Top
Hıncal Uluç

Hıncal Uluç

hincal.uluc@sabah.com.tr

16/03/2022

Yaşasın mucizeler yaratan Türk doktorları!..

Pazartesi, 14 Mart Tıp Bayramı, yani doktorların günüydü.. Ama benim köşem yoktu. Bir şey yazamadım. Bugün yazıyorum.. Çünkü benim, hele özel olarak benim için yaşadığım her gün doktorlar günü..
Neden?. Çünkü bugün ben burada isem, siz bu yazıyı okuyorsanız, doktorlar, Türk doktorları sayesindedir.
Amerikalı eşim Holly'nin yaptırdığı Amerikan sigortası ile uçabilir, dünyanın en ünlü hastanesinde sıfır maliyet ameliyat olabilirdim.
Ankara Gazeteciler Cemiyeti, bana "Dünyada en iyi hastane, en iyi operatör nerdeyse bul, seni oraya gönderelim" demişti.
İkisini de geri çevirdim ve Atamın izinden, kendimi Türk doktorlarına emanet ettim..
Hep Türk doktorlarına emanet ettim.. Sadece 10'a yakın ameliyat olduğumu, hele, tam bir sene hastanede kaldığımda, verilen kanlardan bir de sarılık geçirip 39 kiloya inince ve üzerine deri geçirilmiş, içinde zaruri organları (kalp, ciğer, mide ve saire) olan bir iskelete dönünce, o hastaneden sağ çıkacağıma, ben dahil inanan kalmamıştı.



Ama çıktım.. Birbirine alttan yapışık, sucuk kangalı görüntüsündeki iki böbreğimden biri deforme olmuş, vücudu zehirlemeye başlamıştı.
O akıllara seza ameliyatı, o sırada yedeksubay asteğmen olarak Gülhane'de görevli Dr. Orhan Göğüş yaptı. 9.5 saat..
İyileştim. Kurtuldum derken, bu defa kalınbağırsakta fistül.. Nerdeyse tüm bağırsak iltihaplanmış..
Operatör Sabri Devecioğlu el koydu. İltihaplı bağırsak kısmı kesilip alınacak, kalan uçlar birbirine bağlanacak. Ama bu işlem için önce iltihabın temizlenmesi lazım. İki aşamalı bir ameliyat. Önce karında bir delik. Bu delikten kalınbağırsağın başladığı ucu, dışarı alınıyor ve torbaya bağlanıyor. Yani geri kalan bağırsağa dışkı gitmiyor. Birkaç ay sonra, aşağısı temizleniyor.
İltihabın dejenere ettiği bölüm kesilip atılıyor ve iki sağlam uç birbirine bağlanıyor..
Sabri Hoca, o müthiş işi yaptı işte.. Yazsam roman olur..
Neyse tam bir yıl sonra, girdiğim gün çıktım Gülhane'den..
Yani Orhan ve Sabri Hocalar (Işıklar içinde yatsın) sayesinde yaşıyorum. Ve de o bir senenin en az dört ayında sabahlara dek başımda nöbet tutan, o zaman asistan Soydaner Güney.. (Işıklar içinde yatsın.) Sonra.. O müthiş boyun fıtığı ameliyatı..
(2009).. Üç boyun omurum dejenere olmuş.. O üç omur alınacak ve yerine titanyumdan yapay omurlar konacak.. En ama en ufak hata, boyundan aşağısı felç..
O ameliyatın filmini izledim, iyileşip çıktıktan sonra.. Olacak şey değil.. Milimetrenin de küsuru bir kayma, tüm kol ve bacaklar felç.. O ameliyatı yaptı Azmi Hoca işte.. Omurga konusunda dünyanın en iyilerinden.. Tüm dünyada seminerler veren Azmi Hamzaoğlu.. Bir mucize yarattı. O sırada NTV'de 90 Dakika yapıyoruz. Programı çektik çıktım. Hastaneye yattım. Gene 9 saat süren bir ameliyat ve ertesi programa yetiştirdi beni Azmi Hocam..
Öbür doktorlarım alınmasın. Dedim ya, hepsini yazsam sonu gelmez.. Ama Florence Nightingale'den bu yana, bir yandan şeker, bir yandan yüksek tansiyonlu, bir böbreği eksik, kalınbağırsağı on santim kalmış Hıncal'ı devamlı izleyen ve verilen ilaçlarım için "Olur" ya da "Olmaz" diyen bir "inandığım" doktor var.
Başım ağrısa, sorduğum. Koştuğum.. Dr. Serhat Azizlerli..
Bunlar sağlığımı, yaşamımı, 1973, 12 Aralık'ında yeniden doğumumu ve 83 yaşına dek gelmemi sağlayan doktorlar listemin en tepesindekiler sadece..
"Yaşasın Türk doktorları" diye en yürekten bağırmak, bana düşüyor yani, dostlar..
Teşekkürlerimle.. Hepinize bana verdiğiniz ek hayat için, sonsuz teşekkürlerimle..



***

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp