Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kahire dönüşü uçakta aralarında olduğum gazetecilere verdiği mülakatta Mısır ile ilişkiler ve Gazze krizi öne çıksa da yerel seçimlerle ilgili söyledikleri dikkatten kaçmamalı.
Mayıs 2023 zaferinin verdiği özgüvenle Erdoğan, partisinin önümüzdeki seçimlerden başarıyla çıkacağından emin.
Muhalefetin dağınıklığını ve CHP içindeki çekişmeyi bir süredir gündem yapan Erdoğan, iddiasında bir adım daha ileri gitti: "31 Mart kesinlikle bazılarının siyaset sahnesinden tamamen silindiğini göreceğimiz gün olacaktır. Nasıl ki 28 Mayıs'ta bazıları silindiyse, bazıları şu anda yarım yamalak ayakta durmaya çalışıyorsa bunların neticesi de benzer olacak."
Bu cümlelere dün Samsun mitinginde CHP yönetiminin çıkar kavgasına tutuştuğu, program ve projesinin olmadığı argümanını şu şekilde ekledi: "Eski ve yeni genel başkanlarıyla, belediye başkan adaylarıyla, aday olamayanlarla tek gündemi seçim sonrası CHP yönetimini ele geçirmek. Acaba hangimizin elinde kalacak? Bu uğurda birbirlerinin kuyusunu kazmaktan, yoldaşlık ettiklerini hançerlemekten vazgeçmiyorlar. Böyle bir zihniyetin yatırım yapma gibi bir gayesi olabilir mi?"
***
yönetiminin "Tıpış tıpış bizim belirlediğimiz adaylara oy vereceksiniz" tavrında olduğu algısı muhalif yorumcuların da dilinde. Kale görülen belediyelerin bile kaybedileceği argümanı öne çıkıyor. Elbette bu uyarıların CHP seçmenini konsolide etmek için korkutma formunda söylendiği açık. Ancak muhalefet partileri arasında yaygınlaşan üçüncü yol arayışı bu yerel seçimlerin en önemli olgusu. İyi Parti, DEM Parti, Zafer Partisi, YRP ve diğerleri bu yeni dalgaya katılmış durumda. Bu yeni süreci yönetmede en başarısız parti CHP.
***
İyi Parti'yi ve diğer küçük sağ partileri sürekli suçlayan ve hatta linç eden CHP çevreleri sağ partilerin aldığı riski küçümsediler, elde ettiklerini ise büyüttüler. Nitekim GP ve DEVA Partisi yetkilileri bu zorluğu sıklıkla ifade ettiler. Şimdi muhalefetteki yeni eğilim CHP ile 6'lı masaya oturmadan siyaset yapabilme alanını keşfetmek. İttifak bloklarını aşarak hem AK Parti hem de CHP'den oy alabilmek.
***
Bu tür söylem ve argümanların her şeye rağmen muhalefet seçmenini CHP'ye yönlendirme gayreti olarak okunması mümkün. 31 Mart seçim sonuçları partilerin ve seçmenin ittifak siyasetine çok farklı bakacağı bir dönemi getirmeye aday olduğunu da belirtmeliyim.