Top
Gürcan Bilgiç

Gürcan Bilgiç

gbilgic@sabah.com.tr

08/09/2005

Şanssızlığı kırdık

Seribaşı unvanı ile girdiğimiz bu eleme grubunda, Almanya'ya gitmek için oynamaya karar verdiğimiz kader maçını, Ukrayna'nın bayram günü (!) olarak seçtik. Grup maçlarının bitimine 3 oyun kala liderliklerini garantilemenin verdiği huzurla, Ukraynalılar gururla dolaşıyorlardı. Futbolcuları, gözlerinin altına sarımavi çizgileri atmış, soyunma odasının önünde bir ileri, bir geri hava atıyorlardı.
"Bizde durum fena değildi" demek isterdim ama yok. Yunanistan'ın Kazakistan'ı uzatma dakikalarında attığı golle yenmesi, soyunma odasına "kabus" gibi çökmüştü. Fatih hoca belli etmemeye çalışıyor ama oyuncularını maça nasıl motive edeceğini düşünüyordu. Açıkcası yakalandığı "umutsuzluk" havasının yansımaması için uğraşıyordu Terim. "Oyuncularıma tek söylediğim sakin olmaları" diyordu.
Ukraynalılar, oyun kurgusunu sağ kanattaki Gökdeniz üzerine kurup, sık sık ileri çıkan solbekleri Nesmachny'nin arkasına top atarak tuzaklarını gerçekleştirmek istiyorlardı.
Terim'in Okan ile hücumu beşlemesi düşüncesi de vardı. Ukraynalılar Sheva'nın yokluğunu da çok hissetiler. Byelik ve Voronin boş koşularla "fink atıyor" ancak ceza alanımıza girme gibi önemli bir sorun yaşıyorlardı. Zira ilk 45'te de tek hücumları şutları oldu.
Gökdeniz ile kalecinin dibine sokulup "ah ah" çektiğimizde dakika 18'di. Kalan sürede bize de ceza alanı yasaklanmıştı. Rakibin canlı savunmasıyla yüzümüzü kaleye dönüp oynamak neredeyse imkansız hale geldi. Tek hücum alternatifimizi kullanmaya yani topları Hakan Şükür'e şişirmeye başladık. İkinci yarıya Gökdeniz-Hüseyin değişikliği ile başladık. Pas yüzdemiz arttı. Okan'ın sağ çizgiye yaklaşmasıyla Hamit'in de hücuma yavaş yavaş sokulmaya başladığını izledik. Defansımız orta sahaya kadar çıkıp alan daraltıyor ancak presimiz yeterli olmuyordu. 10 dakika böyle geçerken Tümer mucizeyi gerçekleştirdi. Topu ayağına yapıştırıp 10 metre dripling yaptı, penaltı noktasının üzerinden kaleciyi avladı. Hayat veren bir gol bulduk. Buna yüksek konsantrasyonla sarıldık. Ukrayna mağlupken bile oyunu baskı altına almayı düşünmediği için bizim topu ayağımızda tutma isteğimiz maçın lehimize gelişmesine yol açtı. Biz galibiz, adamlar mağlup, top bizde, onlar bekliyor. Yenik durumdayken bile savunma yapmak, başka hücum anlayışı olmayan bu takıma beraberliği nasıl getirecekti? Voronin altıpaslardan topu auta atıp defansımızın beşinci oyuncusu gibi oynayınca getirmedi de... Son 10 dakikayı yine kendi sahamızda oynayarak geçirdik. Ama bu kez daha dikkatli ve tecrübeliydik. Fatih hocanın Hasan Şaş ve Serhat'ı oyuna sokarak ileriye top taşıyacak oyuncularını diri tutmasıyla da sadece bir kere fenalık geçirip maçı tamamladık.
İlk yenilgiyi tattırdığımız Ukrayna performansımız bize de iyi takım olma hakkımızı geri getirdi. Şanssızlığı burada kırdık, umarım kaderimiz 8 Ekim'de bizi hedefe taşır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları