gösteriyor. Kurdaki artış ve akaryakıt zamları maliyetler üzerinden şirketleri sıkıştırıyor. Girdi maliyetlerindeki artış, önümüzdeki aylarda enflasyondaki yükselişin devam edeceğine yönelik net bir uyarı niteliğinde. Fiyat artışlarına bağlı olarak yeni siparişlerin azalması da PMI verisinin gerilemesinde etkili oldu. Yeni siparişlerdeki gerileme, iktisadi faaliyetin soğumaya başladığına dair ilk sinyal olabilir. Yine de böyle bir çıkarsama yapmak için henüz erken. Serinin en az iki-üç ay daha nasıl bir seyir izleyeceğini gördükten sonra daha sağlıklı yorum yapılabilir.



ABD'DE EMEK PİYASASI SOĞUYOR
Bizdeki seviyelerde olmasa da gelişmiş ülkelerde enflasyon hâlâ bir sorun olmaya devam ediyor. ABD, enflasyonu düşürme yolunda diğerlerine kıyasla daha iyi durumda. ABD'de enflasyon, Haziran 2022'de yüzde 9,1'e kadar yükselerek 1981'den bu yana en yüksek seviyeyi görmüştü. Tedarik zincirlerindeki tıkanıklıkların çözülmesi ve emtia fiyatlarındaki artışların normale dönmesi gibi faktörlerle birlikte, Fed'in sıkı para politikasının da etkisiyle enflasyon yüzde 3'e kadar geriledi.
Enflasyon hâlâ yüzde 2 hedefinin uzağında. Fed'in hedefe ulaşmasının önündeki en büyük engel, işgücü piyasasının sıkı olmasıdır. Sıkı emek piyasasından kastedilen, yeni iş ilanlarının iş başvurusunda bulunanların üzerinde seyretmesidir. Bu koşullarda işsizliğin çok düşük seviyelere gerilemesi, yeni eleman arayan şirketlerin adaylara ortalamanın üzerinde ücret teklif etmesine neden olarak enflasyon üzerinde baskı uyguluyor. Amerikan emek piyasası bu denli sıkı olmasa belki de Fed, faizi yüzde 5'in üzerine çıkarmak zorunda kalmayacaktı. Son faiz artışlarının ve iktisadi aktivitedeki görece yavaşlamanın etkisiyle işgücü piyasasının soğuduğuna dair veriler gelmeye başladı. Açık iş pozisyonlarının sayısı haziranda 9.6 milyona düşerek Nisan 2021'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Açık iş sayısı Mart 2022'de 12 milyon ile rekor kırmıştı. Temmuz ayı tarım dışı istihdam verisinin piyasa beklentilerinin 13 bin kişi altında gelmesi de soğumayı teyit ediyor.
Soğuma emareleri göstermekle birlikte emek piyasası, salgın öncesine kıyasla halen sıkı. Bu durum, Fed'in faizleri son 22 yılın zirvesine çıkarmış olmasına rağmen, Amerikan ekonomisinin neden hâlâ resesyona girmediğine yönelik ipuçları veriyor. ABD, üretimi Asya'dan tekrar Amerikan topraklarına çekerek toplamı 1 trilyon doları aşan teşvik ve destek kanunlarını son yıllarda devreye soktu. Mikroçipten elektrikli araçlara, yeşil enerjiden altyapıya kadar birçok kritik alanı kapsayan bu paketler, sanayiyi hareketlendirdi. ABD'de imalat sanayi istihdamı 2008'den bu yana gördüğü en yüksek seviyeye çıktı. Salgın döneminde biriken 2,1 trilyon dolarlık tasarruf, kademeli olarak harcanıyor. Henüz harcanmayan yaklaşık 500 milyar dolar tasarruf olduğu hesap ediliyor. Tasarrufların çözülmesi özellikle hizmetler sektörüne olan talebi ve buradaki istihdamı besliyor. Burada özetlemeye çalıştığımız unsurlar, artan faiz ortamında enflasyon düşerken ekonominin henüz neden resesyona sürüklenmediğinin cevabı. Yine de ABD için resesyon tehlikesi henüz geçmiş değil.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp