Top
Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

hasmet.babaoglu@sabah.com.tr

22/07/2012

Pazar notları: Şimdi durmak vakti!

"Akışa bırak" diyorlar! Pek moda bu söz! Yani kendini bırak, sal, uy, uydur diyorlar... Hani "akış" dedikleri şey kader kadar derin, su kadar aziz olsa, bırakalım kendimizi!
Ama hayır! Tam da bu yüzden oruç çok değerli bir tecrübe. Orucun "tutulan" bir şey olduğuna dikkat etmeliyiz. Oruç (Kuran'daki ifadesiyle "savm/siyam") "tutmak"tır; kendini tutmak ve orada kendinle baş başa "durmak"tır!

***

Zihnim öyle dolu ki! Yargılar, kanaatler öyle inatçı ki!
Arzular, hayaller, dürtüler öyle güçlü ki! Alışkanlıklar ve hazlar öyle kemikleşmiş ki! Her seferinde açlığı, bile isteye tercih ettiğimi (oruç tuttuğumu) unutuyor, açlık çektiğimi sanıyorum.
Yenildiğim(iz) yer tam orası işte!
***

Şu okuduğunuz "Pazar Notları"nı sıralayıp gazeteye göndermeye hazırlanırken bir dosttan gelen mesaj: "Yürüdüğün yolda durmadan kendine çarpmakmış yalnızlık. İnsan bazen bundan yorulup yılıyor."
***

Can sıkıntısı iyidir. İnsan "varoluş"uyla hesaplaşır.
Berbat olan "canım sıkılıyor" diye sıkılmaktır.
***

Herkes "adalet yerini bulmalı" diyor. İyi de o "yer" neresi? Sakın adalet de yersiz yurtsuz olmasın!
Eyvah!
***

Ahmet Murat'ın dizeleri alıp götürüyor beni: "bazı sorularım var, elbet benim de/mesela sevmek doymak mıdır, açlık mı yoksa?/mesela özgürlüğe inanır mısın desem/bu kadar sevmişken, hâlâ?" (İtibar dergisi, son sayı.)
***
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları