Top
Pinar Öğünç

Pinar Öğünç

pinar.ogunc@radikal.com.tr

04/04/2014

Twitter açıldı da ne oldu?

Şu an Twitter açık mı? Bir yasağın iki hafta sonra, üstelik alınmış mahkeme kararlarına direndikten sonra kalkmasının kalıcı hasarları var.

Örneğin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop profesör unvanına sahip bir hukukçu. Twitter’ın kapatılmasıyla ilgili Ankara 15. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermiş, kimse pek takmamış. Üzerine üç kişi Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunmuş; AYM, ihlalin adını koyup ilgili birim ve bakanlıkların gereğini yapması hükmüne varmış. Sonuçta AYM’den üstü yok. Bu karar da dün itibariyle Resmi Gazete’de yayımlanmış. Ve Şentop CNNTürk’te diyordu ki: “AYM üç kişinin başvurusuna karşılık karar vermiştir. AYM üç kişinin bireysel başvurusuyla genel bir düzenleme kararı veremez, bunu yaparak kendisine verilen yetkiyi aşmıştır”.

AYM’nin Mustafa Balbay’ın başvurusuna dair verdiği kararı ve sonrasında diğer tutuklu milletvekilleri de şahsen başvurana kadar bu kararın niyeyse diğerleri için işletilmediğini hatırlayalım. Malum, hukuk bir esneme, kılıflama, punduna getirme mecrası iktidar(lar) için. Fakat Twitter’ın üç şikâyet gerekçesiyle TÜM Türkiye vatandaşlarının erişimine kapatılmasında ve mahkeme kararlarına karşı bunda ısrarla direnilmesinde durum daha da tuhaftı.

Eğer yetkisi ve titri itibariyle Şentop’un bu meselede AYM eleştirisini kaale alacaksak ortaya şöyle bir durum çıkıyordu: Türkiye, siyasi iradeyle Twitter’ı HERKESE yasaklı tutarken, AYM’de başvurusu sonuçlanmış bu üç kişinin, hukukçular Kerem Altıparmak, Yaman Akdeniz ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Twitter’ını açmalıydı! Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), basbayağı gidecek mesela Sezgin Tanrıkulu’un cep telefonuna, Altıparmak’ın bilgisayarlarına, ne bileyim Akdeniz’in tabletine bir ayar çekecek. Ve onlar VPN, DNS derdi olmaksızın Twitter’a girebilecek. Şentop’un açıklamaları ve bu absürd manzara kayıtlara geçti.

‘Üçümüz ne yapacağız Twitter’da?’

Teknik olarak imkânsızlığı dışında, bu hukuken de dünyanın en acayip durumlarından biri. Altıparmak diyor ki “Türkiye’de bir sürü hukuk fakültesi mezunu var. Diploma veriliyor, Mustafa Şentop da profesör olma şansını bulmuş. Fakat burada genele dair bir karar yok. İdarenin, hepimizin hakkını ayrı ayrı ihlal eden tek bir işlemi var. Şentop hayatında bir AİHM kararı okudu mu bilmiyorum ama orada da karar bireysel şikâyet üzerine verilir. Ama bu kararları infaz eden Bakanlar Komitesi, gereği yerine getirildi mi diye takip etmek için genel önlem alınıp alınmadığına bakar. Örneğin Terörle Mücadele Yasası’ndan kaynaklı olarak gazeteler, dergiler toplatılıyorsa, Bakanlar Komitesi bununla ilgili genel yasal düzenlemesine bakar. Sistemik ve yapısal bozukluk vardır. Bireysel şikâyet davalarında hakkı ihlal eden genel bir işlemse o zaman onu değiştirmeniz gerekir. Aslında burada o dahi yok.”

Sadece başvuruyu yapan üç kişinin Twitter’ının açılması senaryosunu da sinirden gülerek cevaplıyordu tabii ki. Başvurular bu yasakla ifade özgürlüğü, haber ve bilgi edinme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle yapılmış. Soruyordu: “Ben kendimi Yaman Akdeniz’le, Sezgin Tanrıkulu’na mı ifade edeceğim? Bilgiyi Yaman Akdeniz’le, Sezgin Tanrıkulu’ndan mı alacağım sadece? Biz üçümüz ne yapacağız Twitter’da?” Sonuçta ancak yasağın tamamen kalkması hali, başvurucuların ihlal edildiği AYM tarafından saptanan haklarını yeniden kullanmalarını sağlayacaktı. Gerisi, içinden hukuk ve siyaset geçen gülünç bir fantezi; politik mizah janrında nefis bir senaryo… Biz bunu yaşadık.

AYM niye var?

Tamam, Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin geçen hafta verdiği, TİB’in Twitter’a erişimi engellemesine dair yürütmeyi durdurma kararı birtakım bahanelerle işleme konmadı. Fakat AYM’ye yapılan, hükme bağlanan ve Resmi Gazete’de yayımlanan bu kararın uygulanmamasının başka bir anlamı vardı: Şu an Twitter açıksa dahi, bu keyfi esnetme hali, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı sisteminin de iflası demek. Kararın geç uygulanması buradaki hasar miktarını değiştirmiyor, bilakis istikbaldeki keyfiyete alarm veriyor.

“Bireysel başvuru hakkı AİHM’ye gitmeden iç hukuk yoluyla çözelim diye var. Bu kararı uygulamakta direnmeleri Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’ne başvurmanın etkili bir iç hukuk yolu olmadığı anlamına gelir. İdare beğendiğini uyguluyor, beğenmediğini uygulamıyor demektir. Bundan sonra bütün insan hakları ihlalleri açısından ciddi krize yol açabilir. Bireysel başvuruyu zamanında nasıl pazarladılar Avrupa Konseyi’ne, Avrupa Birliği’ne... Kararlarına uymayacaksan niye yaptın bunu o zaman?” diyor Altıparmak.

Gayri milli hukuk

Anayasanın 153. maddesine göre AYM kararı herkesi bağlıyordu. Aslında TİB uygulamıyorsa da servis sağlayıcılar uygulamak zorundaydı. Bu yaşanmadı. TİB Başkanı’nın hâlâ ne cezai ne mali sorumluluğu var. Sorgulayamıyoruz.

Yasağın kalkmasına dair adımlar atılmadan daha birkaç saat evvel şu laflar da havada uçuştu: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Aktay da akşamüstü itibariyle AYM’yi ‘gayri milli’ bir karar vermekle, önünde sayısız dava varken birkaç günlük konuyu karara bağlamakla, apaçık kötü niyetlilikle itham etti. Şentop sabahtan lafı öyle ya da böyle hukuka dayandırıyordu, yarım ağız "Uygulanır" da diyordu. Aktay’ın beyanatı ise net, düz ve aslında hükümetin asıl fikrini yansıtıyordu. AYM de AK Parti’ye karşı… Ya da hukuk hükümete uyduğu kadarıyla işletilebilir bu ülkede. Twitter şu an açıksa da bu cümlelerin vahameti baki.

Ve bütün bunların üzerine yasak kalkıyor. Kerem Altıparmak “Akşama bu karar uygulanacaksa neden biz Mustafa Şentop’un, Yasin
Aktay’ın o garip açıklamalarını duyduk gün boyunca? Bizim muhatabımız ne Şentop ne Aktay ne o ne bu. Bir birime ilişkin karar verilmiş, o birimin yetkilisinin çıkıp açıklama yapması gerekliydi. Neyse ki karara saygı duyan birileri varmış. Buna bile seviniyoruz” diyor. Sırada YouTube yasağı var. Altıparmak, burada erişime engelleme kararı farklı bir zeminde olduğundan, Anayasa Mahkemesi dışında bir formül için çalıştıklarını, önümüzdeki hafta bunu da açıklayacaklarını söylüyor. Öyle kolay kökü kazınmıyor…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp