100 bin imza mı? O kolay. Muharrem İnce için 100 bin imza nedir ki? Leblebi çekirdek. Ama sonrası mühim.
*
İhtimaller bellidir. Söyleyeyim. Aday olunca “oyları bölüyor” gerekçesiyle önce mutlaka kısmi bir linç yiyecektir.
Dayanabilirse ne âlâ. Yürüyüp gider. Yani, linç ona vız gelir.
*
Ama baktı ki rüzgar iyi esmiyor, baktı ki anketler iyi gitmiyor, zaten sırtında küfe yok ki...
Kılıçdaroğlu lehine adaylıktan çekiliyorum deyip, yerine döner. Tabii alkışlarla... Tıpkı Akşener gibi.
*
Muharrem İnce meselesi böyle. Biz şimdi dönelim öbür meseleye... Yavaş - İmamoğlu’na. İkisine de şunu sormak lazım:
Cumhurbaşkanı Yardımcılığı unvanı sizin kariyerinize bir şey kattı mı, katacak mı, yoksa “konu mankenliği”nden farksız bir görev mi bu?
*
Çok merak ediyorum: Yerel seçimlerde Ankara’da ve İstanbul’da yüzde 50’nin üstünde oy alan Yavaş ve İmamoğlu acaba aynı potansiyele şimdi de sahip mi?
Ne dersiniz? Bir anket yapmaya değmez mi?
Not:
Bana mı öyle geldi ne?
Dünkü HDP - Kılıçdaroğlu görüşmesinde, HDP, davet sahibinden öte, bir ev sahibi gibiydi...
Kılıçdaroğlu ise sanki yabancı bir misafir gibi.