Top
Eyüp Can

Eyüp Can

eyup.can@radikal.com.tr

07/06/2014

Kandil'e TED Ankara kolej açsın

Kandil’deki küçük çocuklarının dönmesini isteyen ailelerin başlattığı tartışma büyüyerek sürüyor. Parti yetkilileri ve yazarlar görüşlerini açıklıyor, birbirini cevaplıyor.

Önemli bir ortak nokta var. O da şu: Çoğunluk, çocukların yararını öne çıkarıyor. Bu nokta, çözümü de getirebilir.
Ben bugün sözü okurlarıma bırakıyorum.
Çocuk için Kandil’e kolej açmayı öneren bile var. "Uç fikir" deyip geçmeyin, çocuklar için en uç fikirleri bile ciddiye almaya değer.

* * *

Murat Azat Ağaçe: Bugün yazdığınız yazıyı ilgi ile okudum, aslında merak ettiğim bir şey var. Devletin, çocuklar dağdan dönse bile onları cezalandırdığını biliyoruz. Bunun altyapısının nasıl oluşturulacağını konuşmak gerekmiyor mu?

Devletin reflekslerinin çocuklara, Kürtlere, Alevilere, sosyalist ve devrimcilere karşı nasıl işlediğini bilmiyormuş gibi davranmanız da biraz garibime gitti işin doğrusu. Saygılarımla.

Cemil Polat: Ya sonrası eski DGM’ler, 13 yaşında 14 kurşun ve daha niceleri. 14 yaşında çocuğa önce şefkat -ki, o da zoraki- sonra 75 yıl ceza.

Welat Ay: Eyüp Bey merhaba. Uzun zamandır çocukların dağa çıkmasıyla ilgili bazı tartışmalar yürütülüyor ve siz de bu tartışmalara dair bazı fikirlerinizi kaleme almaktasınız. Bugünkü yazınızı okuyunca da Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Yüksek Lisans tezimi size gönderme ihtiyacı hissettim. Çünkü, tezde Kürt çocuklarının siyasetle kurdukları ilişki ve Kürt hareketini nasıl okuduklarına odaklanarak, kendileri için Kürt hareketinin anlamına bakmaya çalıştım. Bu bağlamda, çocukların dağı ve PKK’yi nasıl gördüklerine dair çocukların kendi anlatılarından oluşan bir master tezi olacak elinizde. Eğer çocukların dünyaları üzerinden bu meseleye bakmak isterseniz, bir göz atabilirsiniz.

A. Kerim Özbilen (Meteoroloji Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü): Merhaba Eyüp Bey. Siz Radikal’in başına geçtikten sonra gazetenizi ve sizi daha fazla okumaya başladım. İyi yerde okumuş adamın hali başkadır. Dağa çıkarılan çocuklar hakkında kısa görüşümü paylaşmak istiyorum. Önce 'zorla' yapılan her şey kötüdür. İstersen zorla en güzel yemeği yedirsin. Bunun tartışması bile olmaz. İster 'ikna' ister 'kandırarak' deyin o da kötüdür. Ama bir yıl önce suçu sadece 'Polise taş veya molotof atmak' olup onlarca yıl hapse mahkûm edildikten sonra cezaevinde ırzına geçilen çocukların olduğu bir toplumun geride kalan çocukları dağa götürmek için 'ikna etmek' çok kolaydır. Hatta belki de iknaya da gerek yoktur, zira özellikle çocuklar birbirlerinden, çevresinden çabuk etkilenmektedir. Oysa bugün bile bırakın çocukları kocaman insanlar eylemlerde ve maçlarda direkt olarak güvenlik kuvvetlerini hedef alarak molotoflar, taşlar ve hatta kaldırım taşlarını söküp attıkları halde kimse ceza almadı ve ırzına geçilmedi. Allahınızı severseniz çocukları zorla veya kandırarak dağa çıkarmak mı daha kötü, yoksa masum çocukları mahkûm ederek ırzına geçmek mi daha kötü. Eğer o günlerde ırzına geçilen çocukların haberlerini bugünkünün yarısı kadar yapsaydınız bugün kimse bu çocukları kandıramayacaktı. Zaten duyduğumuz kadarıyla kalan çocuklar da eğer ailenin de ilgisi azsa onlar da uyuşturucuya alıştırılmaktadır. Mademki çocuklarımızı yetiştiremiyoruz bari Kandil’e TED Ankara Koleji gönüllü öğretmenlerle şube açsın, onlar eğitsin.

AENCÜ: O çocuklar kaçırılmadı, gönüllü olarak gitmişler, bunu siz de belirtmişsiniz. Bu durumda örgüte "Çocuğumu serbest bırak" diye çağrıda bulunmak saçma değil mi? Çünkü kaçırma ve orada zorla tutma gibi bir durum yok. Ailelerin tek derdi çocukları ise birileri tarafından kullanılmaktan vazgeçsinler, çocuklarına seslensinler, geri dönmeleri için ikna etsinler ve örgütten de ikna konusunda yardım istesinler. Bu şekilde çocuklarını geri getiren yüzlerce aile var, o çocukların durumu nedir, araştırdınız mı? Kaçı döner dönmez örgüte üyelikten yargılandı? Dağa çıkışların nedeni RTE’nin politikaları iken G. Kışanak ne yapabilir? Yanlış söylemle kendisine gelen aileler için ne yapabilir?

user480814: Devlet ve hükümet yetkilileri ile Eyüp Can Bey gibileri öldürülen Kürt çocukları için de bu duyarlılığı gösterseydi bugün belki bu konuları konuşmamıza gerek kalmazdı. Belli ki Kürt meselesi konusunda adım atmak istemeyen yetkili ve durumdan vazife çıkaran ilgililer, mal bulmuş mağribi misali konunun üzerine atlıyorlar.

karçiçekleri: Çocukların bu ülkede kendilerini güvende hissetmedikleri, çözüm denilen sürecin oyalamaca bir taktik olduğu, geleceklerine kaygıyla baktıklarını bildikleri için dağa gittikleri herkesçe iyi biliniyor. Önümüzdeki cumhurbaşkanı seçiminde ırkçı oylara göz kırparak siyasi bir rant sağlamak için o anneleri siyasetlerine bir malzeme yaptıklarını da çok iyi biliyoruz. Çocukları dağdan indirmek, devletin görevi. Öncelikle dağa çıkış nedenlerini ortadan kaldırmaları gerekir. O da Meclis’in ve iktidarın görevidir.

user394286: Acı bir tablodur aslında analarımızın belediyemizin önünde oturması ve oturma sebebinin ise "çocuklarımız kandırılıp kaçırılıyor" denmesi. Bir gerçek de şu ki, 1974'te kuruldu ve 1984’te ilk silahlı eylemini yapmasına karşın bugün çocuklarımız kaçırılıyor denmesi abes değil mi sizce de. Okları PKK’ye yöneltip psikolojik bir savaş stratejisi ile oraya yönlendiren derin odaklar, bir yandan çözüm süreci bir yandan da yıpratma çalışmaları, bir organ mafyası değil bu örgüt silahla mücadele eden Kürdistan hareketidir, zorla yaptırım yapmanız imkânsızın ta kendisidir. Kucak açma diyorsunuz, kucak açması gereken Gültan Kışanak mı devlet mi? Dönüş için gerekli adımlar başlatılırsa herkes elini taşın altına seve seve koyar yalnız!

Arjinn: Yazının ve alıntıların yüzde 90’ında bütün oklar Tayyip Erdoğan hükümetine çıkıyorken, başlığın BDP'yi suçlaması sizlerin zihin dünyanızdır. İlk günden beri PKK’sinden BDP/HDP’sine ordan diğer STK’lara herkesin çocukların kaçırılmadığı, kendi istekleri ile gittiği söylendiği halde, PKK’nin çocukları savaştırmadığını, uluslararası anlaşmalara uygun davrandığını söylemesi sizler için hiçbir şey ifade etmiyor. Sizleri kesmiyor çünkü hükümetin bir kurgusu olduğu bu günlerde gün gibi ortaya çıkan bu vaka hem sizin hem de kendinden emin AKP yağdanlıklarının elinde patlayacak eninde sonunda. Tabii bunun nedenleri de var. PKK’ye katılan çocuklar belki savaşırken ölmediler ama o çok kutsal devletiniz silahsız çocukları Bezar Dağı'nda PKK’ye katılacaklar diye delik deşik edip oradaki köylere teşhir ettiler. Bu çocuk sevgisini gidin olayın olduğu Malatya, Adıyaman ve Maraş köylülerine anlatın bakalım.

onur: Sayın Can, Kürtlerin ezici çoğunluğu size şu cevabı verecektir: Kimliği ve anadili için mücadele ederken öldürülen Uğur Kaymaz ve öldürülen yüzlerce Kürt çocuğu için gazeteci camiası olarak takındığınız tavırlar ortada dururken, 15 yaşında 45 yıl ceza alan çocuk gibi binlerce Kürt çocuğu hapishanelere atılıp orada taciz ve tecavüze uğrarken, Roboski’de öldürülen Kürt çocuklarının haberi için 12 saat talimat beklerken, bizim muhatabımız olamazsınız, onursuzca yaşamayı bazıları içine sindirebilir ama biz yapamayız. Eğer 30 yıldır bunu anlayamamışsanız geçiniz efendim.

Clear: Kışanak’ın yüzü, bir görünen ön yüzdür bir de gizli arka yüzdür. Hoş aslında bu özellik bir tek Kışanak’a özgü değildir. Hemen hepsi aynıdır ama başkan olarak simgeleştiği için onun üzerinden 'ifade özgürlüğü kullanıp' yorum yapmak doğaldır. Evet bu yüzlerden biri, mecburi askerliği eleştirir ki 20 yaş altı alınmadığı halde, diğer yüz ise 15 yaşı protesto edenlere soğuk zabıta yüzünü layık görür. Eğer Sn. Kışanak yerine kendi tarafından olmayan biri başkan olsaydı ve Kışanak’ın yaptığını yapsaydı, Sn. Kışanak ilk başta olmak üzere bir sürü çocuk ve analarını o belediye binasının üzerine yürütür ve taşlatırdı. Emniyet Müdürü tokatlayan kişi değil midir kendisi? Yanılıyor muyum?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp