Temposuz, sıkıntılı, işin gerçeği futbolsuz geçen bir ilk yarı. Her iki takımda da kale önü tehlikeleri yok denecek kadar az. Trabzonspor'da orta alanda Selçuk'un yokluğu büyük sorun. Yerinde görev yapan Ceyhun, oyunun sadece savunma tarafında.
Hüseyin ile birlikte savunmayı da sayarsak altı oyuncu hücum aksiyonlarında yoktu. Yattara'nın kişisel becerisiyle getireceği toplara odaklanmış bir Trabzonspor vardı. İlk yarıda Gökhan Ünal ve Umut Bulut, Gençlerbirliği takımının hücum stoperleri (!) gibi bir oyun ortaya koydular. Kendilerine gelen her topu rakiplerine kolayca verdiler ve çok etkisiz bir 45 dakikaya imza attılar. İkinci yarıda Trabzonspor, rakip alanda daha fazla görünmeye başladı. Ceyhun ve Hüseyin daha öne çıktı ve kazanılan serbest vuruşlarda pozisyon üretmeye başladılar. Bunlardan birinde de Umut Bulut'la golü buldular.
Gençlerbirliği, kendisi için çok önemli bu maçta oyunun son bölümlerinde gol pozisyonu üretmeyi başardı. Fakat son vuruş yetersizliğinden, hiç değilse kendileri için moral olabilecek beraberliğe ulaşamadı. Bu arada Gençlerbirliği'nden Engin, bana göre bu maçın en göze çarpan oyuncusuydu.

YILDIZLAR SAHNE ALMALI
Görünen o ki, Trabzon futbol açısından istenilen düzeyde olmasa bile üç puan almayı başarıyor. Selçuk ve Serkan gibi iki önemli oyuncusundan yoksun olmasına rağmen alınan bu sonuç küçümsenmemelidir diye düşünüyorum.
Yalnız her maçta aynı performansı gösteremeyebilirsiniz. Eğer hedef şampiyonluksa bazı maçlarda yıldız oyuncuların sahne alması gerekiyor. Her şeyin bittiği anda takımı taşıyabilecek yıldız diye tanımladığımız Trabzonsporlu oyuncuların bazılarının daha sorumlu olması gerekiyor. Türkiye Kupası maçının moral bozukluğundan sonra alınan bu sonuç, Trabzonspor'a gelecek haftalar için özgüvenini yakalaması açısından çok önem taşıyor.