Futbolda kimseyi memnun edemezsiniz, herkes teknik direktör herkes futboldan ve futbolcunun iyisinden anlar. Bu tez bir kez daha ispatlandı. Teknik direktör Slaven Biliç Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid, Ajax ve Lyon’la aynı grupta mücadele eden Dinamo Zagreb’ten aday kadroya 5 oyuncu çağırınca Hırvatistan’da kıyamet koptu. Vay efendim ayrımcılık yapılıyormuş bu kadar lokal tercih olmazmış. “Yahu adam kadroya kendi liginden bu kadar adam aldıysa herhalde vardır bir bildiği” diyen olmadı pek.

Üstelik Zagreb annesinin liginin yanı sıra Devler Arenası’nda oynuyor, daha ne olsun. Oysa biraz aynaya baksalar eldeki seçilenlerin bile döküldüğünü görecekler. Bize gol atmak için uğraşacak olan Hırvatistan’ın en büyük gol silahı Ukrayna Ligi’nde 16 maçta ancak 3 gol atabilen Shaktarlı Eduardo olacak. Pek formda değil anlayacağınız. Diğer önemli gol silahı ise Bayern Münihli Olic. Onun da bu sezonki grafiği pek parlak değil, 5 maçta ancak 1 gol. Diğer iki hücumcuyu oynatacağını sanmıyorum bile.

O açıdan biz formda Burak’la gol yollarında sanki biraz daha avantajlıyız. Takımın en pahalı yıldızı Hırvatistan Milli Takımı’nın beyni Tottenhamlı Luka Modric. Premier League’de 11 maçta 10 kez forma giydi, bir de golü var. Aman ona dikkat! Türkiye’nin de Hırvatistan’ın da yıldızları orta sahada. Diyeceğim o ki bu maçın kilidini orta saha çözecek. Bizde Arda ve Emre, onlar da Modric ve Sevillalı Rakitic.

Tabii bir de 2008 Avrupa Şampiyonası’nda son anda eledik ya o açıdan maçın da ayrı bir önemi var onlar için. Bu yüzden ayrı bir asılacaklar bu karşılaşmaya. Ama genel itibarıyla bakıldığında çok da farklı değiller bizden. Onların da teknik direktörü çok eleştiriliyor, bizimki de. Kim gidemezse koltuğunu kaybedecek.