Top
Mert Vidinli

Mert Vidinli

cised@cised.org.tr

28/02/2017

Oscar’ı ABD’de bizim kadar önemsemiyorlar

Bugünlerde New York'tayım ama durun, ilk önce memleketimdeki mevzulara şöyle bir dokunduracağım. Hazır mısınız? Bakalım İstanbul gündeminde neler oluyor...
Rüzgar Erkoçlar nişanlanmış, yüzüğü parmağına takmış. Instagram'da dolaşırken yanımdaki kız arkadaşım beni dürttü ve sitemkar bir tavırla "Biz halimize yanalım, evde kaldık farkında mısın!" dedi... İlk kez Deniz Berdan'ın defilesinde tanışmıştım Rüzgar'ın kız arkadaşıyla. O günden bugüne aşkları büyümüş, filizlenmiş, nişan yapılmış, sıra nikah masasına gelmiş. Kız isteme merasimi de unutulmamış. Her şey olması gerektiği gibi, geleneksel tadında... Darısı, aşkı bulamayanların ya da bulup da hesap kitap yapayım derken aşkı kaçıranların başına...
Oscar töreni New York'ta pek de heyecanla beklenmezken, ülkemizde fazlasıyla coşkulu karşılandı.
Ünlü isimlerin başını çektiği dev bir merasim şeklinde geçti. Popüler tipler, TV kanallarında ödülleri değerlendirirken, tören saatinde New York sokaklarına sakinlik hakimdi. Diyeceksiniz ki, 'Oralarda bir Oscar partisi yok muydu?' Vardı elbet; cemiyetin genç ismi, New York emlak piyasasında faaliyet gösteren Emir Bahadır bir parti verdi. 200 dolar karşılığında katılınabilen, smokin giyme zorunluluğu olan bir Oscar partisi... Yani mevzuya yine bir Türk evsahipliği yapıyordu. Ben partiye katılamadım. Neden mi? Çünkü hem kıyafetim müsait değildi, hem de pazar günü katıldığım partiden sağ salim çıkamamıştım. Öte yandan Oscarlar; New York'taki gece kulüplerinde olmasa da, İstanbul'da sokağa çıkma bahanesi oldu. Hem birçok ev partisi organize edildi, hem de kulüplerde tematik Oscar partileri yapıldı.
Geçtiğimiz cumartesi gecesi Anadolu Efes basketbol takımının oyuncularından Brandon Paul ve Jayson Granger, gece yarısından sonra Etiler'deki bir mekana gitmiş ve içeriye alınmamış. İkilinin yanında erkek arkadaşları varmış. Mekana alınmayınca sosyal medyada 'Irkçılık yapılıyor' şeklinde açıklamalarda bulunmuşlar. Konuyla ilgili sosyal medyadan bana da sorular geldi. Şimdi başa dönelim... New York'tayım ve üç gecedir bazı kulüplerin kapısından geri dönmek zorunda kaldım. Neden mi? Rezervasyonum olmadığı için... Bu çok normal; dünya insanı olan bizler, bunu ego meselesi haline getirmeden hazmetmeyi öğrenmeliyiz. Ben de kalkıp 'Türk olduğum için mi New York'ta gece kulübüne alınmıyorum? Ya da Müslümanları almıyor musunuz? Erkek erkeğe geldik, sorun bu mu? Üzerimdeki kıyafetleri mi beğenmediniz?' gibi saldırılarda mı bulunmalıyım? Hayır, böyle iddialarda bulunamam. İşletmeler belli kurallara uymak zorundadır. Kapıdaki görevliler de bunu hassas bir şekilde uyguluyor ve ellerindeki rezervasyon listesinin dışında müşteri alacaklarsa, mekanın doluluk oranı, kişi sayısı ve kadın-erkek oranına göre karar veriyorlar. Bu hem sizin için, hem de içeride eğlenenler için yapılan bir uygulama. Anadolu Efes kulübünün yaptığı açıklama da bana ego dolu geldi. İçinde hiçbir samimi kelime geçmiyor. Geçtiğimiz haftalarda sporcu ünlülerin gece kulüplerindeki ego yüklü hareketlerinden bahsetmiştim. Futbolcular, basketbolcular işletmeciyi fazla yoruyor; sert ve acımasız tavırlarda bulunabiliyorlar. İğneyi mekana batırırken, çuvaldızı da kendi oyuncunuza batırın lütfen.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp