Konya'da iliklere işleyen müthiş bir soğuk vardı. Zemin ayağa isabetli pas oynamaya elverişli değildi. -5 derecede, buzlu zeminde Galatasaraylı futbolcular ayakta duramamanın sıkıntısını yaşıyordu. Beni en çok Gerets'in sahaya sürdüğü takım tercihi şaşırttı. Antalya'daki Efes Cup'ın çalışkan ismi Sabri anlamsız bir kararla kulübedeydi. Yalçın ile Tomas savunmanın göbeğinde birbirini bozuyordu.
Genç Ferhat, Orhan'ın önünde ne oynayacağını bilmeden takılıyordu. Galatasaray'ın Hasan Şaş ile 4'üncü dakika kaçırdığı golden sonra Konya'daki oyun kördövüşüne dönüştü.
Konyaspor defansını öne çıkarmıyor, orta alanı kalabalık tutuyor, uzun toplarla Bebe ve Volkan'ı Galatasaray savunmasının arkasına kaçırmaya çalışıyordu. Galatasaray, savunması ile hücum hattı arasındaki mesafeyi kapatamıyordu. Çünkü hücuma çıkarlarken ya geç kalıyorlar ya da balık ağını andıran Konya kalabalığına takılıyorlardı. Hasan Şaş defansa yardım etmediği için evsahibi ekip Uğur'un bölgesini hücum ayağı olarak kullanıyordu. Gerets'in yanlışını Yalçın'ın sakatlanması düzeltti. Yalçın çıktı, Sabri girdi, Orhan da Tomas'ın yanına monte oldu, Ferhat savunmanın soluna geçti. Bu değişimle Galatasaray savunması disipline kavuştu. Özellikle Orhan Ak çok dikkatli ve çabuktu. Kritik pozisyonlarda hamlelere adını yazdırdı.
Hasan Şaş'ın sağda kalıp, Sabri'nin de solda oynaması sarı-kırmızılı takımın hücuma topal çıkmasına yol açıyordu. Ayağa isabetli pas oynayamayan Galatasaray Ümit Karan'ı ve Necati'yi uzun toplarla buluşturmaya çalışıyor ancak dönen topları rakip topluyordu. Gerets, hücumda çoğalamama sıkıntısını Hakan'ı ikinci yarı oyuna alarak çözdü. Ve sarıkırmızılılar hava üstünlüğünü de ele geçirdi.
Cihan Uğur'un yanına geçince orta alan sadece Volkan'a kaldı. Galatasaray, Sabri ve Hasan ile kanatlardan bindiriyor ama orta alandaki sayısal eksikliği nedeniyle Konyaspor'un kontraataklarında korkulu rüya görüyordu. Özellikle Hasan'ın ortaları çok isabetsizdi, top kayıpları da çıldırtıyordu . Değişimler doğruydu ama Hasan Şaş ile Sabri'nin oynadıkları mevkiler yanlıştı.
Antalya'da gençleri görünce hayran kalmıştım. Özellikle U-17'de 'Figo' lakabı takılan Aydın'ın titizlikle izledim. O Aydın oyuna geç girdi, yanlış yerde başladı, ilk kez kendi bölgesinde topla buluştu ve ağabeylerinde olmayan soğukkanlılıkla Gerets'i ve Galatasaray'ı Konya'da donmaktan kurtardı, zirve yarışında tuttu. Gerets artık gençler konusunda geri adım atmamalı. Galatasaray'da tecrübeli denen birçok futbolcunun misyonu doluyor. Bu değişimi Gerets başlatmalı, Ferhat ile 'Figo' Aydın'ı Galatasaray'a ve Türk futboluna kazandırmak için oynatmaya devam etmeli.