Fenerbahçe'de sessiz bekleyiş sürüyor. Sessiz derken, transfer yapılmamasını kastediyoruz. Halbuki, iki senedir bu takımın transferini yapan teknik direktörün bu sene için verdiği ayrıntılı bir rapor var. Ayrıca başkan Yıldırım'ın sezon boyunca Daum'la yaptığı görüşmeler var. Yıldırım, "Artık Fenerbahçe değişti. Kamuoyu baskısıyla hoca değiştirmez" diyerek Daum'a olan inancını tekrarlamıştı.
Böyle bir durumda liglerin son haftasının oynanmasıyla birlikte sezon içinde yapılan plan ve transfer çalışmalarının, gerçekleşmesi beklenirdi.
Demek ki böyle bir çalışma yokmuş.
Demek ki Daum'la istikrar, G.Saray maçının kazanılmasıymış.
Demek ki Fenerbahçe'de aslında hiçbir şey değişmemiş.
Daum'un kalmasını taraftarların büyük bölümü ile birlikte yöneticilerin de çoğunluğu istemiyordu. "O zaman neden kaldı?" sorusunun, cevabını Fenerbahçe'yi yakından tanıyanlar biliyor. Biz yazarsak, hemen hakkımızda davalar açılıyor, size gerçekleri açıklarken başımız ağrıyor.
Ama bu kalış, biraz markajlı oldu. İki sezondur Fenerbahçe, Almanya kampını Daum'un da sponsoru olan Gazi firmasının organizasyonuyla yapıyordu. Gurbetçilerimizin yoğun olduğu bölgelerde tabiri caizse 'dandik' takımlarla maçlar oynanıyordu. Açıkçası amaç hazırlıktan çok firma tanıtımı gibiydi.
İpler Daum'un elinde değil
Ama bu sene tarz değişti. Çünkü Daum, Fenerbahçe yönetimiyle iki yıllık sözleşme yaparken, hazırlık kamplarının organizasyon yetkisini de almıştı. Yeni sözleşmede bu madde yok. İpler, yönetimin eline geçti. Kamp, İstanbul'a taşındı. Çivi gibi takımlarla eksiğini, gediğini rahat görebileceği zorlu maçlar alındı. Bunu sağlayan tecrübeli yöneticilerdi.
Çünkü Fenerbahçe'yi hedeflediği noktaya Daum'un yeteneklerinin taşıyamayacağını görüyorlar. Ama öyle bir plan yapıyorlar ki, Daum'un hata yapmasına şans tanımıyorlar.
Transferin yavaş gelişmesinin nedeni de bu. Selçuk, Kemal ve Serkan gibi genç Türk oyuncuların artık takımda daha etkili olması, gelişmesi isteniyor.
Bunların ardında başka bir neden daha var.
Artık tecrübelenen yönetim, Brezilyalılar'ı takım içinde 'farklı' bir ağırlık kazandıklarının da farkında. Bir şekilde denge kurmak zorundalar.
Bu da ayrı konu. Sonra tartışırız.
