Top
Mevlüt Tezel

Mevlüt Tezel

mevlut.tezel@sabah.com.tr

21/03/2024

Fahri gıda müfettişleri olsun

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, gıda fiyatlarının artmasıyla tüketicilerin ucuz ürünlere yöneldiğine, bu durumu fırsat bilen bazı satıcıların ürünlerinde hile ve sahtekârlık yaptığını açıkladı.
Peynirde, süt yağı haricinde başka yağların kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, ürün yapısını sertleştirmek için nişasta kullanımı, küf ve maya oluşumunu engellemek amacıyla yasaklı madde kullanımı gibi yollara başvuruluyormuş.
Tereyağına ise bazı bitkisel yağlar ve sarı renkli olması için gıda boyası ilave ediliyormuş.
Zeytinyağına da içeriğinin ne olduğu belli olmayan yağlar katılıyormuş.
Bu haberleri hep okuyoruz. Sahtekârlar özellikle ucuz gıdalara hile karıştırarak dar gelirlileri aldatıyorlar. Vatandaşın sağlığıyla oynuyorlar.
Hem de mübarek ramazan ayında, insanlar sofrasını şenlendirmek istediğinde daha fazla hileye başvuruyorlar.
Bu vicdansızların yatacak yeri yok!




Devletimiz denetimler gerçekleştiriyor ama yeterli olmuyor.
Şirketlerin bile ürün kalitesini düşürdükleri 'Skimpflasyon' sürecinden geçiyoruz.
Özellikle gıda sektöründe ürünün içeriğindeki pahalı maddelerin azaltılarak maliyeti daha düşük maddelerin artırılması 'skimpflasyonun' en fazla görüldüğü örneklerden birisi.
Gıda denetlenmelerinde farklı yöntemlere yönelmeliyiz.
Belediyelerin insan kaynakları da kullanılarak daha sistematik, düzenli denetimler yapılabilir.
İnsanlara Tüketici Mahkemesi'nde hakkını aramak zor ve karmaşık geliyor.
Vatandaşın aldığı üründe yaşadığı mağduriyeti gidermek için daha hızlı çözümler geliştirmeliyiz.
Trafikte kurallara uymayanlara karşı fahri trafik müfettişleri çok işe yarıyor. Aynı yöntemi gıda denetimde deneyebiliriz.
Gönüllü fahri gıda müfettişleri devreye sokulabilir.
Fahri gıda müfettişleri çarşıda pazarda markette lokantada şüphelendikleri gıda ürünlerini bildirebilecekleri ve hızlıca denetim yapmayı sağlayacak bir mekanizma geliştirebiliriz.
Böylece gıda teröristleri ve sahtekârlarla daha sıkı mücadele edilebilir.



***


SICAK SUDAN ÖNCE BOŞA AKAN SU
Her duşa girdiğimde sıcak su gelene kadar akıp giden suya üzülüyorum.
Yeni kombiler suyu çabuk ısıtıyorlar ama o sıcak su borulardan geçip duşa gelene kadar belki de 20-30 litre temiz su boşa gidiyor.



Akan suyu doldurmakla da kim uğraşır!
Tüm dünyada her duş alanın boşa akıttığı 20-30 litre temiz suyu hesaba katınca çözüm üretilmesi gereken bir sorun çıkıyor karşımıza.
Keşke mühendisler su ısınana kadar geçen sürede akan temiz suyu depolayabilecek ya da anında sıcak su gelmesini sağlayabilecek bir teknoloji geliştirse.
Küresel Isınma bu hızla devam ederse tuvalette kullanılan temiz su bile değerli olacak!



***


KÖYDEKİ DAYILAR GİBİ
Reklamcı Serdar Erener ile eşi Nil Karaibrahimgil de doğaya kaçanlar kervanına katılmışlar.
Akaretler'deki evlerini kapatan ünlü çift, şehir merkezinden uzakta ormanda bir evde yaşıyorlar.
Ünlü şarkıcı, "Ben apartman çocuğuydum, burası benim için bir iyileşme yeri oldu. Gerçekten radikal bir karardı taşınmak. Akaretler'de oturuyorduk, 24 saat gürültünün içindeydik" diyor.



Erener ise "Şehirden yeteri kadar uzak değiliz. Tehlike 40 dakika ötede. Şehir eşittir tehlike benim için... Böcek sevgisi edindim. Böcekleri çok beğeniyorum. Hatta evde sağdan soldan bulduğum böcekler var. Tabiat harikası bence onlar. Duvarda duruyorlar" diyor.
Erener, doğa ile iç içe olmayı sanki biraz abartmış, kamufle olmuş gibi.
Heidi'nin dedesi ile 'Leyla ile Mecnun' dizisinde rahmetli Göksal Engür'ün canlandırdığı aksakalı dede arası bir insan olmuş.
Baston ayrıntısı ise onu köylerdeki dayılarla özdeşleştirmiş.
İstanbul'un 40 dakika uzağında da olsa doğanın içinde yaşamak ne güzel.



***

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp