Önce iyi bayramlar. Ardından mutlu 23 Nisan’lar. Sonra, parlak 14 Mayıs’lar, hayırlı seçimler. Ve de artık:

- Dürüst yıllar, dürüst yıllar.

......

Bu temennilerden sonra, günlük yazımıza başlayabiliriz.

*

Duydunuz mu? İktidar, bütün Kürtleri terörist olarak yaftalıyormuş. Cumhurbaşkanı olmaya talipseniz, bu tür hassas konulara elbet girebilirsiniz ama yalan söyleyemezsiniz.

......

Beyefendi 300 milyar dolar getirmiş. Cumhurbaşkanı olmaya talipseniz, bu tür kaynaklara elbet şimdiden başvurabilirsiniz ama yalan söyleyemezsiniz. Üstelik adınız çıkmış dokuz’a. İnmez sekiz’e. Niçin bu kadar pervasızsınız?

*

Kılıçdaroğlu’na alışmak, ona güvenmek, artık ona inanmak isteyen yeni yeni taraftarlar var ama Kemal Bey, onları sanki elinin tersiyle itip uzaklaştırıyor gibidir. Mesela soruyorsunuz:

- Yurtdışındaki askerlerimizi geri çekecek misiniz?

- Operasyonları durduracak mısınız?

- İHA’lara dokunacak mısınız?

- Bir kısım medya’ya el koyacak mısınız? Ve daha bir sürü şey. Hiçbirine net cevap vermiyor.

*

Nasıl olur? Gizli pazarlıklar içinde olduğu iddia edilen bir lider, bu soruları cevapsız bırakıyorsa ya ikrar’dandır ya da mahcubiyet’ten.

Dolayısıyla rakiplerine büyük koz veriyor. Bazen şüpheleniyorum: Kemal Bey acaba seçimi kazanmak istemiyor mu diye...

İyi ama masadaki bedavacılar ne olacak?