Top
Özlem Denizmen

Özlem Denizmen

ozlem.denizmen@posta.com.tr

25/04/2013

Bu çocuklar bir başka

Keşke para biriktirme, yatırım yapma, iş kurma cesareti ile genç yaşta tanışabilseydim’ dediğiniz oldu mu hiç? Yeni trend çocukları finansal konularda oyunla, eğlence ile eğitmek. İşte sonuçlar...

Ağaç yaşken eğilir dedik yola çıktık. 3 yıldır 9-11 yaş arası çocuklara Lütfi Banat İlköğretim Okulu’nda pilot uygulama olarak verdiğimiz finansal okuryazarlık eğitiminde Mart ayında başladığımız ‘Kırmızı Kumbara’ projesi ile büyük denizlere yelkenlere açtık. Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ve Doğuş Holding desteği ile ilerleyen projede ilk etapta hedef bir senede İstanbul’da 50 bin çocuğu finansal okuryazar yapmak. Bir ayda 4500 çocuğa ulaştık. Çalışmalar şahane gidiyor.



‘ÜÇ KUMBARAM VAR’
Taha Buğra İnce (Lütfi Banat İlköğretim): Türkiye’de insanların paralarını boşa harcamamalarını istiyorum. Eskiden boşa para harcıyordum. Mesela bir sürü topum var evde ama hâlâ top istiyordum. Artık istemiyorum.

Taha Özdemir: (Arman Polat İlköğretim): Üç kumbaram var. En çok yardım kumbarasına para attım. Çünkü yardıma ihtiyacı olanlar var. Mesela Van’daki depremzede arkadaşlarımızın evleri yok. Onlar için biriktireceğim.

Kübra Dere (Adnan Polat İlköğretim): Ben para biriktiriyorum. İleride ihtiyacım olacak. Eğitimime harcayacağım. İstediğim bir şey görünce ‘istek mi, ihtiyaç mı?’ diye 10 saniye kuralını uygularım.

Ceren Çetin (Handan Ziya Öniş İlköğretim Okulu): Hayallerim ve hedeflerimi gerçekleştirmek için paramı biriktirmem gerektiğini öğrendim. Para amaç değil, beni hayallerime götürmede sadece bir araç.


Panayıra katılan çocuklarla buluşan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız (solda), “Biz çocuklarımıza para eğitimini düşe kalka verdik. Sizin kadar bilinçli ve farkında bir eğitim uygulamadık. Daha çok geleneksel yöntemlerle öğrettik. Haftalık harçlığınızı hafta bitmeden bitirmeyin diyorduk” dedi.


‘Haydi oyuncağa gel, 1 lira 1 lira’
Lütfi Banat İlköğretim Okulu’nda 3 yıldır ‘Girişimcilik’ panayırı yapıyoruz. Parayı yönetebilmek için önce onu kazanmak lazım. Çocuklar evde oynamadıkları oyuncaklarını, artık kullanmadıkları kitapları getiriyor veya evde kek-börek yapıp panayırda satıyorlar. Böylece çocuklar girişimcilik yolunda adım atmış oluyor. Panayırda çocuklar hem çok eğlendi hem de para kazandı. Veliler de çok memnun. Para kazanmayı, paylaşmayı ve para alışverişini öğrendiler. Çekingen çocuklar açılıyor, girişimciler ise kıyasıya rekabeti öğreniyor. En önemlisi parayı anne babalarının bol bol kazandığı bir şey olduğunu sanıyorlardı, şimdi ne kadar zor olduğunu öğreniyorlar.

‘Para kazanmak zor’
8 yaşındaki oğlum İnan da panayıra katıldı, bağıra bağıra satış yaptı. ‘Akşama ne hissettin?’ deyince “Para kazanmak çok zor. Yorgunum anne” dedi. Panayıra katılan çocuklarda cevap hep aynı: Taha Buğra İnce: Para kazanmak hiç de kolay değil. Biz denedik, 99 liraya ulaştık. 100 liraya ulaşana kadar uğraştık. Biz panayırda oyuncak, CD ve kek sattık. 99 liraya ulaştık. 100 liraya ulaşmaya çalıştık çok zorlandık. Hatta ucuzluk yaptık, baya indirdik. Biz 9 kişiydik. Seneye bütün sınıf birleşip kazandığımız paraları ihtiyacı olanlara vermek istiyorum.

Ya almazlarsa?
Zeynep Semiz: Ben arkadaşımla sattım ama arkadaşım her şeyi 25 kuruşa sattığı için çok az para kazandık. Ben “1 liraya satalım” diyordum, arkadaşım “Almazlar, 25 kuruşa satalım olsun bitsin” diyordu. Bizim sadece harçlığımız var bir de bayramlarda harçlık alıyorduk. Para kazanmayı sevdik. Panayırı bir yaz bir de kış yapsak olmaz mı?

Artık Biriktiriyorlar

İnfakto Araştırma Şirketi’nin panayırdan sonra yaptığı ölçümlerin sonuçları şöyle:  Panayıra katılan çocuklar için para daha fazla tasarruf ve birikimi çağrıştırıyor. Panayıra katılan öğrencilerin yüzde 87’si harçlıklarından para artırmaya başladı. Çocukların 3’te 2’sinden fazlası şu an bir hedefe yönelik para biriktiriyor.

Evlenirken her şeyin tam olması gerekmez

Soru: Nişanlıyım. Haziran ayında düğünümüz var. Evimiz var ama eşyalar için büyük borcun altına girdik. Bütün beyaz eşya ve mobilyaları kredi kartıyla taksit yaptırarak aldık. Daha şimdiden borcumuz 17 bin lira. Taksitleri nişanlımla ortak ödüyoruz. Bazen kavga ediyoruz, ya anlaşamazsak? Ben bu kadar yükün altından nasıl kalkacağım? Gelirim 3500 lira.  Aysel

Cevap: Evleniyor musunuz, finansal yarışa mı girdiniz? 17 bin lira borç ne oluyor? İstekler bitmez. Genelde de hepsinin birden olmasını isteriz. Hedeflerini sıraya koy, hangisi öncelikli ona göre bir taksit bitmeden bir diğerine başlama. Borcunuz bitene kadar başka borcun altına girmeyin. Evlenirken her şeyin tam olması gerekmiyor. Nişanlınla bunu gerilmeden tatlı dille konuş. Ne hissettiğini samimiyetle anlat. Siz eşyalarla değil birbirinizle evleniyorsunuz.


Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp