Top
Mahmut Övür

Mahmut Övür

mahmut.ovur@sabah.com.tr

12/02/2024

Küçük partiler denklemi değiştirir mi?

Türkiye 31 Mart'ta bir yerel seçime gidiyor ama bu seçimler bir yerel seçimden çok daha fazlası. Çünkü bu seçimler, henüz listeler netleşmese de siyasetin geleceğinin şekillenmesi açısından bir dönüm noktası olacak.
İki mayıs seçiminde Altılı Masa ittifakının ağır yenilgi alması bunun işaretini verdi. Önce hayal kırıklığı yaratan Altılı Masa ittifakı dağıldı ve muhalefet partilerinde iç kavga başladı. CHP ve DEM'de yönetim değişti, İyi Parti de istifalar ve iç kavgayla irtifa kaybetti. Kısaca muhalefetin merkez partileri seçmenini küstürdü ve büyük oranda kaybetti.
Muhalefet bu moralsizlikle yerel seçimlere gidiyor. Bu da doğal olarak küçük ve marjinal partilere yeni bir imkan sunuyor. Uçlara savrulan, göç ve dini hassasiyetler üzerinden siyaset yapan partiler bu süreçte daha sert bir siyaset izleyecek.
Bu siyasi zemini karanlık güçler terör örgütlerini devreye sokarak daha da derinleştiriyor.
Baksanıza, son gönlerde arka arkaya PKK'dan DHKP-C ve DEAŞ'a birçok terör örgütünün ciddi saldırılarına tanık olduk. Bu dönemde artan kışkırtıcı meczup çıkışlar da tesadüf olmasa gerek.
En son İstanbul Küçükçekmece'de AK Parti'nin belediye başkan adayı Aziz Yeniay'ın katıldığı toplantı yönelik saldırı da farklı değil.
Bir terör uzmanı şöyle diyor: "Bir ülkede terör bir kiliseyi, bir dini mekanı veya bir seçim merkezini seçiyorsa bu karışıklığın işaretidir."
Bu kaotik tablo içinde bir seçime gidiyoruz ve partiler büyük oranda genel seçimlerin aksine bu seçimlere kendi adayıyla katılıyor.
Çok adaylı, çok denklemli ve biraz da sert geçecek bir seçim yaşanacak.
Peki ortaya nasıl bir tablo çıkartacak ve seçmen nasıl bir tercih yapacak?
Büyükşehirlerde görülüyor, seçim büyük oranda AK Parti ile CHP arasında geçecek. Özellikle büyükşehirlerde ayrı aday çıkartan İyi Parti, DEM, Yeniden Refah ve Zafer Partilerinin performansları doğal olarak bu iki büyük partiyi de etkileyecek.
Bu da sadece küçük partilerin değil büyük partilerin de seçimi hafife almamaları gerektiğini gösteriyor. Çünkü bu seçimlerde seçmenin vereceği karar, 1 Nisan sonrası siyasette kimlerin kalıcı kimler gidici olduğunun işareti olacak.
AK Parti ve MHP, Cumhur İttifakı olarak genel seçimleri kazandı ama yerel seçimde de aldığı oyu koruması gerekir ki önümüzdeki 4 yılı sorunsuz geçsin.
Durum CHP açısından daha kritik... CHP Genel Başkanı Özgür Özel ilk seçim sınavına çıkacak. Gerçi kurultayı kazandı ama eşbaşkanlık pozisyonu ve aday belirlemede yaşanan kavgalar nedeniyle süreci kötü yönetti. Geçen seçimde alınan 11 büyükşehri koruyamazsa o koltukta oturması zor.
Ama daha kritik olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun durumu. İmamoğlu kendi kişisel kariyer planlaması nedeniyle bu seçimleri İstanbul gerçeğinden kopartıp genel seçim havasına sokarak, Erdoğan karşıtlığı ve toplumsal gerilim üzerinden yürütmek istiyor. Ama her partinin kendi adayını çıkartması, AK Parti adayı Murat Kurum'un pozitif bir rüzgar estirmesi işinin hiç de kolay olmadığını gösteriyor. Kaybederse CHP'nin başına geçme hayali bile hayal olur
İyi Parti, DEM ve Yeniden Refah Partilerinin kalıcı olup olmayacakları da alacakları oya bağlı. Başkan Erdoğan'ın güçlü liderliği, bölgesel kuşatmalar ve Cumhur İttifakı nedeniyle en azından bu seçimde, AB ülkelerindeki gibi merkezden marjinal partilere bir kayış ihtimali görülmüyor.



***

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp