Top
Mehmet Barlas

Mehmet Barlas

mbarlas@sabah.com.tr

01/09/2004

Ankaralılar gerçeği görmeye mi başladılar?

Gerçekten, didişip kavga edecek vaktimiz de, böyle bir lüksümüz de yok. Aralık ayının 17'sinde Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin üyelik müzakerelerine ilişkin kararı açıklanacak.
Bu tarihe kadar yapılması gereken her şeyi yapmamız, Süreyya'nın veya Elvan'ın atletizmde kendi üzerlerine düşeni yapmalarından daha hayati ve ulusal önemdedir.
Genelkurmay Başkanı Org. Özkök'ün 30 Ağustos resepsiyonunda gördüğümüz tablo, bu açıdan hepimize nefes aldırdı. Resepsiyonda, devletin ve siyasetin baş aktörlerinin bir köşede toplanıp yaptıkları ayak üstü zirvenin sonunda, iktidar ve muhalefet, Türk Ceza Kanunu konusunda uzlaştılar.
Bu arada Cumhurbaşkanı Sezer'le Başbakan Erdoğan'ın, şimdiye kadar hiç görülmeyen diyalogları da, resepsiyonun olumlu görüntülerindendi.
Başbakan ile konuşurken gülümseyen bir cumhurbaşkanı olabilirmiş meğer.
Herhalde "Ölümden öteye köy yok ki" deyişinin felsefesini herkes anlamış durumda.
Elbet devlet devletliğini, muhalefet muhalefetliğini yapacak.
Tabii ki, her iktidar gibi AK Parti iktidarı da hatalar yapıyor, yıpranıyor.
Bunu hepimiz görüyor, söylüyor, yazıyoruz.
Ama gelecek seçime kadar, bunları değiştirmek için de sabırlı olmalıyız. Rejim kavgaları çıkarmanın, yönetimi kilitlemeye çalışmanın, diyalogsuzluğun ülkeye nice yıllar kaybettirdiğini, acı deneyler yaşayarak öğrenmedik mi?
"Ankaralılar" artık eskisinden farklı davranmayı öğrenmek zorunda.
Bu hafta, 32 yıl aradan sonra Rusya'dan Türkiye'ye resmi temaslarda bulunmak için ilk Rus devlet başkanı Ankara'ya geliyor. Bu bizim için, bir ABD Başkanı'nın ziyareti kadar önemli.
Sadece politika, ekonomi, enerji değil, tarih ve coğrafya da, Türk-Rus işbirliği ve dayanışmasını mecbur kılıyor.
Arkasından önümüzdeki hafta TBMM toplanacak ve AB için yapılması gerekenler tamamlanacak. Ve bu arada Avrupa başkentlerine dönük yoğun çabalar var.
Yani gerçekten didişip kavga edecek vakti yok Türk politikacılarının ve bürokratlarının. Resepsiyon görüntüleri, bu gerçeğin farkında olunduğunun adeta kanıtıydı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp