Toplum olarak örf ve adetlerimize son derece bağlıyızdır. Ülke insanı olarak özellikle aile ve arkadaşlık kavramına çok değer veririz. Bu iki kavram konusunda beğendiğim iki atasözü vardır.
1- Aile, kralların bile giremedeği bir kaledir.
2- Arkadaşlık kuvvetli bir bağdır. Paraya ihtiyaç olunca başvurulmazsa, ömür boyu sürer.
Kişilerin, kurumların, şirketlerin başarısında yaratılan aile ortamının, arkadaş ilişkilerinin güçlü olmasının payı büyüktür.
Galatasaraylılar'ın unutamadığı futbolcu Gheorghe Hagi antrenör olarak G.Saray'ın başına geçtiğinde şöyle demişti: "4 yıl üst üste şampiyon olmamızın, UEFA Kupası'nı kazanmamızın temelini aile olmamız oluşturuyordu. O yıllarda topluca sinemaya gider, sık sık bir araya gelirdik. Ailece görüşürdük. G.Saray, arkadaşlık ilişkilerini kaybetmenin sıkıntılarını yaşıyor."
G.Saray'ın efsane döneminde Hagi'nin anlattığı gibi aile kavramı ön plandaydı. Hanımların bir araya gelmesini Fatih Terim'in eşi Fulya Terim sağlıyordu. Taffarel'in, Hagi'nin, Ergün'ün, Tugay'ın oğulları Florya'dan dışarı çıkmazlardı. İzinli günlerde bile başta yabancılar olmak üzere herkes idman yapmaya gönüllü giderdi. Kaldı ki; o dönemde de G.Saray'da paraları ödeme konusunda sıkıntılar vardı. Serhat Ulueren'in "Son Nokta" programına katılan Ümit Davala para kriziyle ilgili çarpıcı açıklamayı yapmıştı: "UEFA'yı aldığımız 2000'de 8 ay transfer taksitlerimizi alamamıştık."
Şimdi Galatasaray'da yeniden bir aile ortamının kurulmaya çalıştığını gözlemliyorum. Bu konuda adım atan Galatasaray'ın sembol isimleri
Hakan Şükür, Hasan Şaş ve Ergün Penbe'yi kutluyorum. Bu üçlüyü Antep maçı öncesi yaşanan para boykotuna verdikleri destekten dolayı, "Size yakışmadı beyler" adlı yazımda eleştirmiştim. Bu üçlü de bana tavır aldılar. Çok önemli değil. Ben gazeteciyim ve mesleğimde objektif olma konusunda titiz davranırım. Kimseye eyyam yapmam, doğrularımın sonuna kadar arkasında dururum. O gün bu sembol üçlü yanlış yapmıştır. Bugün aynı üçlü Galatasaray'da aile ortamını yaratma konusunda alkışlanacak bir tavır sergilemişlerdir.
Ayda bir kez tüm futbolcuların eşleri ve çocuklarıyla birlikte yemek yemeleri, haftada bir kere takım halinde yemekte buluşma fikri ve ayda iki kez sinemaya gitme kararı doğru bir harekettir. Florya'daki eşli, çocuklu barbekü fotoğrafı Galatasaray ailesinin mutluluğudur... Yakışanı da budur. Başarıya giden yolun formülü aile olabilme ruhunda yatmaktadır. G.Saray'ın en büyük başarılarının altına imza atan, tarihe geçen ve benim "Son mohikanlar" dediğim Hakan-Hasan-Ergün kaptanların parasız günlerde "Hepimiz birimiz için" düşüncesiyle G.Saray ailesini bütünleştirme fikri ve yaptırımı, özlenen başarıların habercisi olacaktır.