Top
Emre Aköz

Emre Aköz

emre.akoz@sabah.com.tr

25/02/2016

Gidecek yer

Türkiye'nin, sınırını ihlal eden Rus uçağını 24 Kasım'da düşürmesinin yol açtığı sorunları daha çok Rusya bağlamında analiz ediyoruz. Galiba uçağın düşürülmesi, başka bir ilişkinin dengesini daha bozdu: ABD...
Eskiden ABD, Türkiye'nin hassasiyetleri ve talepleri konusunda nispeten titiz davranırdı. Ankara'nın hüsrana uğramasına pek izin vermezdi.
Stratejik açıdan önemli, NATO üslerinin bulunduğu, müttefik- ortak Türkiye'yi hoş tutmaya çalışır, arasının bozulmasını istemezdi. Bunu elbette kendi Ortadoğu'daki çıkarları için yapardı.
Ama artık anlıyoruz ki bu dengenin sürmesinin bir nedeni de, "Türkiye'nin gidecek yeri var" diye düşünmeleriymiş.
Tarihten bir örnek: 1964'te Ankara-Washington ilişkileri Kıbrıs meselesi yüzünden ciddi biçimde gerilmişti. Başbakan İsmet İnönü, ABD Başkanı Johnson'a yazdığı ünlü mektupta, "Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye oradaki yerini alır" demişti.
Bu sözün, dünyanın ikiye bölündüğü Soğuk Savaş yıllarında, Sovyetler Birliği'ne yakınlaşmak anlamına geldiğini herkes biliyordu.
Avrupa Birliği ile sıkıntılar olduğunda da Başbakan Tayyip Erdoğan, Şanghay Beşlisi'ne üye olmaktan söz etmişti. Bu ve benzeri sözler, Türkiye'nin "gidecek yeri" olduğuna işaret ediyordu.
Uçağın düşürülmesinden sonra bir de baktık, ABD de, Türkiye'ye karşı denge gözeten yaklaşımını bir yana bırakmakta...
Geçenlerde gazeteciler "ABD'nin PYD desteğini sürdürmesi halinde, Türkiye, IŞİD karşıtı koalisyondan çıkar mı" diye sormuş... ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de "Türkiye kendi bilir" demişti.
Bu bir siyasi sürçme miydi? Hayır, o lafın bir kerelik olmadığı ortaya çıktı. Dün de Savunma Bakanlığı Sözcüsü Peter Cook, "PYD'nin askeri kolu YPG konusunda Türkiye ile aynı fikirde olmayışımız sürecek" dedi.
Bu tip açıklamalar, ABD yönetiminin, "Rusya'yı kızdıran Türkiye'nin gidecek yeri yok" diye düşündüğünün göstergesi. Başka bir anlatımla, Washington, uçak olayından sonra, Ankara'ya, "Fazla naz âşık usandırır" düsturuyla yaklaşıyor.
Bu durumda da sorular, soruları takip ediyor: Örneğin 24 Nisan'da Kongre'den Ermeni Tasarısı'na onay çıkar mı? Görevi bitmekte olan Başkan Obama buna izin verir mi?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları