Beşiktaş, Marsilya'yı 2-1 yenerek gruptaki puanını 6'ya çıkardı. Son maç Portekiz'de... Porto'nun Liverpool'da 3 puan bırakmasından sonra görünen o ki, Porto-Beşiktaş maçı bir final niteliğinde olacak. Bir başka açıdan bakacak olursak, Beşiktaş sahasında Porto'ya yenilmeseydi son maçta beraberlik bile kendisine yetecekti. Bu da gösteriyor ki, kendi sahanda oynadığın maçlarda yenemiyorsan yenilmeyeceksin.
Beşiktaş-Marsilya maçını iki ayrı devre olarak değerlendirmek gerekiyor. İlk yarıda saha içi yardımlaşma, tempo, coşku, kazanma azmi ve takım olma bilinci üst düzeyde bir Beşiktaş izledik. Maçın başlamasıyla birlikte Marsilya'yı kendi alanına hapsettiler ve topun olduğu her yerde çoğalarak rakibi hataya zorladılar.
Marsilya'nın sağ kanadından Tello, İbrahim Üzülmez ve Delgado ile rakip savunmanın arkasına kolaylıkla sarktılar. Tello'nun frikik golünden sonra bu kanattan geliştirilen atak girişimlerinde gol sayısını artırabilirlerdi. İlk yarıda 1-0'dan sonra 10 dakikalık sürede orta alanda daha fazla ayağa pas yapılması gerekirken, anlamsız uzun topların kullanılması yüzünden Marsilya'yı daha fazla Beşiktaş kalesinde gördük. Bu atak girişimlerinde Beşiktaş savunması başarılıydı.

UMUDA YOLCULUK BAŞLIYOR
İkinci yarı ise sahada ilk devrenin tam tersi bir Beşiktaş vardı. 1-0'ın verdiği avantajla daha özgüvenli olması gerekirken, anlaşılmaz bir biçimde kendi sahasından çıkamayan bir takım görüntüsündeydi. Savunmadan her gelen topun ileriye gelişigüzel vurulması, orta alanda Delgado ve de Ricardinho gibi oyuncuların ortalıkta gözükmemesi yüzünden Marsilya ilk yarıya göre daha etkindi. Sonunda Taiwo ile beraberliği yakaladılar.
Bobo ile kazanılan gol Beşiktaş'ın şansını son maça taşıdı. Artık Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nde bir üst tura çıkabilmek için Porto maçını 3 puanla kapatmak zorunda. Futbolda her türlü sonuç var. Umuda yolculukta Kara Kartal'a başarılar dilemekten başka sözümüz yok.