Top
Şirin Sever

Şirin Sever

sirin.sever@milliyet.com.tr

04/04/2024

Ülkeye bayram havası getiren kadınlar...

Geçtiğimiz haftalarda Fenerbahçe-Trabzonspor maçında yaşanan talihsiz olayları konuşuyorduk. Hani şu sahaya giren taraftarlar, kendini korumak için onlara saldıran futbolcular, sağduyudan yoksun bir ton açıklama... Takip eden günlerde de Fenerbahçe ve Galatasaray’ın kadın futbol takımları arasında oynanan maça dair haberler yer aldı gazetelerde... ‘Maç harika görüntülere sahne oldu’ denildi, “Keşke bütün derbiler böyle güzel olsa” başlıkları atıldı. Türkiye’ye büyük gurur yaşatan Filenin Sultanları gibiydi kadın futbolcular da. Onca maça, onca başarıya, onca şampiyonluğa rağmen tek olumsuz haberleri yok.

Kadınlar böyle işte; kavgasız, gürültüsüz, kibar ve barışçıl. Elbette istisnalar vardır ama kabul edelim ki kadınlar çok daha pozitif. İşte pazar günü gerçekleşen yerel seçimlerde zafer kazanan kadınlar, bizi bu yüzden sevince boğdu; kadın sporcuların yaşattığı duyguyu yaşattı. Erkek egemen, asık suratlı, bıyıklı sakallı politika dünyasında kadınların çoğalması hepimize iyi geldi, yalan mı söyleyelim? 5’i büyükşehir olmak üzere toplam 11 ilde kadınlar seçimden zaferle çıktı. Hem de hiç tahmin edilmeyen, şans verilmeyen yerlerde oldu bu! Az evet, yetmez evet ama ‘buna da şükür’ dedik, çok sevindik. Tekrar güvenoyu alanlar dışında, çoğu kadın ‘ilk’leri de başardı aynı zamanda... Neler mi onlar, hatırlayalım...

ONLAR ‘İLK’LERİ BAŞARDILAR

Edirne mesela, tarihinde ilk kez bir kadın başkan tarafından yönetilecek. Oyların 46.6’sını alan Filiz Gencan Akın aynı zamanda bir hukukçu.

Tekirdağ’da Candan Yüceer de oyların yüzde 50.1’ini alarak kentin ilk kadın belediye başkanı oldu. O bir hekim.

Eskişehir de kadın başkana ‘evet’ diyen şehirlerden. Ayşe Ünlüce, şehrin 25 yıllık belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen’in koltuğuna oturdu.

Diyarbakır ise Ayşe Serra Bucak Küçük’ü belediye başkanı seçti.

Lal Denizli’nin Çeşme’ye belediye başkanı olması da sevinçle karşılandı. Ben kendisini tanımıyorum ama tanıyanların, ‘çok iyi oldu’ dediği isimlerden. Daha neler var neler, günlerdir okuyoruz, okumalara doyamıyoruz. Genellikle yok sayıldıkları bir ülkede kadınlar susmuyor, geri çekilmiyor, tam tersine ‘yönetilmek yerine biz de yönetiriz’ diyor, ne güzel bir his. Bunlar önemli kazanımlar olduğu için sevinçliyiz ama günün sonunda cinsiyetin bir önemi yok. Önemli olan tek şey kadın erkek fark etmeksizin şımarmadan, kibre kapılmadan; en adaletli, en hoşgörülü, en hakkaniyetli şekilde hizmet etmek. Halk adil, şeffaf, güvenli ve eşitlikçi yönetim istiyor, bunu da seçimde ortaya koydu. Şimdi eylem zamanı.

ORTAYA KARIŞIK ‘SÜPER’ ŞEYLER

Seçim gününün ardından kimi bölgelerde yine olaylar, yine tartışmalar var maalesef. Demokrasiyi tam olarak özümseyememiş ülkelerin sorunu bu. Çok da üzücü ama bu köşede bugün, pozitiflik olsun istiyorum.

Mesela, Adana’nın Kozan ilçesinin belediye başkanı Kazım Özgan’a kırmızı kart gösterilmesi süper değil mi? Neden süper? Çünkü Bergen’i öldüren Halis Serbest’in de yaşadığı Kozan’da Bergen’in filmini yasakladı kendisi! Cani eski eşin gazına gelip, “Burada bir şiddet var, ben bu şiddeti çocuklarıma nasıl anlatayım?” diyen eski başkan buyursun şiddet neymiş anlatsın şimdi.

Keçiören Belediyesi’ni kazanan Dr. Mesut Özarslan’ın, çiçek göndermek isteyenlere, SMA’lı çocuklara veya LÖSEV’e bağış yapmalarını istemesi süper değil mi?

Bu ülkede 22 yaşında bir belediye başkanı olması, onun da bir kadın olması süper değil mi peki? Çanakkale’nin Yenice ilçesine bağlı Kalkım beldesinin belediye başkanı 2002 doğumlu Zeynep Çelik oldu. Bravo başkan!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın seçilir seçilmez korumaları olmadan metroya binmesi de süper bence, sevdim.

Tekirdağ Belediye Başkanı Candan Yüceer’in, halkın arasına karışıp 9/8’lik ritimlerle oynaması peki? Kasmayan, eğlenen, neşesi bol biri, hayatı lunaparka çevirebilir bence. Siz ne dersiniz?

BÜYÜK AŞIKLARIN SONUNCUSU

40’lı yaşlarında, 3 çocuk babası, restoran sahibi başarılı iş insanı Barney hayatını sorgulamaya başlamıştır. Kendisi ve karısı için tekdüze bir hal alan evliliğini gözden geçirmektedir. Bu sebeple ömründe bir kez olsun çizginin dışına çıkar ve birbirinden farklı 3 ayrı kadınla randevu ayarlar. Ancak hiçbir şey göründüğü gibi değildir. 1995 yılında Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından da sahnelenmiş ‘Büyük Aşıkların Sonuncusu’, kadın erkek ilişkileri üzerine zamansız bir romantik komedi. Neil Simon imzalı oyunda, bu kez Yasemin Kay Allen ve Murat Cemcir oynuyor. Geçtiğimiz akşam izledim ve şunu söylemem lazım; ilişkilere dair enfes bir oyun olabilecekken, maalesef olmamış. Birincisi; Murat Cemcir’in çok hızlı konuşması ama yüksek sesle konuşmaması. Söylediklerinin yarısını anlamadım. Salon da aynı durumdaydı.

İkincisi; aşırı uzun. Zamanın ruhu, bu kadar uzun bir oyuna müsait değil. Ara verildiğinde pilimiz bitmişti zaten. Üçüncüsü; ikili arasında o kadar anlam ifade etmeyen, o kadar havada, o kadar seyirciyi yakalamayan şeyler konuşuldu ki, bir süre sonra sıkıldık. Bir noktada hikayeden kopup, rolleri izliyorsun. Bir de; afişi kim seçtiyse çok yanlış! Oyuncu görsellerinin yer aldığı bir afiş daha ilgi çekecektir. Seyircinin büyük bir kısmı ünlü isimleri görmek için oyun seçiyor, bu da unutulmuş belli ki.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp