Acı ama gerçek: Korkulan oldu!
IŞİD artık her anlamda Türkiye'nin güney komşusu!
"Türkiye'nin güneyinde Afganistan yaratıyoruz" uyarısı yapanlar maalesef haklı çıktı.
Irak Şam İslam Devleti örgütü Suriye'de bazı bölgelerden sonra Irak'ın ikinci büyük şehri Musul'u ele geçirdi.
Aslında her şey göz göre göre geldi.
Medeniyet şehri Musul gözünü kırpmadan insan öldüren en aşırı ve vahşi militan İslamcı örgütün kontrolünde. Türkiye'nin Musul Konsolosluğu da işgal altında, diplomatlarımız ve çalışanlar rehin. Ankara, ciddi ciddi Musul'a müdahaleyi, en azından rehin tutulan vatandaşlarımızı kurtarmak için operasyon planlıyor.
 'Kapıyı açın yoksa havaya uçururuz!' |
Fakat bölgede durum zannettiğimizden daha karışık.
Öyle olmasa 7-8 bin savaşçı militanla IŞİD Irak'ın ikinci büyük şehrini bu kadar kolay ele geçirebilir miydi?
Irak, Amerika'nın askeri müdahalesinden sonra içinden çıkılamaz bir bataklığa döndü. Saddam'ın devrilmesi elbette iyi oldu ama Irak iç savaşa yuvarlandı. Şiiler ve Sünniler bıçak sırtında. Kürtler ve merkezi hükümet savaşın eşiğinde.
İşte IŞİD bu kaostan yararlandı. Daha düne kadar Maliki hükümeti Kürtlerin desteğini istemiyordu "Gelip IŞİD'i halleder, kendileri Musul'u tıpkı Kerkük gibi kontrol ederler" diye, ama şimdi mecbur kaldı.
Dolayısıyla Türkiye'nin müdahalesi, Irak yönetimi ve Irak Kürdistan Yönetimi ile koordineli olmak zorunda. Aksi takdirde tarihsel hafıza ve küçük çıkar çatışması çok daha büyük ve tehlikeli bir durumla karşı karşıya bırakabilir bizi.
IŞİD'le radikal İslamcı militanlar gerçekliği ile çok daha dürüst yüzleşmemiz gerekiyor.
Vatandaşlarımızı rehin aldıkları, artık komşumuz oldukları için değil gerçekten tehlikeli, sapkın ve gözü dönmüş oldukları için.
"Şu anda teorik tartışmaya girme, Suriye'de 'Pandora'nın Kutusu'nu açarak başımıza ne belalar açtığımızı sorgulama zamanı değil" diyenler çıkabilir; ben aynı kanaatte değilim. Bir yandan vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlayıp diğer yandan "Biz nerede yanlış yaptık" demezsek bu bataklıktan kolay kurtulamayız.
Evet güneyimiz artık yeni Afganistan ve maalesef bunda bizim yanlış ve ihtiraslı dış politikamızın da payı var. Yok diyerek kendimizi kandırabiliriz ama coğrafyamızı kandıramayız.
"Coğrafya kaderdir" der İbni Haldun. Evet bu coğrafyada doğmayı biz seçmedik ama Afganistan ve Irak'ta yaşananlara rağmen Suriye'de Amerika'nın daha önce yaptığını yapmaya çalıştık. "Bu bölgede bizden habersiz kuş uçmaz" dedik ama bakın gözümüzün önünde Musul’u militan bir örgüt ele geçirdi; konsolosluğumuzu basıp vatandaşlarımızı rehin aldı.
Evet "coğrafya kaderdir", kaderden kaçılmaz ama göz göre göre de ölüme gidilmez.
Vatandaşlarımızın ve bölgenin selameti için coğrafyamıza bugüne kadar uyguladığımz politikaya bir daha bakmakta yarar var.
Yoksa Afganistan yanı başımızda!
