Top
Orhan Kemal Cengiz

Orhan Kemal Cengiz

okemal.cengiz@radikal.com.tr

05/09/2014

Türkiye, PKK'ya silah vermeli mi?

Bütün komşuların birbirini yediği, apartmanlarından bağırış çağırışların eksik olmadığı, hatta bazıları arasındaki husumetin kan davasına dönüştüğü bir mahalleye, bir gün seri katil bir pedofil dadanırsa, bütün o kavgalar unutuluverir.

Çocuklar kaçırılıp öldürülmeye başlandığında, birbirlerine duydukları kinden dolayı gözleri dönmüş komşular bile, yollara dökülüp birlikte seri katili aramaya başlarlar. Artık hayat başka bir mecrada akmaya başlamıştır...

Suriye’deki çatışmanın tozu dumanı içinde bir görünüp bir kaybolan kafa kesiciler, Irak’a giripte katliamlara giriştiklerinde bütün çıplaklıklarıyla görünür hale geldiler.

Tom Cruise’ın “Dünyalar savaşı” filmindeki insan kanıyla beslenen uzaylılar gibi, tanıdığımız dünyaya yabancı bir güç Ortadoğu'nun üzerine çöreklendi ve geçtiği heryeri ölüm tarlalarına çevirdi.

Bu kafa kesiciler öyle korkunç işlere giriştiler ki, sadece internetten ortalığa yayılan o korkunç görüntüleri izlerken değil, Af Örgütü’nün son raporu gibi (Ethnic Cleansing on a Historic Scale) “soğuk kanlı” değerlendirmeleri okurken bile insanın ruh sağlığı bozuluyor.

Ortadoğu’ya musallat olan kafa kesiciler, mahalleye dadanan pedofil etkisi yarattı ve küçük küslüklerden, büyük kan davalarına kadar komşular arasındaki bütün çatışmaları ikinci plana itiverdi. Irak’ta Peşmergesi, Yezidisi, Türkmen’i, Rojavalı Kürdü, PKK’sı hepsi ama hepsi canını dişine takmış, barbar bir istilacı güce karşı omuz omuza ölüm kalım savaşı veriyor.

Dünya’da bir tek biz burnumuzun dibinde ne olup bittiğini tam olarak anlamamış gibi görünüyoruz. Dün Selahattin Demirtaş’ın Türkiye’nin, PKK’nın da içinde olduğu IŞİD karşıtı koalisyona silah verilmesi önerisine CHP ve MHP’den gelen tepkileri görünce dünya yıkılsa, bizim ezberlerin yıkılmadığını bir kere daha görmüş olduk.

Irak ordusu Musul’dan silinip atıldıktan, Peşmerge ağır yenilgiler aldıktan sonra IŞİD karşısında bir tek PKK ve onun Suriye uzantısı YPG tutunabildi. Amerikan hava bombardımanından sonra Yezidi ve Türkmenler'in kurtarıldığı “insani koridor” onların sayesinde açılabildi.

PKK’nın son zamanlarda gazeteci kaçırmak gibi Türkiye’de yaptığı işler, örgütün de kendi ezberlerini bozamadığını gösterse de, Irak’ta IŞİD’e karşı verdikleri mücadele dünyanın onlara bakışını değiştirmeye başladı.

Bugün Irak’ta olanlar Türkiye’nin ezberlerini değiştirmeyi de zorluyor. Eğer gerçekten bir barış süreci yaşanacaksa Türkiye’nin Suriye politikalarından, Rojava’daki çatışmalarda aldığı pozisyona kadar köklü değişiklikler gerekiyor.

Eğer hükumet gerçekten Kürt sorununu çözmek istiyorsa, bugün Ortadoğu’daki durum Türkiye’de yaşayan hemen herkese çözüm yönünde atılacak adımların çok daha kolay bir şekilde anlatılması imkanını sunuyor.

Türkiye bu kafa kesen barbarlarla mı, yoksa Kürtlerle mi komşu olmak istiyor? Mahalleye dadanan seri katil, kan davalarını unutup bembeyaz bir sayfa açmak için eşsiz bir imkan sunuyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp