Gerets'in hedefi F.Bahçe'yi evinde 6 yıl sonra yenen hoca olmaktı. Ligde lider olmanın yarattığı güçle oyuncularına "Fener'i yenip psikolojik olarak çökertelim" talimatını vermişti. Ama oyuncularının psikolojik yapısını yeterince tanımıyordu. G.Saray'ın Kadıköy'deki sorunu psikolojikti. Stadın atmosferi oyuncuların sinir katsayısını yükseltiyordu. Belçikalı, Daum'un Luciano-Servet-Deniz üçlüsü ve 4-4-1-1 oyun sistemine karşı takımını üçlü forvet anlayışıyla sahaya sürdü. Bu anlayış Samsun maçında verimli olmamıştı.
Islak, kaygan ve yer yer gölcükler oluşan zeminde topu ayağa yerden oynamak riskliydi. G.Saray bu riski alarak başladığı oyunun ilk 10 dakikasında F.Bahçe kalesine yerleşti. Daum'un Fener'i kendisinden puan alan rakipleri gibi alan savunması yapıyor, çabuk kapanıyor, G.Saray'ın Necati, Ümit ve Hakan'ı gol yollarına sokmayı düşündüğü ara pasalarına izin vermiyordu. Hasan-Sabri-Ayhan üçlüsü hücuma kenarlardan katılıyor ama yaptıkları ortalarda topun şiddetini ayarlayamıyordu. Fener akıllı kapanıyor, gücünü ekonomik kullanıyor, G.Saray'ı yana ve geriye oynamaya zorluyordu. Hakan ve Ümit'e atılan uzun topları Servet-Luciano ikilisi havada imha ediyordu. Fener savunmasından dönen, seken topları G.Saray, hücumda çoğalamadığı için, alamıyordu.
25'te Anelka'nın, G.Saray savunmasının yerleşmesine izin vermeden, oyunu zekice çabuk başlatması sonucu Luciano akıllı bir vuruşla golü attı. Gol G.Saray'ın pamuk ipliğine bağlı sinirlerini de hırpaladı. Orhan Ak soldan etkili ortalar yapıyor, Gerets'in üçlü forveti pozisyon alma konusunda anlaşamadığı için üretken olamıyordu..
G.Saray'ın ilk 45'te tek ciddi atağı Hakan'ın topu önüne indirip atamadığı pozisyondu.
İkinci yarı G.Saray hücuma paldır güldür gitmeyi bırakıp F.Bahçe'yi üzerine çekmeye başladı. Göbekten ve kenardan gol girişimlerinde bulundu. F.Bahçe fizik güç yetersizliğinden ilk toplara basmakta zorlanıyor, Galatasaray özellikle Hasan'la hücumu iyi organize ediyordu. Hasan ile Hakan'ın ortaklaşa yarattığı pozisyon Ümit Karan'la gol olarak meyvasını verdi. G.Saray yoğun baskı kurmuştu ama bazı oyuncular fizik ve kafa olarak tükenmişti. Gerets, Sivas'taki gibi değişiklerde geç kaldı. İliç ve Aydın'ı erken alsaydı maçı kaybetmeyebilirdi. Ayrıca Mondi'nin yerine tercih ettiği Aykut kumarını kaybetti. Aleks'in golünde önce Tomas hatalıydı, Aykut da kapattığı köşeden golü yedi.