Top
Uğur Gürses

Uğur Gürses

ugur.gurses@radikal.com.tr

11/12/2015

'Tabelası' yüksek, içi zayıf büyüme

Ekonominin teklemesi böyle bir şey; bir çeyrekte otomobil satışları, bir başka çeyrekte tarım üretimi artışı ‘tabeladaki büyümeyi’ kurtarıyor. Ama tüm sektörler için yaygın, orta vadede kestirilebilir, sürdürülebilir bir büyüme söz konusu değil.

İşte dün açıklanan veriler bunu teyit ediyor. Temmuz-Eylül aylarını içine alan üçüncü çeyrekte ekonomide yüzde 4’lük bir büyüme sağlandı. Peki, nasıl oldu diye bakıldığında, ekonominin yüzde 65-70’ini oluşturan hane halkı tüketiminin 2.2 puanlık bir katı verdiği görülüyor. Yani bu büyüme oranının kabaca yarısı buradan gelmiş. Devletin 0.77 puanlık tüketim harcamalarını da ekleyince yüzde 3’e geliyoruz. Ekonominin yüzde 20-25’ini oluşturan yatırımlardan gelen katkı negatif. Yani 0.10 puan küçültücü etki gelmiş. Geriye net ihracat katkısı kalıyor. O da çok çok düşük; 0.09 puan. Büyümenin harcamalar bakımından özeti; toplam talep sadece 2.96 puan büyüme getirmiş. Geriye ise sadece stok artışı kalıyor; o da 1 puanlık katkı veren  stok üretimi.

Sonuç şu; çarklar çalışmış yüzde 4’lük üretim artışı sağlamışız, bunun sadece 2.96 puanı tüketim, yatırım ve net ihracattan gelmiş, gerisi stok biriktirmişiz. Bu yüzden ‘tabela’ yüksek büyüme gösterse da, harcamalar yılın en zayıf çeyreği olduğunu söylüyor.

İşte stok artışını anlamak için tam burada imdadımıza üretim bakımından büyüme sayıları yetişiyor. Stok yaratacak büyüme nereden gelmiş? Tarımdan.

Bu çeyrekte toplam üretimde yüzde 15’lik bir ağırlığı olan tarım sektörü, yüzde 11.1’lik bir büyüme göstermiş. Bu denli bir büyüme 2004’ün son çeyreğinden bu yana görülmedi. Bu denli yüksek büyümenin katkısı 1.57 puan olmuş.

Olasılıkla “bu büyüme neredeymiş?” diye soracak sektör temsilcileri ortaya çıkabilir. Sayılara bakınca stok biriktirecek tarımdan başka bir sektör yok; toplamları ekonominin yüzde 38’ini oluşturan imalat, inşaat ve ticaret sektörlerinin ortalama yıllık büyüme oranı üçüncü çeyrekte yüzde 1.2 olmuş. Bu sektörlerin dönemsel büyümeye katkıları da toplamda yarım puan bile değil; 0.44 puan. İmalat sanayi önceki iki çeyreğin altında 0.29’luk bir düşük katkı verdi. Ticaret 0.05, inşaat 0.11 gibi çok düşük katkı vermiş. En büyük katkı finans ve sigorta kesiminden geldiği görülüyor; 1.57 puan.

Özeti şu; hane halkı tüketimi, iç talep yüzde 2.5 gibi bir büyüme eğilimi gösterirken, stok büyütmüşüz. Bunun olduğu sektör de tarım görünüyor.

Yeniden hane halkı tüketimine dönersek; bu harcamalar içindeki sektörlerdeki görünüm, ‘tabelanın’ ne kadar yanıltıcı olduğunu teyit ediyor.

Gıda ve içecek harcamalarının geçen yıla göre yüzde 3.1 küçülmesi ve de bunun GSYH’ya katkısının 0.83 düşürücü yönde olması kayda değer. Sadece bu harcamalar değil, gıda ile birlikte hane halkı harcamalarının yarısını oluşturan temel kalemler olan giyim, ayakkabı, konut, mobilya gibi kalemlerde de küçülme var. Bu dört kalemdeki küçülme katkısı 1.3 puan.

Hane halkı temel harcamalarında sert düşüşler olurken, ulaştırma ve iletişim harcamaları 2.2 puan katkı vermiş. Hane halkı harcamalarını kurtarmış. Eğlence harcamalarının yüzde 10 artması ve bunun da büyümeye kabaca yarım puan katkı vermesi de sıra dışı görünüyor.

Bir başka tuhaflık da şu; gıda harcamalarında milli geliri 1 puana yakın küçültecek bir daralma olan dönemde, tarımdaki toplam üretime kabaca 1.5 puan ilave katkı veren devasa büyüme ortaya çıkıyor ve fiyatlar cephesinde bunun kendini hissetirmemesi ayrı bir soru işareti. Normal koşullarda kayda değer fiyat düşüşleri olmalıydı. Tersine dünya fiyatları bile düşerken bu çeyrekte tarım ve gıda fiyatları önceki yılda gözlenenin iki katı artış gösterdi.

Her bakımdan, tuhaflıkları olan ve şaşırtıcı bir milli gelir sayıları ve büyüme sonuçları bunlar.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp