Top
Murat Yeşiltaş

Murat Yeşiltaş

yesiltas@sakarya.edu.tr

06/04/2024

AK Parti’deki Kaybın Nedenleri ve Sonuçları

31 Mart yerel seçimleri Türk siyasetinin çehresini derinden değiştirebilecek bir sonuç üretmiş görünüyor. Birçokları için sonuçları sürpriz niteliği taşıyor. AK Parti cenahında seçimlerin hiçbir zaman kaybedilemeyeceğine dair bir inanç, muhalefet cenahında ise seçim kazanamamanın getirdiği psikolojik bir ruh hali vardı. Her iki kesim de rasyonelitesini yitirdikleri bir noktaya gelmişlerdi. Seçim sonuçları yeniden siyasal rasyoneliteye dönmeye imkan sağladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 1977'deki zaferinden bu yana ilk kez birinci parti olarak çıktı ve oyların önemli bir bölümünü aldı. Bu sonuçlar Türkiye siyasetini oluşturan temel dinamiklerde bir değişim ve dönüşüm olduğunu kanıtlar nitelikte. AK Parti, ülkenin en batısında yer alan Ege Bölgesi'nde herhangi bir büyükşehir veya il belediyesi kazanamadı. Marmara bölgesinde ise sadece iki büyükşehir belediyesi kazanabildi. Geleneksel olarak tabanının daha güçlü olduğu Karadeniz bölgesinde ise siyasal hakimiyetini koruyamadı; birçok il ve ilçeyi ya CHP'ye ya da diğer partilere kaptırdı.

Benzer bir eğilim, AK Parti'nin sadece üç ilde birinci olabildiği Akdeniz Bölgesi'nde de gözlendi. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise geleneksel rakibi DEM Parti karşısında oyları bir önceki yıllarda göre azaldı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sadece iki şehirde kazanabildi. Geleneksel olarak en yüksek oy oranlarını gördüğü Adıyaman'ı CHP'ye, Şanlıurfa'yı YRP'ye kaybetti. Daha çarpıcı olan ise AK Parti, katılımın yüzde 78 olduğu (son 20 yılın en düşük oranı) yerel seçimlerde bir önceki yerel seçimlere göre yaklaşık 4 milyon oy kaybederken, 2023 yılında Cumhurbaşkanlığını kazandığı seçime göre ise 2 milyon oy kaybetti. CHP ise bir önceki yerel seçimlere göre oylarını yaklaşık olarak 4.5 milyon artırırken, 2023 yılında kaybettiği seçimlerden 3.5 milyon daha fazla oy aldı.

Bu sonucun arkasındaki en büyük neden AK Parti seçmenin düşük katılımı ile ilgili olsa da sonuçlar, AK Parti'nin 2002'den bu yana ilk seçim yenilgisini aldığını gösterir nitelikte. Peki bu sonuçları nasıl ele almalıyız ve bundan sonra Türkiye siyasetinde neler yaşanabilir?

AK Parti'deki Kaybın Nedenleri
AK Parti'nin seçimleri benzeri görülmemiş bir şekilde ikinci sırada tamamlamasına neden olan çeşitli faktörler genel olarak iki ana kategoriye ayrılabilir. İlk kategori, seçmen davranışını ve motivasyonunu etkileyen, başta ekonomi olmak üzere gündelik hayatla doğrudan ilgili konuları kapsıyor. Türkiye 2020 yılında ortaya çıkan COVID-19 salgınına etkili bir şekilde müdahale etmesine rağmen, salgının neden olduğu ekonomik gerilemeyi hafifletmekte zorlandı. Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi, maliyetlerin yükselmesine ve bunun sonucunda fiyat istikrarının kaybolmasına yol açarak enflasyonda önemli bir artışa neden oldu. Böylece Türkiye, özellikle gıda enflasyonunun en yüksek olduğu bir ülkeye dönüştü.

Ayrıca 2023 yılında 11 ili etkileyen yıkıcı deprem Türk ekonomisine 100 milyar dolardan fazla zarar verdi. Hükümetin özellikle 2023 genel seçimleri öncesinde hayata geçirdiği EYT düzenlemesi, ekonomik sorunları daha da derinleştirdi. Süregelen ekonomik çalkantılar ve bunların hızla çözülemeyeceği beklentisi seçmenler arasında hoşnutsuzluğu körükledi. Yaklaşık 16 milyon kişiyi etkileyen ve hükümetin mümkün olan en düşük emekli maaşını tercih etme kararıyla karakterize olan emeklilik tartışması ise özellikle düşük gelirli seçmenler arasında yaygın bir kızgınlık ve öfkeye yol açtı. Sonuç olarak ekonomik sıkıntı sadece seçime katılımı azaltmakla kalmadı, aynı zamanda geçmişte ona oy vermiş seçmenleri AK Parti'yi cezalandırmaya teşvik etti.