Milletçe markaları seviyoruz.
Tamam, diyelim global kapitalizmin emri bu, kaptırmış gidiyoruz!
Ancak garip olan şu ki, biz "marka" lafını da seviyor, sanki bundan büyüleniyoruz.
O yüzden yerli yersiz "marka olmak"tan, marka hayalleri kurmaktan söz ediyoruz.
Sokaktaki insan markanın ne anlama geldiğini az çok biliyor; çünkü kâğıt mendili, kahveyi, kolayı hep bir markayla anıp adlandırıyor.
Fakat gelin görün ki, marka nedir, asıl bilmesi gerekenlerin bundan haberi yok!