Bir atasözü şöyle der: "Adalet kuvvetli, kuvvetliler de adil olmalıdır."
Futbol Federasyonu'nun Okan Koç hakkında verdiği karar taraflıdır; adil değildir. Okan'ın çalışma özgürlüğü engellenmiştir. Bu duygunun nasıl olduğunu en iyi bilen kişi de Sayın Haluk Ulusoy'dur. Siyasi iktidarın "Federasyon başkanları üniversite mezunu olmalı" başlığıyla çıkardığı yasa Ulusoy'un hak ve özgürlüğünü elinden almıştır. Anayasa Mahkemesi bu yasayı "İnsan hak ve özgürlüklerine aykırı" bularak bozmuştur. Ulusoy da yeniden kazandığı hak ve özgürlükler sayesinde Futbol Federasyonu başkanı olmuştur.
Çalışma özgürlüğüne ilişkin 3 tane önemli nokta var.
1- ILO: (International Labour Organization) Merkezi Cenevre'de bulunan, dünya çapında çalışma güvenliğini ve şartlarını belirleyen bu örgütün kararlarına, üye ülkeler de uymak zorundadır. ILO'nun en belirgin özelliği kişilerin çalışma özgürlüğünün kısıtlanmasını engellemektir. Türkiye de ILO sözleşmelerinde geçen hükümlülükleri kendi çalışma ve iş kanunlarına almış durumda.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun profesyonel futbol talimatnamesi, FIFA'nın talimatnamesinin tecrümesi gibidir. Eğer bir futbolcu bir sezonda oynayacağı maç adedinin yüzde 10'unda yer almazsa kariyeri adına sözleşmesini tek taraflı fesih hakkına sahiptir.
2- Anayasamız, çalışma özgürlüğünün kısıtlanamayacağını ifade eder.
3- Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi "Kişilerin çalışma özgürlüğü ile kişisel gelişim özgürlüğü engellenemez" der. Türkiye de bu anlaşmalara ve bu kurallara uymakla yükümlüdür.
Türkiye Futbol Federasyonu sözleşmesini haksız yere fesheden bir sporcuya tazminat ödeme şartını getirebilir. Federasyon, futbolcuların belli bir dönemde transfer yapabilmesini hüküm altına alabilir. Ama futbol oynamalarını kesintiye uğratamaz.
Bugün Türkiye'den kaçıp giden birçok yabancı oyuncuya mahkeme yolu açılmıştır. Ancak FIFA onların futbol oynamalarını geçici lisansla sağlamıştır. Bir futbolcunun haklı ve haksız bir sebeple sözleşmesini feshettikten sonra, belli bir transfer dönemi içinde gittiği takımda oynamasını engelleyemezsiniz.
Federasyonun Okan Koç'a takındığı tavır, ILO'ya, Avrupa İnsan Hakları'na ve Anayasamız'a göre de aykırıdır. Okan Koç'un mesleği futbolculuktur. Mesleğini icra etmesi için de lisans alması gerekmektedir. Federasyon, kararlarında asla taraf olmamalıdır. Bugün, Kürşat'a "Bir oyuncu bir sezonda 2'den fazla transfer yapmaz" maddesine rağmen izin veriliyorsa, Okan Koç'un günahı nedir? Federasyon futbolun patronudur. Bu kurum sorun üretmemeli, onların çözümü olmalı. Federasyon, kararlar verirken baskılardan yılmamalıdır. Ya da birilerine yaranacak davranış içinde olmamamalıdır. Okan Koç'un suçunu açıklamadan "G.Saray'da oynayamaz" kararı verenler Kürşat'ın 3. kez transfer yapmasına göz yumarsa şaibe ile karşı karşıya kalırlar. Ulusoy, bu adeletsizliğe çözüm üretmeli...