Top
Özlem Denizmen

Özlem Denizmen

ozlem.denizmen@posta.com.tr

18/04/2013

Boston'da hayat!

Boston’da katıldığım eğitimi bitirip Türkiye’ye ayak basmıştım ki patlama oldu. İnanamadım. “Boston’u nasıl bilirsiniz?” diye sorarsanız, işte Boston’da geçim...

Nisan ayının ilk iki haftası, Boston’da Harvard Kennedy School’da davet edildiğim bir eğitime katıldım. 15 yıl önce Boston’da MIT’de master yapmış ve 5 yıl önce de Harvard’da eğitimler almıştım. Tam benlik bir kent. Sırtta çanta gezmeyi, okumayı, öğrenmeyi, öğrendiklerini paylaşmayı çok sevenler için.

En sempatik öğrenci şehri

Eğitimimde 65 kişilik sınıfta 60 ülkeden insan vardı. İşte böyle bir yer Boston. Bütün sokaklar her milletten her yaştan insanla dolu. Herkes sırtında çanta yollarda. Ya ders çalışmak için bir kafede ya da okulda millet. Hafta sonları ise özellikle Newburry Caddesi gençlerin piyasa yeri. En son moda otomobillerle gezen yabancı öğrencilerin havasından geçilmez. Kiminin çok parası var, kimi kıt kanaat geçinir.

Son iki hafta Boston’daydım. Dönüşümün ertesi günü
meydana gelen saldırıdan dolayı çok üzgünüm. Ailelere başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyorum.



Nasıl geçiniliyor?

Aslında fiyatlar Türkiye’den pek farklı değil. Mesela havalı Newburry Caddesi’nde bir lokantada öğle yemeği yemek isterseniz kişi başı ortalama 50 dolar ödersiniz. Bir lokantada çorba içtim, 8.75 dolar ödedim. Tabii üstüne bahşiş şart. Kar yağsa bile garson gömleğiyle arkanızdan koşturup “Pardon, bahşişi ödememişsiniz” der. Yemeğin en az yüzde 15-20’sini vermek gerekiyor. Bahşiş Amerika’da garsonların geçim kaynağı. Maaşları aylık net 200-300 dolar kadar. Ama bahşişlerle kazançları 2000 doları buluyor.

TAKSİ!


Boston’da en zor şey taksi bulmak ama taksiciler çok kazanmıyor. Bindiğim taksiciyle konuştum. Ayda 2000 dolar kazanıyormuş, karısı da 3000 dolar. 2 çocukları var. Evlerinin kredi borcu aylık 2000 dolar, aylık masrafları 1500 dolarmış. Ancak geçinebilediklerini söylüyor.


SÖZ
Ben tüm bu eğitimlere ulaşabildiğim için çok şanslıyım. Gençlerimizin de finansal okuryazarlık eğitim fırsatlarına erişebilmesi için yardımcı olacağıma -POSTA şahidim olsun kisöz veriyorum.

Emekli nasıl yaşıyor?

62 yaşında emekli olan Barbara ve eşi çalışırken emekliliklerini planlamış. Her ay para ayırıp düşük riskli fonlara yatırmışlar. Emekli olunca bir miktar nakit para geçmiş ellerine. Kredi kartı borçları yok, her zaman tamamını ödüyorlar. Devletin sağlık sigortasını kullanıyorlar ama kapsam dışında kalan masraf ve ilaçları karşılamak için ek sigortaları da var. Buna da karı-koca yılda 4 bin dolar ödüyorlar. Ev borçlarını ödemişler. Bu nedenle eğlence, lokanta ve seyahate para ayırabiliyorlar. Her ay cep telefonu, internet ve kablo TV ödemeleri 350 dolar. Haftada 6 gün sağlık ve spor kulübüne gidiyorlar (yıllık 1500 dolar). İçki ve sigaraları yok. Barbara insanların yaşlandıkça daha az para kazanıp sağlıklarına daha fazla para harcamak zorunda olduklarını vurgulayarak, “Bu nedenle biz sağlığımıza çok dikkat ediyoruz” diyor.

GEÇİNMEK ORADA DA ZOR

Şehri gezerken herkese “Para durumunuz nasıl?” diye soruyorum. Örneğin bir ofiste çalışan Jennifer 45 bin dolar kazanıyor. (Orada insanlar maaşlarını yıllık konuşuyor). Jennifer’in maaşının yüzde 30-40’ı vergiye gidiyor. Ortalama ayda eline net geçen 2000-3000 dolar.

Kuaför Serina


Aylık net 2000 dolar kazanıyor. Serina 3 odalı bir evde oturuyor, kirası 1500 dolar ama o 500 dolar kira ödüyor. İnsanlar bir arada yaşamaya çok alışık burada. 3 kişi bir ev tutmuş. Evin faturaları aylık 300 dolarmış. Serina’nın payına 100 dolar düşüyor. Cep telefonu 100 dolar tutuyor. Ulaşımda metro kullanıyor, aylık 80 dolar. Dışarıda yemek yiyor. Öğle ve akşam yemeği günlük 20 dolar tutuyor.



Yemek masrafı da aylık 600 dolar kadar. Fiyatlar buradan pek farklı değil. Örneğin, sinema 12.5 dolar. Şampuan 8 dolar. Öğle sandviç yemek isterseniz 6 dolar, yanında içecek 3.5 dolar. Bir ayakkabı 30 dolar. En iyi marka ayakkabıyı bile yüzde 75-90 ucuzlukta 50 dolara alabiliyorsunuz. Serina’nın otomobili yağ akıtıyormuş, 550 dolar ödemiş yaptırmaya.

İçime oturdu


Benim de öğrencilik yıllarımda 10 yaşında bir otomobilim vardı. 1500 dolara almıştım. Benim için dünyanın en pahalı arabasıydı. İki gün sonra ön camı çatladı. Hiç unutmuyorum 500 dolar ödemiştim. Hem de kredi kartıyla. 250 dolar cam, 250 dolar işçilik. İçime oturmuştu.

Kendine bir yatırım sepeti oluştur

Soru:
Eşimi 4 yıl önce kaybettim. Çocuklarım büyüdü, evlendi. Hepsinin kendi hayatı var. Evim 3 odalı, tek başıma büyük geliyor. 2 odalı daha küçük eve geçmek istiyorum. Doğrusu temizlemek de yoruyor artık. Emlakçıyla konuştum, 120 bin liraya müşteri buldu. İstediğim evi de buldum. 76 bin liraya. Elimde para kalacak ama ben yatırım işlerinden anlamam. Çocuklarım “Vadeli hesaba yatır” diyor. Kocamdan kalan emekli maaşıyla geçiniyorum. Bu parayı harcamadan, kaybetmeden ne yapabilirim? Melahat

Cevap:
Güçlü genç kadın Melahat, bu para senin güvencen. Bankacınla gidip görüş. Bono, tahvil, mevduat hakkında bilgi al. Sana uygun gelen yatırım araçlarından kendine bir sepet oluştur. Aman altına yüklenme, durumu belli.

Önce kendine borç kapama planı yap

Soru:
Bir arkadaşıma 5 bin lira borç verdim. Söz verdiği tarihte ödeyemedi, telefonlarıma da çıkmıyor. Aradan 3 ay geçti. Sıkıştım, kredi kartımdan nakit çektim. 3 kartım var, hepsi şişti. Eşimin durumdan haberi yok. Ona hissettirmeden bu borçları nasıl ödeyeceğim? Gece uykularım kaçıyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Sinan

Cevap:
Sen ilk önce kendi borç kapama planını yap. Arkadaşın telefonlarına çıkmadığına göre başka bir çözüm bul. Gidip bankanla görüş. Tüm kredi kartı borçlarını tek bir kredide topla. Borcun bitene kadar kredi kartlarınla harcama yapma. Arkadaşını aramaya devam et. Eşinle aranızda gizli saklı olmasın.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp