Top
Kerem Alkin

Kerem Alkin

kalkin@bloomberght.com

02/03/2022

Küresel tedarik zincirinde ‘24 Şubat’ miladı

Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'ya yönelik olarak başlattığı uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı askeri operasyon ve işgal girişimi, küresel ekonomik sistem ve küresel ticaret adına yeni zorlukları, yeni düzenlemeleri, yeni lojistik ve ulaştırma güzergahı planlamalarını da beraberinde getirecek. Peşinen söyleyelim; Karadeniz'in kuzeyindeki mevcut gelişmeler ışığında, Rusya için Batıya doğru hava sahasının neredeyse bütünüyle kapanmış olması, yolcu ve kargo taşımacılığında inanılmaz bir maliyet artışı anlamına gelmesinin ötesinde, kuvvetle muhtemel kara ve demiryolu taşımacılığına da bir süre sonra yansıyacak, Bu nedenle, Asya- Pasifik'ten Avrupa'ya doğru tüm ulaştırma modları bağlamında, Türkiye'nin ana toplayıcı ve ana dağıtıcı olduğu Orta Koridor'a önemli yeni görevler yükleyecek.
Bu nedenle, 18 Mart'ta açılışı gerçekleştirilecek ve küresel ölçekte dünyanın en iddialı köprüleri sıralamasına ön saflarda girecek olan 1915 Çanakkale Köprüsü başta olmak üzere, Türkiye'nin dev otoyol ağı, demiryolu ağı, İstanbul Havalimanı (IGA) ve dünyanın iddialı köprü ve tünel geçişleri listesine en üst sıralarda giren Yavuz Selim, Osmangazi, Marmaray ve Avrasya projeleri ile birlikte, Filyos Limanı ve Lojistik Merkezi'ni de içine katarak, Kuzey Ege, Marmara ve Batı Karadeniz'i kapsayan geniş bir alanı, küresel tedarik zinciri adına 'Altın Halka' olarak ilan ediyoruz. Rusya ile Ukrayna arasında savaş koşullarında seyreden gerilim, uluslararası şirketlerin tümünü gıdadan otomotive, makine ve aksamlarından enerjiye, farklı ülke coğrafyalardan tedarike zorladığından, Türkiye'nin küresel tedarik zincirindeki rolü katlanabilir.
Küresel şirketler için Ukrayna ve Rusya'daki fabrikalarının akıbeti, iki ülke arasındaki gerginliğin uzaması ve Rusya'ya yönelik yaptırımların daha da genişlemesi halinde tam bir muammaya dönüşecek ve küresel pandemi sonrasında, önemli sektörleri ilgilendiren tedarik zincirleri üzerinde domino etkisi oluşturma riskini arttıracak. Ukrayna ve Rusya birlikte dünya buğday pazarının yaklaşık üçte birine, dünya mısır arzının yüzde 19'una ve küresel ticarete konu olan ayçiçeği yağının da yüzde yüzde 80'ine hakimler. Bunun yanı sıra, Rusya lityum iyon piller için üçüncü en büyük nikel tedarikçisi. İki ülke aynı zamanda küresel bakır ve platin üretimine de öncülük etmekler.
Aynı zamanda, küresel çip üretimi için son derece gerekli bir bileşen olan paladyumun küresel ticareti de bu gelişmelerden etkilendi ve fiyatı geçtiğimiz aralık ayı ortasından bu yana yüzde 80 arttı. Bu nedenle, bölgede gerginliğin uzaması, küresel çip üretimi ve tedarikine yönelik süreci daha derin bir krize sürükleyebilir. Dünya ekonomisi ve küresel tedarik zinciri zaten küresel pandemiden dolayı bir bedel ödemiş ve yeniden yapılandırmayı hızlandırmış iken, şimdi Rusya-Ukrayna gerginliği bu sürece yönelik ek yüke; özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika'da üretim maliyetlerini arttırıcı bir etkiye sebep olacak.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp