Top
Levent Tüzemen

Levent Tüzemen

levent.tuzemen@sabah.com.tr

14/08/2006

Kelepçe çözülünce

Çarşamba gecesi G.Saray Boleslav önünde yüksek konsantrasyona dayalı, yüksek tempolu bir maç oynamıştı. Kayseri erken açtığı sezonda mükemmel bir form grafiği yakalamıştı. Seyirci "Süper bir maç olur" düşüncesi ile tribünlere koştu. İki Avrupalı'dan hangisinin kazanacağı merak konusuydu. Gerets "Kazanan takım bozulmaz" felsefesiyle Boleslav'a fark atan kadroyu sahaya sürdü. Tek değişiklik Okan'ın yerine genç gözde Mehmet Güven Ayhan'ın partneri olacaktı.
Geçen sezon tek ön libero ile oynayan G.Saray iki ön liberolu dönüşünü ligde de uyguladı. Ertuğrul Sağlam önce savunma güvenliğini sağlama almıştı. Johnson'u Hakan Şükür'ün başına bekçi dikerken, İliç'i de Kamber ile kelepçelemişti. G.Saray hücumu yine kanatlardan düşünüyor, daha çok Sabri ve Cihan ile sağ taraftan bindiriyordu. Mehmet Topuz, Arda'yı iyi tanıdığı için çalım yiyebileceği boş alanı bırakmıyor, ilk toplara anında basıyordu. G.Saray göbekte Ayhan ile oyun kuruyor, genç Mehmet çaldığı topları en yakın arkadaşına pas olarak değerlendiriyordu.
Kayseri'nin kontraatağa dayalı oyun anlayışı içerisinde savunmada çok adamla kapanması G.Saray'ın gol bölgelerinde pozisyon üretmesini engelliyordu. 45'te Arda'nın attığı gol sonrası Ertuğrul Sağlam'ın İliç'in kelepçesi Kamber'i oyundan alması Kayseri'nin sonu oldu. İliç boşa çıkmaya başlayıp topla daha fazla buluşunca Kayseri savunmasında derin boşluklar oluştu. Sabri'nin bindirmelerine Cihan'ın verdiği destek G.Saray'ın pozisyon bulmasını sağladı. Kelepçeden kurtulan İliç art arda iki mükemmel gole imza atarken gecenin en çok koşan adamı Cihan kapanış golünü 20 metreden mükemmel bir golle attı.

İNGİLİZ SELÇUK DERELİ!
G.Saray'ın özellikle ikinci yarıdaki fizik gücü üst düzeydeydi. Yönetim ön liberoya iyi bir oyuncu alırsa, takımın bileği yeni oyun sisteminde bükülmez. Ancak yine yönetim, Ali Sami Yen'in zeminini düzeltmek için çaba sarf etmeli. Zemin patates tarlasına benziyor. Bu durum G.Saray'ın ayağa pas organizasyonuna ve yüksek tekniğine zarar verir.
Selçuk Dereli İngiliz hakemler gibi maç yönetti. Faullere kolay kolay düdük çalmadı, topun oyunda kalması için mücadele etti. Ancak Muhammet Hanifi ve Arda'ya yapılan penaltıları inanmadığı için yada izlemediği için çalmadı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp