Olaylı Türkiye-İsviçre maçın ardından 14.5 saat sonra bir basın toplantısı yapan FIFA Başkanı Sepp Blatter, "İsviçreliler sahayı hırsızlar gibi terketti. Bizim portföyümüz geniştir. Para cezasından uluslararası müsabakalardan mene kadar uzanır. Bilinsinki; Türkiye'ye en ağır cezayı vereceğiz." demişti...
***
Dönemin TFF Başkanı Levent Bıçakçı, atv'deki Teke Tek programında sayın Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlarken, "Raporlarda ağır suçlamalar yok. İhraç cezası almayız. Saha kapatma ya da seyircisiz oynama cezası gelir" iddiasında bulunmuştu.
***
Türk hakemliğinin en büyük ismi Ahmet Çakar İsviçre maçları için "Tezgah var" diye iddia etmiş ve haklı çıkmıştı. Ancak Çakar, "FİFA önce büyük ceza verecek. Türkiye itiraz ettiğinde bu ceza bir ya da iki maça inecek"
görüşünde yanılmıştı.
***
TFF Başkanı Haluk Ulusoy'un "El öptü" denilen ziyaretine rağmen FIFA Disiplin Kurulu, Başkanlar'ı Blattter'in 17 Kasım'da "Ağır ceza vereceğiz" sözünü yerine getirip Türkiye'ye 6 maç saha kapatma ve seyircisiz oynama cezasını verdi.. Türkiye şoktaydı. Halk FİFA'ya lanet okuyordu. Gerçeklerle yüzleştiğimizde "Bu cezayı haketmiyoruz" diyemiyorduk. Pişmandık. Tahkim'e gitmek bir umuttu. Ancak yine şok yaşadık. FIFA Tahkim Kurulu, Disiplin Kurulu'nun Türkiye aleyhine verdiği "6 maç saha kapatma ve seyircisiz oynama" cezasını onadı.. Sahamızın kapatılmasına ve maçlarımızı dışarıda oynamaya razıydık ama FIFA Tahkim Kurulu'nun vereceği karar öncesinde umutlarımızı, "Maçlar seyircili oynanacak" şeklinde sıcak tutuyorduk. Beklenen olmadı, ceza bir arpa boyu gerilemedi. Şimdi ne yapacağız; CAS'a gideceğiz. Hakkımızı İsviçre'deki Spor Mahkemesi'nde arayacağız.. Hukukun herkese eşit uygulanmadığı Hukuk devleti Türkiye olarak hak arayacağız. Ancak hesabımızı iyi yapmalıyız. Kaş yapalım derken göz çıkarmamaya dikkat etmeliyiz. Davanın yeniden ele alınacağını bilmeliyiz. Ve şu 3 kararın çıkacağını hesaplamalıyız.
1-CAS, cezayı onaylarsa çökeriz.
2-CAS, cezayı az bulur ve Türkiye'ye uluslararası müsabakalardan men cezası verirse biteriz.
3-Zor ihtimal ama, CAS, seyircisiz oynama cezasını kaldırırsa FIFA ile gelecekle ilgili ilişkilerde daha büyük sorunlar yaşayabiliriz..
CAS'a gitmeli miyiz? Gitmemeli miyiz? Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.. Gitmezsek kamuoyu "Neden gidilmedi" polemiği yaratabilir. Gidersek daha ağır ceza da alabiliriz.
Aleyhimize verilen karardan ders çıkarmalıyız. FIFA Disiplin ve Tahkim Kurulu'nun aynı cezaları vermesi FIFA'nin kurumlarının ne kadar tutarlı çalıştığını gösteriyor. Dilerim, TFF ve kurullarının da kararlar konusunda bir gün aynı düzeye ulaştığını görürüz.
