İki yıl üst üste gelen şampiyonluğa rağmen Fenerbahçe camiası Daum için tereddütlü kaldı. Alman hoca da bunun farkında. Önümüzdeki yıl için yeni bir ekol ve daha 'baskın' bir takım kurmanın peşine düştü.
Fenerbahçe yeni sezonda daha değişik bir kimlikle sahada olacak. Öncelikle bekleneni gerçekleştirecek bir kadro ve taktik yapısı oluşturmanın peşine düşüldü.
Geçen sezon içinde bu 'güveni' sağlayacak görüntü vermeyen bir teknik adamın, bu kez başarıya ulaşması mümkün olur mu?
Öncelikle Fenerbahçe'nin performansını taşıyacak en önemli faktör yeni transferler. Yönetim de bunun farkında. Elindeki en büyük kozu, yani sezon başı sattığı kombinelerden oluşan nakit kaynağını, en iyisine kullanmak istiyor. Edgar Davids'i tercih etmeleri, bu transfer üzerine yoğunlaşmaları çok olumlu. Hem tecrübeli, hem de takımı ve seyirciyi ateşleyecek hırçınlığı üstünde taşıyor. Emre'den vazgeçmeden, genç futbolcuyu Fenerbahçeli yapacak formülleri üretmeleri de çok doğru.
Geçen sezon hayal kırıklıklarının nedeni, Fenerbahçe'nin 'orta sahasız' düzeni benimsemesiydi. Kaybedilen karşılaşmaların ve zor maçlardaki çöküşün en önemli nedeni Daum'un bu bölgeden yaptığı fedakarlıklardı.
Ancak yeni sezonda Alman hocanın kafasında da bambaşka bir şablon var. Çift forvete dönmek istiyor. Bu nedenle 'kemik' gibi orta saha kurulması için çalışıyor. Umarız geriye düştüğü maçlarda yine 'çok forvet' oyuncusu ile gol aramak yanlışını yapmaz. Bekleyip, göreceğiz.
Anelka'dan sonra, Davids gibi bir Dünya yıldızının peşine düşülmesi F.Bahçe vizyonunun nerelere geldiğini ortaya koyuyor. Artık küçük düşünmek, domestic kalıplara uymak yok. Fenerbahçe taraftarı kulübünün gelişimi için her fedakarlığı yapıyor. Fenerium'dan alışveriş ediyor. Kombine dendiğinde parasını çıkartıp, stadın yarısını dolduruyor. Bu taraftar yönetimin en büyük şansı... Fenerbahçe önce tribün, sonra da taraftar kalitesini yakaladı. Böyle bir topluluğun artık, dünya yıldızlarını barındıran bir dünya takımı görmeye hakkı var. Bunu bir 'maceraperest' bile artık önleyemez.