Top
Koray Çalışkan

Koray Çalışkan

koray.caliskan@radikal.com.tr

20/10/2010

Mahallede endişeye mahal var mı?

Memleket endişeli. Muhafazakâr Kemalizm özgürlüğe karşı bir tehditti, doğru. Ancak hegemonyasını yitirdi. ‘İkna Odaları’ geride kaldı. Son sembolik savaşını kamusal alanda başörtüsü cephesinde verip kaybedecek. Sonra tarihsel misyonunu dolduracak.
Bence gerçek ve isabetli endişe kaynağı İslamcı muhafazakârlık. İster sağcı ister solcu ister ikisi de olun (bu sonuncu pek moda bu aralar, nasıl olduğunu biri gösterse de okulda anlatsak) daha çok demokrasi ve özgürlük isteyenlere karşı asıl engel burada. Dört nedenden dolayı.
1) İktisadi Güç: İslamcılar kapitalizmle öyle bir barıştılar ki kitapta faizin yasaklandığını bile unuttular. İslami fonlar ve cemaatler, sosyal devleti yok eden iktidarların “Ben yoksulluk yaratayım, siz yoksulun elinden tutun” politikasıyla  serpildiler. İslamcı zenginler gelirlerinin bir bölümünü muhafazakâr siyasetin örgütlenmesine harcıyor. Yani iki kere vergi veriyorlar. Vergi iadesi aldıkları sürece ‘siyasal İslam’ın sermaye sorunu olmayacaktır. 

CHP’ye bir ipucu
2) Formel Siyasi Güç: İslamcılar siyaseti çok ciddiye alıyor. AKP örgütlenme modeli açısından dünyanın en ilerici (muhafazakâr mı demiştim onlara?) partilerinden biri. CHP’yi göreceğiz, yeni yollar denediklerini duyuyoruz. Onlara bir ipucu: Dünyada hangi siyasi partilerin hangi örgütlenme modelleriyle kazandığı belli zaten. Siyasetbilimciler bunun yolunu gösterdi. CHP bakalım ne zaman bulacak.
3) Organik Siyasi Güç. Muhafazakârlar örgütlü siyasi toplumla organik bir bütün. MHP gibi milliyetçi muhafazakâr ya da AKP gibi İslamcı muhafazakâr partilerin tamamı işçi ve memur sendika ve meslek örgütleriyle iç içe. Örneğin Memur-Sen AKP’li olduğu kabul edilen bir konfederasyon. Dünya sendikacılık tarihinde örgütlenme hız rekorunu kırmış, doğrudan hükümetin desteğiyle güçlenmiş. Hak-İş de benzer bir konfederasyon. Oysa CHP’nin işçi ve memurlarla organik bir bağı yok. Sırf bu yüzden iktidar olasılığı zayıflıyor. Yumurtasız omlet pişirmeye çalışan bir partiye dönüşüyor. Bunun üzerine polis ve yargıdaki İslamcı örgütlenmeyi ekleyin. Türkiye’deki demokratların endişelenmesi değil, hemen harekete geçmesi lazım.

Sosyal hareketsizlik
4) Kamusal Alan Gücü: Muhafazakâr İslamcıların en zayıf olduğu alan bu. Bu alan İslamcıların gerçek yüzlerini sosyal refleks aracıyla gösterdikleri yer. Çünkü sosyal hareket değil, sosyal hareketsizlik ve hiyerarşik siyaset geleneğinden geliyorlar. Bu nedenle alanda ister içerek ister yürüyerek görünenlere karşı müthiş bir alerjileri var. Ustaları Susurluk eylemi yapanlara ‘Gulugulu dansçısı’ demişti. İster Trabzon’da yürüyüş yapın, ister Tophane’de sergi açın, eğitim fakültesinde başı açık kadın öğrenci olun ya da -eğer böyle giderse- cuma öğlen sokakta aylaklık yapın, üzerinizde İslamcı muhafazakâr şiddeti hissedersiniz. Sonra cuma öğlen ortadan yok olmaya, Madımak Oteli’ni anımsayıp oralara uğramamaya başlarsınız.
Mahallede endişeye mahal vardır, gerçektir. İslami muhafazakârlık iktisadi bir altyapıya, efektif siyasi örgütlere ve organik siyasi güce dayanmaktadır. Mesele mahalle kavgası değil, bir toplumun savrulmasıdır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp