Top
Erman Toroğlu

Erman Toroğlu

etoroglu@hurriyet.com.tr

10/12/2013

Fernandes'in kumaşı defolu!

Sezon başı birkaç maç hariç Beşiktaş'ı izlediğimde büyük takım havası görmüyorum. Zaman zaman iyi oynayan küçük takım havasındalar. Büyük takım sahaya çıkar kötü bile oynasa eğer 4-5 pozisyona giriyorsa onun en az üçünü gol yapar, rakibini baskı altında tutar, bırakın rakibi baskı altında tutmayı Beşiktaş hakemi bile baskı altında tutamıyor. Zaten tribünde kadın seyirciler var.
Yaptıkları saçma sapan bağırma çağırma ile futbolcuların da ritmini bozuyorlar. Hayat ile futbol paralelde giden şeylerdir. Mesela bir iş yaparsın, o yaptığın işte nehir her zaman odun atmaz. Bazen çalı çırpı atar. Sen o odunu attığı zaman kenara istifleyeceksin. Yarın lazım olur diye. Çünkü o nehrin çalı çırpı atacağı günler de gelecek. Bu söylediğim cümleye bakın, bir de dünkü maçı izleyin aynı şeyleri göreceksiniz. İlk 20 dakika Beşiktaş bol bol pozisyona girdi. Belki 5 tane. Yani maç ona odunları attı. Ama istifleyemedi. Sonra zaten çalı çırpı geldi, ondan sonra da bir gol yedi. Dua etsinler ikinciyi yemediler.
Peki o zaman çözüm ne? Bu takıma kesinlikle etkili 2-3 futbolcu lazım. Fernandes iyi bir kumaş. Ama kumaş defolu. Çünkü gece gezdiği için hele o İstanbul kaldırımlarına sürte sürte kumaş bozuluyor. Ütüsü bozuluyor, şekli bozuluyor. Düzelir mi kesinlikle hayır. O zaman neşteri vuracaksın, kesip atacaksın. Eğer acırsan acınacak hale düşersin. Eğer Fernandes top oynayacak diye beklerseniz daha çok beklersiniz. Gidin durakta belediye otobüsü bekleyin daha iyi.
Gökhan'a bakıyorsunuz. Onda da tık yok. Sol ayakla sağ açığa geçiyor, sol ayağının içiyle önce içe sonra dışa çalım atıyor. Rakipleri artık bunu öğrendi. Yemiyorlar. O zaman kanat değiştir.

BU SENE BİRŞEY BEKLENMEZ
Onu da herhalde Gökhan yemiyor ve son zamanlardaki Gökhan ortaya çıkıyor. Görünen çok net.
Bunu 20 veya 30'uncu dakikada anlıyorsunuz. Beşiktaş takımında Fernandes de oynamıyor, Gökhan da. Yani Beşiktaş haliyle 9 kişi mücadele ediyor. Kenardaki teknik direktör ne yapıyor bilemem. O da benim gibi seyrediyor. Ama onun benim gibi seyretmeye hakkı yok. El koyması gerek. Veya hesap sorması.
Beşiktaş takımını defansta kalabalık görüyoruz. 4 kişi, 5 kişi, 6 kişi. Rakipten hep fazlalar. 2 veya 3 kişi. Ama rakip hep pozisyona giriyor. Demek ki bu işte bir hata var. Beşiktaş takımı topyekün defans ve pres yapamıyor. Tek tek pres yapıyorlar ve oyundan düşüyorlar. Yani kaçak oynuyorlar.
Bu sene Beşiktaş'ın bu takımından fazla birşey beklenmez. Bunu yöneticiler mutlak görüyorlar ama zaman zaman ara gazı vererek ümidi takımdan koparmak istemiyorlar. Haliyle de stadın bitmesini bekliyorlar.



***
Önder Özen'e bir sorun bakalım!..
Bilic nasıl bir teknik direktör? Onu yöneticilere sormak lazım veya şu anda futboldan sorumlu kişi olan Önder Özen'e... Ama iki ay önce o da "Bilic muazzam, ona kefilim" diyordu. Kefillik hala devam ediyor mu bilmiyorum. Öyle veya böyle bu Beşiktaş'ın daha iyi olması lazım.

***

Bizim hakemler futbolu bilmiyor
Hakeme fazla iş düşmedi. Yalnız hakemlerin geneli Beşiktaş maçlarında şuna dikkat etmiyorlar: Almeida hava topuna çıkacakmış gibi vücudunu gösteriyor ama hem hava topuna çıkmıyor hem de eğiliyor. Arkadaki rakip topa yükseliyor, o eğilince haliyle havadan inerken onun sırtına basıyor. Maalesef futbolu bilmeyen hakemlerimizin çoğu faul çalıyorlar. Burada pozisyonda art niyetli olan Almeida, rakipler değil. Bu hakemler evlerde pozisyonları seyretsinler, hatta aralarında tartışsınlar o zaman görürler.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp