Rusya, İran ve Türkiye’nin Soçi’de yaptıkları toplantı yalnız Suriye’nin değil Ortadoğu’nun geleceği için de önemli. Terör örgütü DEAŞ’ın Suriye’de etkinliğini kaybetmesinden sonra askeri çözüm, yerini artık siyasi çözüme bırakacak gibi görünüyor. Ama sürecin her türlü provakasyona açık olduğunu unutmamak gerekiyor.
Bu toplantıdan hemen sonra ABD Başkanı ABD ile FETÖ’ye karşı mücadele mi?
Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayıp, Suriye’de silahlandırdığı terör örgütü YPG’ye desteğin durdurulacağını söylemesi herkeste şok etkisi yaptı.
Bugüne kadar 80 bine yakın YPG’liyi donatacak 4 bin TIR dolusu silah ve teçhizat, zırhlı araç, tanksavar silahları vermiş olan ABD’nin artık bunu keseceğini söylemesi, Suriye politikasında değişikliğe de işaret ediyordu.
ABD Başkanı söylemiş olsa da kimse bunun kolay gerçekleşeceğini düşünmüyor. Türkiye tarafı ABD’nin açıklamalarına ihtiyatlı yaklaşıyor, sözle değil eylemle bunun gösterilmesi gerektiği söyleniyor.
Ayrıca terör örgütüne verilmiş silahların toplanması da önemli bir konu. PKK’nın Suriye kolu YPG bu silahları DEAŞ ile mücadelede kullanmayacaksa ne yapacak? O yüzden ABD’nin Suriye’ye yapacakları için zamana ihtiyaç var. Zaman Trump’un verdiği sözü tutup tutamayacağını gösterecek.
PKK, DEAŞ, FETÖ
Ama zamana ihtiyaç olmayan bir konu var; FETÖ ile mücadele. Trump ve Erdoğan görüşmesi sonrası, Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada aynen şu ifade edildi: “Türkiye ve ABD ilişkilerinin güçlendirilmesinin önemine değinen iki lider, DEAŞ, PKK, FETÖ ve benzeri örgütler dahil tüm terör örgütlerine karşı birlikte mücadele etme konusunda mutabık kalmıştır.”
ABD tarafı Türkiye’nin bu açıklamasını yalanlamadı. Her türlü terör örgütüyle mücadele konusunda anlaşmaya varıldığını söyleyerek teyit etmiş sayılır.
Eğer ABD FETÖ’yle mücadelede Türkiye’nin yanında yer alacaksa, 1980 tarihli Suçluların İadesi Sözleşmesi’ni uygulamakla işe başlayabilir. Sözleşme yalnız suçluları değil hakkında şüphe olanların da gözaltına alınmasını, iadesini öngörüyor.
Bu kapsamda FETÖ liderini tutuklayabilir bunun için gerekli deliler mevcut. Türkiye’den gönderilenler haricinde FETÖ lideri Gülen ile darbeciler arasındaki en önemli belge ellerinde.
Darbenin sivil imamı Kemal Batmaz’ın ABD ziyareti sırasında Fethullah Gülen’in yanında kaldığına dair ifade metnini ABD İç Güvenlik Bakanlığı Türkiye’ye gönderdi.
Eğer ABD Türkiye ile yeni bir dönem başlatacaksa en önce elinin altındaki FETÖ liderinin iadesiyle işe başlayabilir. Gerisi oyalamadan başka bir şey değildir.
