Sarkozy ve Bruni çiftinin başrolde oynadığı sürükleyici romantik komediden fırsat kaldığı ölçüde, yılbaşı öncesindeki haftada gazetelerimizin dış haberler sayfalarında irileşen ve hatta vitrine taşan bir haber de 'Oturan Boğa' torunlarının bağımsızlık arzusu oldu. ABD'de beş ayrı eyalete yayılmış olan Lakotalar, 150 yıllık anlaşmayı feshettiklerini, sözcüleri aktivist Russel Means vasıtasıyla tüm dünyaya duyuruyorlardı.
İşin içinde ABD'ye kafa tutma var, 'oturan boğa', 'fısıldayan rüzgâr' nevinden oyuncaklı başlık atma ve dahi her özgür ruhlu Türk naifinin duvarına asası gelecek, posterimsi Kızılderili görseli kullanma fırsatı mevcut. Hengame içinde süzgece takılan Sabah'ın 'Kızılderili gelinden telefonla kutlama' başlıklı kutusunu anmadan geçmeyelim. Geçen yaz MHP'nin eski Malatya Belediye Başkanı Mehmet Yaşar Çerçi'nin oğluyla evlenip Sierra'yken, İslamiyeti seçip Zehra olan Kızılderili gelin, eşiyle yaşadığı Nebraska'dan mutlulukla aramış Malatya'daki kayınlarını. Karşılıklı tebrikleşmişler. Zaten Kızılderililer de Anadolu geleneklerindeki gibi teneke çalarlarmış, benzerlik çokmuş.
Sindirilip dışavurulacak hale geldiğinde haberin, hâlâ tazeliğini koruyan oyuncağımız, sosyalleşmenin yeni arayüzü Facebook'ta gruplar şeklinde cisimleşmemesi beklenemezdi. İlk kurulan 'Amerika'da Bağımsızlığını İlan Eden Kızılderililere Destek Verenler', bu yazının yazıldığı esnada 3756 üye sayısıyla temsil gücü en fazla olanı. Daha 'Hepimiz Lakota Kabilesindeniz' var, 'Amerika'daki Kızılderili İsyanını Destekleyecek Bir Milyon Kişi Aranıyor' var, 'Bush'un Saçları Oturan Boğa'nın Kemerini Süsleyecek' var, malum cümle kalıbıyla kurulmuş 'Amerika'nın Kızılderililere Yaptığı Soykırımı Kabul Edenler' var.
Biz dönelim ilk ve de en kalabalık olanına... Bir süre önce bu grubun forum kısmını takip etmeye başlamıştım. Önce fikir paylaşımları 'Yürü be Oturan Boğa!' makamında yahut 'o onurlu insanlar' epik anlatımında sürüyor, tek tük 'Bize de pasaport verirler mi?' türü sevimlilikler çıkıyordu. Grubun üye sayısı arttıkça normal olarak Türkiye mozaiği/mermeri/ ebrusu işin içine girdi ve 'Kızılderililer zaten Türk' tezi şakşaklanmaya başlandı. Derken biri 'Sözde her türlü ülke bölücülüğü hareketine karşı olan biz Türkler hangi zihniyetle böyle bir şeyi destekleyebiliriz anlayamıyorum' yazınca Amerika'nın bölünmez bütünlüğünden iş bu topraklara sıçradı, eyalet sistemi farkının altı çizilse de kadraj kaymıştı.
Asıl ortalığı karıştıran ise üzerine gelinmesine rağmen inatla o forumda korsan eylemini sürdüren U'nun "İşte çok belirgin bir örnek. Kendi yaşadığı ülkede yapılan onlarca katliamı görmezden gelip kalkıp Kızılderililere destek sunan biri. Neden desteklediğini kendisi dahi bilmiyordur eminim. Yaşadığın topraklarda da katliamlar olduğunu, insanların asimile edildiğini öğrenmek istiyorsan aç araştır" yazması oldu. Kısaltarak aldım, Kürtler diyor, Romanlar diyor, Ermeniler diyor, diyor da diyor haklı olarak. Defaatle bu minvalde yazan U'nun ne tür laflar yediğini, lafın Kıbrıs'tan Uygurlara, Ortaasya'dan da nerelere uzayabileceğini tahmin edersiniz. Roman'ın Romen, Kızılderili'nin, Kızıldereli'ye dönmesi bile gülünç gelemiyor bunları okuyunca.
Yakın zamanın bir başka hararetli tartışması da sigara yasaklarıydı malumunuz. Mazrufa takılmayalım, ama MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın'ın çözüm önerisi çok manidar: "İşe yarayacaksa MHP olarak sigara ve tütün kelimesini sözlüklerden çıkartmaya da varız." S harfinden 'sigara' çıksa yani, milyonlarca insan bırakacak, yokmuş gibi, hiç olmamış gibi davranacak.
Yönteme şaşırmamak lazım, neticede tarih de böyle yazılıyor. Sadece bunun için referandum yapılsa, sözlükten 10 kelime çıkarılacak dense, sizce hangileri olur?
Bu fotoğraf Beşiktaş'ta bir apartman duvarından... Kimin içinden ne geçtiyse mozaik duvara 'Acıtıyorsun' işlemiş...
