Top
05/05/2024

En kıymetli yağlardan biri, sade yağ

Bugün hepimizin çok sevdiği sade yağı konuk ediyoruz. Sadeyağ, Osmanlı'da 'revgan-i sade' şeklinde anılırdı. Türkçe'de ise saf yağ veya sade yağ olarak kendine yer buluyor. Sade yağ; tuzsuz tereyağından, su ve yağsız kuru maddeleri uzaklaştırılarak elde ediliyor. Sonunda ise yüzde 99 oranında süt yağı barındıran sade yağ ortaya çıkıyor. Sade yağın geçmişi sandığımızdan çok daha eski. O kadar ki, ilk olarak milattan önce 2000 yılında kullanıldığına dair güçlü rivayetler var. Daha yakın zamanlara geldiğimizde ise özellikle Hindistan, Bangladeş ve Pakistan mutfaklarında kullanıldığını görüyoruz. Biraz Batı'ya uzandığımızda ise Fransız ve Türk mutfaklarında kendini gösteriyor. Türk mutfak kültüründe ise özellikle Osmanlı'da hem saray, hem de halk mutfaklarında yemekleri lezzetlendiriyor. Bu kadar köklü bir geçmişe sahip olmasında, sunduğu faydaların büyük etkisi olduğunu düşünüyoruz.




SADE YAĞ TEREYAĞININ ÖZÜDÜR
Tereyağının üretim aşaması kabaca şöyledir: Süt mayalanarak yoğurt elde edilir. Yoğurda su eklenir ve ayran yapılır. Ayran ise tahtadan yapılan ve hayvan derisi ile kaplanan adına da yayık denen aletle uzun süre çalkanır ve sonunda tereyağı elde edilir. Elde edilen tereyağı kısık ateşte içindeki süt ve su unsurlarından arındırıldığında geriye sadece yüzde 99 oranında yağ içeriği kalmış olur. Bahsedildiği üzere sade yağ elde edebilmek için sütle yapılabilecek tüm ürünleri yapmak gerekir. Bu da oldukça sabır isteyen bir süreçtir. Sade yağın kalan yüzde 1'lik kısmını ise tuz oluşturur. Kendi ambalajında buzdolabında bir yıl gibi uzun bir süre saklanabilir, tamamen doğal ve katkısız olmasından dolayı hem çok sağlıklıdır hem de çok lezzetlidir. Yemekler için bir-iki tatlı kaşığı dahi yeterli gelir. Oda sıcaklığında katılaşır; ancak vücut sıcaklığında erimeye başlar. Bu da onun vücut tarafından emiliminin ne kadar kolay olduğunu gösterir.




SADE YAĞ VE TEREYAĞI FARKLARI
250 yanma derecesine sahip olduğu için pişirme esnasında serbest radikaller oluşturmaz. Bu da özellikle margarin gibi trans yağlara göre çok daha sağlıklı olmasını sağlar.
Kolay kolay bozulmadığı için oda sıcaklığında çok uzun süre muhafaza edilebilir. Oda sıcaklığında margarin gibi erimez, katı halde kalabilir.
Tereyağından yapılmasına rağmen süte ait olan bileşenler buharlaştığı için süt ürünlerine alerjisi olanlar rahatlıkla tüketebilir.
Mide asidi salgısını dengeleyerek sindirim sisteminin daha sağlıklı çalışmasını sağlar. K2 vitamini bakımından zengin olması kemikleri güçlendirir.
Sadeyağ inflamasyonu azaltır, bağırsak sağlığına katkı sağlar ve kanser gelişimini önlemeye katkıda bulunur.
Sadeyağ ayrıca, kilo vermeye yarayan bir çoklu doymuş yağ olan birleşik linoleik asidi biraz daha fazla oranda içerir.
Tereyağı az miktarda süt şekeri laktozu ve süt proteini kazeini içerirken, sadeyağ bunları hiç içermez. Süt ürünü bileşiklerine hassasiyeti olanlar için sadeyağ iyi bir seçimdir.

EV YAPIMI SADE YAĞ
YAPILIŞI: Yarım kilo veya 1 kilo tereyağını bir tencereye alın, kısık ateşte erimeye bırakın. Yağ eriyip kaynarken tortular dibe çökmeye, üstü de köpük köpük kabarmaya başlayacak. Köpükleri bir süzgeç veya kaşıkla belirli aralıklarla alın. Köpüklenme bitene kadar bu işleme devam edin. Yaklaşık 1 saatin sonunda tortular tamamen dibe çökecek, su buharlaşacak. Ocağın altını kapatın ve yağı bir süre dinlenmeye bırakın. Yağın üstünde sarı bir renk göreceksiniz. İşte aradığımız renk o. Dinlenen yağı, sık dokulu bir bezden ya da tülbentten geçirin. Kavanoza koyun ve donmasını bekleyin. Yağınız donduktan sonra lezzetli tarifleriniz için kullanmaya başlayabilirsiniz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları