"Biz bu meydanda 1,5 milyon insana alıştık, bugün ise 650 bin kişinin katıldığı..."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ramazan ayında saat 14:00'te başlayan Büyük İstanbul Mitingi'nde söyledikleri neden katıldığı tüm seçimleri kazandığını gösteriyordu. Geçmiş başarılara takılı kalmayan, seçmeniyle sürekli temas kurmaya özen gösteren bir siyasi lider Erdoğan. 25 ilde miting yapan Erdoğan'ın bu özenine halkımız da her zaman karşılığını verdi.
CHP'nin kendi içindeki kavgalardan ötürü miting yapmaktan vazgeçtiği İstanbul'da sabahın erken saatlerinden itibaren insanlar Atatürk Havalimanı alanına doğru hareket etti. "Emekliler Erdoğan'a hayatının dersini verecek" diyen çok bilmişlere inat ellerine aldıkları AK Parti ve Türkiye Bayrakları ile miting alanına giden büyüklerimizden, aileleriyle birlikte Erdoğan dedelerini görmeye gelen çocuklara kadar geniş bir katılım vardı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum Miting alanında yaptığı konuşmada deprem ile mücadelenin önemini "Öyle İstanbul hayal ediyoruz ki deprem endişesi kalmayacak" sözleriyle hatırlattı. Bakanlığı döneminde afet bölgelerinde aylarca kalan bir isim olarak deprem ile mücadeleyi öncelemesi oldukça normaldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Murat Kurum'u İstanbul'a emanet ederken "Sağlam adam, sağlam aday, Murat Kurum" diyerek deprem ile mücadelenin önceleneceğini tekrarladı.
Murat Kurum vaatlerini sıralarken, Erdoğan İstanbul'a yaptıkları hizmetlerin kısa bir özetini dakikalarca anlattı. İşte bu Erdoğan'ın Türk siyasetine kazandırdığı bir haslet. Hizmet etmekten sıkılmayan, yaptığı hizmeti de abartmayan bir çalışkanlık. Erdoğan'ın miting alanında saydığı hizmetlerin sadece bir tanesini CHP gerçekleştirmiş olsaydı 2 sene üzerinde konuşurlardı.
Bu durum halkımız tarafından takdir edilen bir haslet. O nedenle miting alanında kendisine uzatılan mikrofona Kurum ile İmamoğlu arasındaki farkı anlatması istenen bir vatandaşımız, "Murat Kurum Türkiye'nin her yerinde hizmet etti. Ekrem İmamoğlu ne yaptı ki?" cevabını verdi.
Konu vatandaşa hizmet etmek olduğunda da AK Parti'nin en büyük rakibi AK Parti. İstanbul'daki ilçe belediyelere baktığımızda Büyükşehir Belediyesi'nin devasa bütçesine rağmen yapmadıklarını hiç gocunmadan yaptığını görebiliyoruz. Bu nedenle ilçelerinde genel seçimin bile üstüne çıkan oy oranlarına sahip belediye başkanları var. Çünkü kendilerine oy vermeyi düşünmeyenleri pişman edecek kadar hizmet ediyorlar.
AK Parti'ye oy vermemekle övünen ilçelerdeki CHP'liler de bu durumun farkında.. Siz bakmayın kamera karşısında "yüzüme bak, biz modern insanlarız" şeklinde konuşarak kendilerini geri çekmelerine... Bir kere oy verdiklerinde ilçelerinde yaşanacak büyük değişim sonrası oy vermeye devam edeceklerini biliyorlar.
