Top
09/03/2024

Hepimizin hatırlamak istemediği şeyler vardır

Hepimizin hatırlamak istemediği, hatırlayınca içini sızlatan şeyler elbet vardır. Kabullensek de kabullenmesek de genelde bunlar çocukluk travması olarak hayatımızda kalan şeylerdir. Bu hafta gösterime giren Hatır adlı film de geçmişiyle sorunlu iki kişinin birbirine iyi gelme hikayesine davet ediyor seyirciyi... Meksika sinemasının önemli yönetmenlerinden Michel Franco imzalı Hatır, 80. Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan için yarıştı ve 48. Toronto Film Festivali'nin resmi seçkisinde yer aldı.



Filmdeki performansıyla Venedik'te En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanan Peter Sarsgaard ve 2021 yapımı Tammy Faye'nin Gözyaşları adlı filmle Oscar ödülü kazanan Jessica Chastain'ın başrolleri paylaştığı film, demans hastalığı üzerine duygusal bir dramın içinde seyirciyi gittikçe derinlere çeken ve iki karakterin geçmişine uzanan hassas bir hikâyeye sahip. Biri demans hastası Saul diğeri babası yüzünden çocukluğu kâbus gibi geçen Slyvia... Brooklyn'de yaşayan sosyal hizmet görevlisi, sade bir hayat sürdüren ve iyileşmekte olan bir alkolik olan Sylvia, kız kardeşi Olivia'nın ısrarıyla lise mezunlar buluşmasına katılır. Ancak buluşmada Saul'un onu evine kadar takip etmesiyle her şey değişir.



Bu beklenmedik karşılaşma ikisini de derinden etkiler ve geçmişin kapısını aralar... Saul demans hastasıdır ve bazı olayları hatırlamakta zorlanır. Geçmişiyle sorunları olan sadece o değildir. Slyvia da çocukken büyük bir travma yaşar. Babasının sebep olduğu olumsuz olaylar Slyvia'da kapanması zor yaralar bırakmıştır. Bu olaylardan kardeşi ve annesini de sorumlu tuttuğu için, aile içine uyumsuz, isyankâr ve yalancı bir kız olarak tanınır. Hatırlamak istemediği olaylar onun erkeklere olan güvenini de sarsmıştır. İlk başta mesafeli olan bu ikili zamanla aradaki buzları eritip birbirlerine iyi gelmeye başladıklarını fark eder. Abisi ve yeğeniyle yaşayan Saul, soluğu her fırsatta 13 yaşında kızıyla yaşayan Sylvia'nın yanında alır. İki yaralı ruh arasında beklenmedik bir şekilde filizlenen aşk öyküsü, yurt dışındaki sinema eleştirmenlerinden de olumlu not almıştı. Tempo sorununa rağmen iki başrolün doğal oyunculuğu göz dolduruyor.

EMANETE SUAL OLMAZ
Ünlü oyuncu Claudia Cardinale'nin başrolünde yer aldığı Sinyora Erica ile İtalyan Olmak filmiyle adından bahsettiren yönetmen Ali İlhan uzun süren sessizliğini bozdu. O filmle 12 yıl yaşadığı İtalya başta olmak üzere tüm dünyada büyük sükse yapan yönetmen İlhan ülkemizdeki ilk filmini çekti. İlhan'ın tertemiz bir işçilik çıkardığı Emanet adlı filmde başrolleri Mustafa Üstündağ, Tuvana Türkay, Gürgen Öz ve Turgay Tanülkü paylaşıyor. Filmin senaryosunda ise Çocuklar Duymasın, Seksenler, Serhat gibi dizilerde rol alan, son olarak Devlet Tiyatroları bünyesinde sahnelenen



Yüzyıllık Destan: Ateş adlı oyunu da yazan Haluk Özenç imzası var. Geçmişi sırlarla dolu oto tamircisi Orhan Usta'nın ve dağılmak üzere olan ailesinin, kendilerine ait olmayan bir "emaneti" korumak pahasına, her şeyini kaybettikleri ama birbirlerini yeniden buldukları 24 saatin hikâyesini anlatan film, Afyon'da Sultandağı'nda çekilmiş. Orhan Usta karakterine hayat veren Mustafa Üstündağ'ın eski bir özel harekâtçıyı canlandırdığı film başından sonuna kadar sıkmadan soluksuz izleniyor.



Üstündağ aşırıya kaçmadan en olgun oyunculuğunu sergiliyor. Tuvana Türkay Leyla karakterinin gizemini, korkularını, endişelerini filmin sonuna kadar koruyor ve tutarlı bir oyunculuk sergiliyor. Daha çok komedi işlerinde görmeye alışık olduğumuz Gürgen Öz bu kez ters köşe rolde, kötüyü iyi oynamış Öz. Deneyimli oyuncu Turgay Tanülkü de kırmızı ceketiyle ustalığını konuşturuyor. Reji ve oyunculuk anlamında tatmin eden, ancak derinleşmeyen senaryosuna rağmen iyi kotarılmış bir iş. Film artık seyirciye emanet...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp